Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması CHP üzerinde oynanan oyunu mu bozdu?

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması CHP üzerinde oynanan oyunu mu bozdu?
 

Sonunda beklenen oldu ve CHP Genel Başkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı.

Halkın büyük desteğinin yanı sıra, parti tabanı ve tavanından da yeterli desteği aldığı, çeşitli açıklamalarla ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu’nun ilk günlerdeki söylemlerine bakıldığında, sanki aday olmayacakmış izlenimi verse de, sonrada CHP içinde bazı oyunların döndüğü ve CHP’nin başına katakullilerle Kemal Derviş’in getirilmeye çalışıldığını anlayınca, Önder Sav’ın da desteğini alarak resmen CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Böylece CHP içindeki oyunu bozdu!

Adaylık açıklaması biraz geç ve güç olsa da, sonunda oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklamasından hemen sonra bir araya gelip, Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapan 60 civarındaki milletvekili ve ondan biraz daha fazla il başkanı, CHP üzerinde oynanan oyunu fark edip, bu oyunun bozulmasına katkı sağladılar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına adaylık açıklamasına en büyük desteği veren Önder Sav kamuoyunu yanılttı! Önder Sav’ın MYK üyelerine rest çekerek, toplantıyı terk etmesi kamuoyundan takdir topladı.

Ayrıca MYK toplantısından sonra basına bilgi veren Mustafa Özyürek’in Önder Sav’ı istifaya davet etmesi ve Deniz Baykal’ın geri dönmesi yönündeki çağrısı kamuoyundan tepki aldı. Hele Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını geri çekme isteği, halkın çok büyük tepkisine neden oldu. Halk arasında konuşulan; MYK üyelerinin koltuklarına sıkı sıkıya yapıştıkları ve koltuklarını kaybetme korkusu ile böyle bir kararın altına imza attıkları yönünde.

MYK üyelerinin yaptığı geri dön çağrısı, Baykal tarafından kabul edilebilir mi? Bence pek mümkün görünmüyor! Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’a rağmen aday olduğu için böyle bir yarışa girmek, kazansa bile CHP ne kadar prestij kaybettireceğinin o da farkında. Ayrıca her ne kadar komplo olsa da, yayınlanan kasetin içeriğiyle her daim Baykal’a vuracak bir iktidar iş başında. Bu komplonun düzenleyicileri yakalanmazsa, komplo ispatlanmazsa, iktidar her daim kasetin içeriğini gündeme getirir! Aslında bu komployu aydınlatmak iktidarın görevi! Ancak ne iktidarda bu komployu aydınlatma çalışması var; ne de CHP yetkili ve etkililerinde!

Şimdi akıllara takılan soru; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti liderliğinde göstereceği performans! Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi ile birlikte CHP’de eşitlerin iktidar mücadelesine tanık olacağımız kesin. Yani eşit yöneticilerin, Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde iktidar yürüyüşüne geçecekleri…

Kemal Kılıçdaroğlu karşısında yer alan ve koltuklarından kımıldamak istemeyen, hallerinden memnun, ancak halkın kendilerinden pek memnun olmadığı eski yöneticilere de bir çift söz söylemekte fayda var. Sizin yönetici olarak amacınız ne? İktidar olmayı hiç düşündünüz mü? Partinin toparlanması için Baykal’dan başka kim kılını kıpırdattı? Örneğin Onur Öymen, vurgusuz, düz dış politika konuşmakla bu güne kadar kimin ilgisini çekti? Mustafa Özyürek, partinin genel saymanı ve sözcüsü, bu zamana kadar partiye getirisi ne oldu? Partinin Anayasa mahkemesi tarafından yargılanıp, para cezası almasına neden olmadı mı? Ya Yılmaz Ateş? Baykal’ın emirlerini yerine getirmekten başka, Genel Başkan Yardımcısı olarak ne gibi bir etkinliğe katıldı? Daha bir sürü yönetici saymak pek ala mümkün…

Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu taraftarlarına; Örneğin Atilla Kart katıldığı her açık oturumda, parti politikaları ve kendi görüşlerini dobra dobra anlatıp, karşısındakini bilgisi ve konuşması ile ezdi! İsa Gök, derin hukuk bilgisi ile katıldığı her platformda partisini en iyi savunanlardan, Muharrem İnce, Şahin Mengü, Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol ve birçok genç, idealist, adı her hangi bir olaya karışmamış, pırıl pırıl insanlar…

Türkiye’nin Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanı partiden istifa edecek, yerine geçici olarak seçilen ve kamuoyunda anti pati uyandıran, yıllardan beri aynı koltukta oturduğu halde, geldiği yer itibarı ile işçi sendikaları üzerinde bile bir etkisi bulunmayan Cevdet Selvi ile bu iş ne zamana kadar yürütülebilir? Ayrıca bu partinin sahibi Sayın Deniz Baykal mı? Yoksa bu partiye oy veren ve vereceğini söyleyen geniş halk yığınları mı?

Ülke önce referandum, sonrada seçime giderken, iktidar alternatifi bir partide böylesi çalkantıların olması ne kadar doğru?

Bu gün CHP kopan bu gürültüleri, patırtıları çıkaranların iktidar olma gibi bir niyetleri yok mu? Eğer iktidara yürüme gibi bir niyetleri varsa, en başta Sayın Baykal olmak üzere, hepsi bir kenara çekilip, güçlerinin yettiği, dillerinin döndüğü kadar Sayın Kılıçdaroğlu’na destek verip, partinin iktidar yürüyüşüne katkı yapsınlar.

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 367 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..