Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

Kıl beşi, bitir işi- Tak türbanı, bul imanı... Keske o kadar kolay olsaydı!..

Kıl beşi, bitir işi- Tak türbanı, bul imanı... Keske o kadar kolay olsaydı!..
 

Farkında mısınız bilmiyorum ama gitgide "tak türbanı, bul imanı ya da kıl beşi, bitir işi" diyen bir toplum haline geldik ve bu durumu fırsat bilen din tüccarlarlarina da yeni yeni pazarlar açtik. Allah için onlarda bu yağlı fırsatı değerlendirmeyi çok iyi becerdiler ve tezgahlarini akil almaz malzemelerle donattılar. Huzur gidalar, sefa-merve tesettür giyimler, sabır ticaretler, helal etler ve bunlarin sponsorluğunda düzenlenen geceler vs vs... insanlarin en deger verdikleri ve en bilgisiz olduklari konu dindi ve bu güruhun vaatleri de pek bi cazipti. "Gel efendi geeel!.. Cennete giden yol bizim tezgahimizdan gecer. Düzenledigimiz, "sözde sairlerin" muhabbet gecelerine katıl, dört tane uyduruk hadise saril, edeplice türbanini tak, 5 vakit yat-kalk, 1 ay mideni ac birak ve cennetin anahtarini boynuna tak.."

Keşke o kadar kolay olsaydi güzel kardeşim, keşkeee!..

Bizim bu halimizi yüzyıllar öncesinde bilen, gönüller sultanı Yunus Emre " "Dervişlik olsaydı tâc ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka" diyerek işin hakikatinin kılık kıyafette olmadığını söylemistir.

Gönül Çalab’ın tahtı,
Çalab gönüle baktı,
İki cihân bedbahtı,
Kim gönül yıkar ise… diyerek de, aslolanin gönül kirmamak oldugunu vurgulamistir.

Peki insan ibadet etmemeli mi? Elbette ki hayir! Herkes kendi inancinin geregince ibadetini etmeli ve diledigi kiyafeti de giymelidir; ama eger ki, "ben ibadetimi yaptim, Allah icin saclarimi, orami burami örttüm" diyerek, kibire ve oldum zannina kapiliyorsa ve kendi gibi düsünmeyenlere ya da ibadet etmeyenlere karsi gönlünde kibir besliyorsa, iste o ibadetten de, dinden de nasibini alamamistir. Cünkü tüm ibadetlerin öncelikli amaci, kibiri yenebilmek ve insan nefsini ıslah ettirmektir. John Milton´da "Kibir, benim en gözde günahımdır." diyerek bu gercegi vurgulamistir; cünkü seytan, cennetten kibiri yüzünden kovulmustur.

Kuran´da örtünmeyle ilgili sadece 3 tane ayet vardir; buna karsilik düsünmekle ilgili 17 ayet bulunmaktadir; cünkü insani kafasinin disindaki örtü degil, icindeki düsünceler kurtaracaktir. Allah, insanin kendi hakikatini bulmasi icin öncelikle düsünmesini yani tefekkür etmesini istemistir. Fakat bir birçoğumuz yaradani birakip, dine tapar bir hale geldigimiz icin; düsünmeden, sadece taklitle yetinir hale gelmişiz ve farkinda olmadan da en büyük günaha yani şirke düsmüşüz." insanları, Allah´ı düsünmekten alikoyan hersey seytandandir" diye bir söz vardir. Evet, bizi Allah´ı düsünmekten alikoyan hersey seytandandir "Velev ki, din olsun!.." Yol yürüyüp bitirmek icin vardir, tapilmak icin degil!..

"Ziynetlerinizi örtün" der kur´an; ama asıl ziynet insanin gönül aleminde saklıdir; cünkü Allah, insani yaratirken kendinden bir parcayi da insanin gönlüne koymustur ve ehil olmayana, yani namahreme karsi gizlenmesi gereken de o cevherdir. (cünkü aciklayanlarin basina cok belalar gelmistir. Seyyid Nesimi ve Hallac-i Mansur bunlara en güzel iki örnektir.) Zahir ulemasi, kendi gönlünde yatan bu gizli cevherden haberi olmadigi icin; saçı, sakalı ziynet sayar ve tesettüre, sarığa kutsiyet kazandirmaya calisir. isin hakikatini bilmeyen inanir, bilen de susar. Bizim gibi gevezeler de bazen böyle cok konusup haddini aşar..:)

Velhasılı kelam, hersey gönülde saklidir. Aslolan gönül yikmamaktir ve o gönülde yatan aslani bulmaktir. Bunu anlatan yüzlerce siir ve söz vardir ama ben Seyyid Nesimi´nin bir siiriyle son vermek istiyorum yazima...

Dîl binayı kibriyadır, yıkma gönlün kimsenin,
Esrar-ı kenzi Hûda’dır, yıkma gönlün kimsenin.

Mümin kalbine eyle, izzet ile hürmeti,
Daha enderi Hûda’dır, yıkma gönlün kimsenin.

Kalb-i mümin beyt-ü Hakk’tır, hacc-ı ekber andadır,
Belki Hakk onda bâkidir, yıkma gönlün kimsenin.

Ey Nesimi belki Hakk’ın, belki vahdetnamedir,
Secdegâh-ı Mustafa’dır, yıkma gönlün kimsenin.

 
Toplam blog
: 8
: 1016
Kayıt tarihi
: 23.03.13
 
 

Almanya'da yaşıyorum. Yüzüyorum, yürüyorum, yazıyorum. Bazen iş arıyorum, buluyorum; sonra yine v..