- Kategori
- Siyaset
Kılavuzu karga olanın
Benim aklımın almadığı bir şey var: PKK bir karakola baskın düzenliyor. Baskın dedim se, öyle filmlerdeki gibi değil. Uzun namlulu tüfeklerle, uzaktan ateş ederek oluyor. Ve ne yazık ki, her seferinde şehit ya da şehitler veriyoruz. İşte anlamadığım şey de burası. Askerlerimiz karakolda neden açık hedef şeklinde dolaşıyorlar? Bu mantıksızlık değil mi? Çelik yelek kullanılmıyor mu? Neden siper veya mevzi yok? Sınırın sıfır noktasına karakol kurmuşsun, kabak gibi ortadasın. Kimse maval okumasın, ben buna ihmalkarlık derim. Ölüm bu kadar ucuz olmamalı. Ayıptır, yazıktır, günahtır.
Askeri ve askerliği seviyoruz ama ne yazık ki unutmuşuz. Son zamanlarda iyi komutan yetiştiremiyoruz. Yetişenleri de hapislerde çürütüyoruz. Belki de istenen budur?
Kıytırık bir neden uğruna orduyu yok ediyoruz. Neymiş; darbe yapacaklarmış, darbeyi düşünmüşler ama yapamamışlar. Düşünmüşler. Acaba darbe yapsak nasıl olur? Önce nereden başlasak? Bu darbeyi rahmetli Erbakan da düşünmüştü hatta, açık, açık da söylemişti. O mayhoş sesiyle: "kanlı mı olacak, kansız mı, işte bütün mesele burada" demişti. O neden yargılanmıyor? Şimdi yapılanlar da darbe değil mi? Her şey açık açık yürütülmüyor mu yoksa ben mi evhamlıyım?
Nereye gidiyoruz bilmiyorum. Kimse de bilmiyor. Bizi götürenler de bilmiyorlar. Kılavuzumuz karga mı yoksa?