Kılıçdaroğlu'nun Galiba Hayatının Hatası...

Yaklaşık 3 yıl önce Güneş Gazetesi, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin yaptığı ve  17 dairesinin bulunduğu Buz Rezidansta CHP Genel Başkanı sn. Kılıçdaroğu’nun kızının da dairesi bulunduğunu haberleştirmiş ve bu dairenin, Gamze İlgezdi’nin milletvekili yapılması karşılığında alınmış olabileceği şüphesini dillendirmişti.[1]

İddialar 2017 sonunda tekrar gündeme getirilmiş, milyonluk dairenin İlgezdi’lerden 250 bin TL’ye alınarak[2] menfaat temin edildiği iddia edilmişti.

Kılıçdaroğlu ailesi iddiaların gerçekdışı olduğunu kanıtlamak çabası içinde dairenin milyon etmediğini, yüzbin dolar verene satacaklarını açıkladılar. İddiayı gündeme getiren Güneş gazetesi belirtilen fiyat üzerinden daireye talip oldu ve satış işlemi dün tamamlandı. Daire yüzbin dolara Güneş Gazetesinin sahiplerine satıldı.[3]

İddialar arasında adı geçen Gamze İlgezdi halen CHP milletvekilidir. Sn. İlgezdi son CHP kurultayında sn. Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde ilk sıradan CHP MKYK üyeliğine seçildi.

Eldeki veriler şunu gösteriyor.

CHP Genel Başkanı sn. Kılıçdaroğlu ailesiyle İlgezdi ailesi arasında gayrimenkul alım-satımına dayalı bir maddi ilişki vardır.

Kılıçdaroğlu ailesi, yüzbinlerce satılık dairenin bulunduğu İstanbul’da İlgezdi ailesinden bir daire satın almayı menfaatlerine uygun bulmuşlardır. İlgezdi ailesi de Kılıçdaroğlu ailesine bu daireyi satmayı kendi menfaatlerine uygun bulmuşlardır.

Her iki taraf, bu alışverişin kazançlı olacağına dair ortak kanaate varmış olmalılar ki, bu alım satım gerçekleşmiştir.

Ancak, iki aile arasındaki ilişki bununla sınırlı değildir.

Bayan İlgezdi Milletvekili olmak istemektedir ve Belediye başkanı olan eşinin statüsünün de katkısıyla önseçimde aday olmuş ve sonuçta milletvekili seçilerek CHP milletvekili olmuş, böylelikle Parti hiyerarşisi içinde sn. Kılıçdaroğlu’nun maiyetlerine tabi olmuşlardır.

Kurultay’da Bayan İlgezdi’nin, Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinden 1. Sırada gösterilerek MKYK’na seçtirilmesi,  herkesin kafasında bu durumun gayrimenkul alım satım ilişkisinin mevcudiyeti münasebetiyle, geçmişteki maddi menfaat boyutuna ilişkin iddiaları anımsatmıştır.

İddianın doğruluğunu ve yanlışlığını tartışmıyoruz. Bu konuda sn. Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğüne ve samimiyetine güvenimiz sonsuzdur.

Ancak, günümüzde artık en başta CHP gibi, Ülkenin ve Ulusun sığınabileceği yegane siyasi kurumlarında ve hele de yönetici konumunda bulunan kişilerin uymaları gereken kamu etik ilkelerini anımsatan hatalara düştüklerinde yapmaları gerekeni hatırlatma zorunda kalmamızı anlayışla karşılayacaklarını biliyoruz.

CHP Genel Başkanı’nın bir kamu hizmeti faaliyeti kapsamında olduğunu değerlendirilebileceğimiz üzere, CHP Kurultay Delegelerine, CHP MKYK’sına seçilmesini istediği kişileri tavsiye niteliğinde olan anahtar listesinde 1. Sıradan aday gösterdiği kişiyle aralarında, bu işlemin öncesinde gayrimenkul alım satım ilişkisi gibi nazik bir konu nedeniyle  tarafsız ve objektif davranmamış olabileceği kuşkusunu akla getiren bir görüntünün ortaya çıkmasında kusurlu olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Bu durumlarda, söz gelimi Kamu Görevlileri Etik … Yönetmeliğinin Çıkar Çatışmasından Kaçınma başlıklı 13. maddesi Uyarınca bu tür davranışlardan uzak durulması gerekir.

Kılıçdaroğlu ailesinin hatalı davranışlarının sakıncası bununla da sınırlı değildir. “Milyonluk dairenin 250 bin liraya alındığı iddiasını çürütmenin yolu, daireyi, iddiayı dile getirenlere ucuza satmak değildir. Hatta belki bu düşüncesiz ve tedbirsiz  davranış, maddi menfaat iddiasının doğruluğunun belgelenmesinde iddia sahiplerine eşsiz bir fırsat verme ve sırf bu yüzden yakın gelecekte çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilme basiretsizliğine düşülmüş olabileceğini de akla getirmektedir ki, bu durum, bir iktidar değişikliği durumunda Ülkeyi yönetmeye en büyük namzet iddiasında olan kişinin yetersizliğinin de kanıtı olabilecektir.

Daireyi ucuza satarak haklarındaki maddi menfaat iddialarını çürütmek isterken, yarın aynı dairenin söz gelimi muvazaalı bir şekilde de olsa bu rakamın birkaç katı fiyata satılarak işleme dair tapu kaydı ve banka dekontlarının, önceki maddi menfaat iddialarının kanıtı olarak ileri sürülmesi durumunda sn. Kılıçdaroğlu’nun düşebileceği durumlar da dikkate alınmış mıdır acaba?

Sn. Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı gibi  kutsal ve ağır sorumluluk gerektiren bir göreve uygun olmadığını söylemek kendilerine ve CHP’ye karşıt olmak, kötülük yapmak demek değildir. Üzgünüz ancak gerçek budur.

Kenan IŞIK