Kılıçdaroğlu Açık mı Oynuyor?

Ailenin veya bireysel başarısızlık durumunda kendisini sorgulayabilen bireyler başarının anahtarını eline almış demektir.

Bir şeyi sorguladıkça gerçek veriler ortaya çıkar ve siz o veriler üzerinden varmak istediğiniz sonuca varmaya açalışırsınız.

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 24 Haziran seçimleriyle ilgili ilk kez özeleştiride bulundu ve "Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav veremedik, bunu açıklıkla kabül etmek lazım. Keşke iyi bir sınav verebilseydik, bu küskünlük de olmasaydı. Eğer bir kusur ve kabahat varsa o kusur ve kabahat bizim" dedi. °"Seçmen kırgınsa mutlaka haklı tarafı vardır ama sandığa gitmemek AKP'ye oy vermek anlamına gelir" diye de ekledi konuşmasının sonunda.

Bakınız Kemal Bey, özeleştiri yapmanız takdire şayan buldum lakin küskünlük bağlamında seçmene atıfta bulunuyor gibi yaparak aslında Muharrem İnce'ye atıfta bulunmanızı abesle iştigal bulduğumu ifade etmek isterim.

Neden atıfta bulunmayı ihtiyaç duyuyorsunuz kendinizde. Gidin direkt konuşunuz Muharrem İnce'yle. "Atatürk'ün bizzat kendisinin kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı ile cumhurbaşkanı adayı arasına 'küslük' yakışmaz" deyin ve samimi bir şekilde kamuoyunun önüne çıkın iş bitsin.

Samimi şekilde ama!

Dostlar alışverişte görsün diye değil..

Kılıçdaroğlu seçimlerde başarısız bir politikacı ama siyaseti iyi bilen, kurallarını iyi şekilde kullanmasını bilen lakin uygulama noktasında performans sergilemekte yetersiz bir adam.

Siyaset arenasında açık oynamak kazandırır. "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" metodu siyasete göre değil.

Kılıçdaroğlu, seçmeni küskün göstererek Muharrem İnce'ye göndermede bulunuyor.

Biliyorki, parti içindeki küskünlük sandığa olumsuz yansıyacak.

O halde küs olmayacaksın!

Küslük noktasına getirmeyeceksin ilişkileri..

Mart seçimlerinde tekrar bir ivme kaybedeceğini öngörmüş olan Kılıçdaroğlu, çözüm olarak sağ göstererek sol vurmayı deniyor ama gene de başaramayacaktır.

Sağ dediğim şey, seçmeni küskün göstermek, sol dediğim, İnce'ye gönderme yapmak'tır.

Siyast boks maçı değildir Kemal Bey!

Futbol kurallarına göre oynuyor olsaydın atı alır üsküdar'ı sen geçerdin.

Lazca'da [meşkağmaleri] diye bir söz var. Türkçesi, ucu açık olmayan karışık sözler'e deniyor..

Muharrem İnce'ye açık olmadıkça Mart seçimlerinde başarı şansın çok zayıf!

Senin yapman gereken, koltuğunu Muharrem İnce'ye bırakıp İstanbul Büyükşehir'e başkan adayı olmandı ama süreyi doldurdun. Bu saatten sonra çok geç!

Yakışırdı size İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı.

İnce de CHP'nin başına geçer, bir dahaki cumhurbaşkanı seçimlerinde aday olur seçilirdi.

"Bütün bunları doğru söylüyorsun da Kılıçdaroğlu'yu Baykal'a kaset komplosunu düzenleyenler boşuna mı CHP'nin başına getirdiler" dediğinizi duyar gibi oldum..

Doğru.

Çok doğru!

Kemal Bey özel seçilerek getirildi CHP'nin başına. Başarılı bir genel başkan AKP'yi silip süpürürdü böylesine ekonomik zorluklar yaşayan ülke siyaset arenasında.

Yanlış mıyım?