Kılıbıklarla hiç işim olmaaaaaaz!

Hay Allah! Bu olayı yazıp yazmama konusunda ikilemde kaldım.

Yazsam anlatan ve olayı yaşayan arkadaşıma çok ayıp olacak.

Yazmazsam hikâye kaybolup gidecek.

Biraz bekletsem, detaylar aklımdan uçup gidecek.

Yazıyorum anasını satayım. Vebali boynuma!

***

Pazar gecesi sabaha karşı üç

Telefonum çaldı.

“Hayır olsun” deyip açtım. Bu numara sadece eş dostta, hısım akrabada var.

“Ali müsait misin?”

“ Yatmadım daha da, hayırdır gecenin bu saati”

“ Sizin apartmanın önündeyim, iner misin?”

Adam kapıya dayanmış inmeyeceksin de ne yapacaksın.

Oflaya, poflaya giyindim. İçimden “kim bilir ne ... yedin pe....k” diye geçiriyorum.

Sokakta in cin top oynuyor.

Bizim ki kontağı kapatmadan arabadan inmiş. Sigarayı tellemiş.

Üst baş darmadağın

“ Ne oğlum bu halin?”

“ Anlatırım, arabayla gezeli mi biraz?”

“ Gezeriz gezmesine de, sarhoş musun sen?”

Soruya bak adam yıkılmak üzere, kusmuş bir de.

Ferdi Tayfur’un Şarksında ki “Sabahçı kahvesiyim” ya ben! Uğraşıcağız artık.

Yıldım bu heriflerden ama ne yaparsın arkadaş işte

Atsan atılmaz, satsan satılmaz.

Ne kaybeden üzülür, ne bulan sevinir.

“Gel oğlum üstünü başını yıkayalım, bir altına işemediğin kalmış”

Arabanın anahtarlarını aldım

Soluğu en yakın cami avlusunda aldık.

Şadırvana götürdüm bunu, kafasını soğuk suyun altına soktum.

Ayıldı biraz

O anlattı, ben dinledim.

Gecenin ikisine kadar sahilde arkadaşlarıyla beraber kafayı çekmiş, yenge defalarca aramış,

Efe ya bu! Kadın her aradığında telefonu meşgule almış.

Sanki eve gitmeyecek!

Yenge aramaya devam etmiş.

Dayanamamış açmış telefonu, arkadaşlarının verdiği gazla kadıncağıza, ağzına geleni söylemiş.

Eve gelmiş,

Anahtarla kapıyı açmayı denemiş... Yok, yenge içeriden almış önlemini

Zile basmış, açan yok..

Bağırmış çağırmış apartmanı ayağa kaldırmış.

Rezil olmuşlar komşulara

Bir ara kapıyı kırmaya niyetlenmiş.

Çelik kapı... “Yandım Ali” olsan ne fayda

Bir iki omuz atmış.

Yememiş.

En sonunda kadıncağız dayanamamış, açmış kapıyı,

Hiçbir şey demeden bunun iniş takımlarına bir tekme,

Bizim tatlı su Efesi, merdivenlerden aşağıya..

Kırmış çanağı çömleği!

Sonra Erkek sığınma evine gelmiş( Benim ev)

Sabah namazı okunup, cami cemaati gelmeye başlayana kadar oturduk şadırvanın önünde.

Sonra gönderdim.

Ne yaptı bilmiyorum.

Bu sabah ofise geldim gazetelere göz gezdiriyorum..

Bir başlık “Türk kadını her üç dakikada bir şiddete uğruyor”

Gel de inan!

Not: Arkadaşla bütün diplomatik ilişkilerimi askıya aldım. Karsından dayak yiyen adamla ne gezeceğim arkadaş... Benim de adımı çıkaracak.

Foto:http://www.tulumba.com/