Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '13

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu'nun Mustafa Sarıgül’le, Mansur Yavaş’la, Lütfü Savaş’la yürüme kararı doğrudur

Kılıçdaroğlu'nun Mustafa Sarıgül’le, Mansur Yavaş’la, Lütfü Savaş’la yürüme kararı doğrudur
 

Türkiye'deki seçmen profili belli... Değişmez veri bu... Kendini solun en solunda sayan sosyalistlerden tutun, kendini CHP içinde sol sayanları, Atatürkçüleri, Ulusalcıları hatta ayrışmaya karşı çıkan Kürt solunu da bu sayılara ekleseniz bile, sol her zaman sağa karşı sayısal olarak zayıf kalır... En iyi ihtimalle %35 civarı sol seçmen vardır...

(Parantez açalım: Bu durum sakın solun yenilgisi olarak algılanmasın... İster batılılaşma sürecinin sonuçları deyin, isterse toplumsal evrilmenin sonuçları deyin fark etmez;  ana kütleden kopanlardır bunlar... Feodal toplumdan, kendi halk dinamikleri ile kurtulabilen bir toplum değiliz biz... İşte bu yüzden bu sayılar hiç küçümsenemez.) 

Fakat iktidar gezi olaylarında kendisine karşı çıkılan oranı % 50 olarak itiraf etti... Yani kendisine oy vermemiş herkesin, kendi iktidarına karşı isyan içinde olduğunu (kışkırtmayla) bir şekilde kabul etti... Bu doğruydu aslında... Gezi direnişinde AK Partiye oy vermemiş kitleler, kendi aralarındaki çelişkileri bir kenara bırakmış ve iktidar/hükümet karşıtlığında spontan olarak ayaklanmışlardı...

Hatta bu ayaklanmaya tüm partiler başlangıçta soğuk bakmışlar, sonradan kerhen destek olmuşlar, sona doğru ise canı gönülden destek olmaya başlamışlardı...

Kılıçdaroğlu yerel seçimlerde işte bu ruha seslenmeye çalışıyor... Çalışıyor ancak sonuçlarını daha sonra göreceğiz elbet... İlk önce parti içindeki egemen düşünceyi, güçleri ikna etmesi gerekiyor... Sonrada attığı adımların toplumdaki doğru algılanması gerekiyor...

Kılıçdaroğlu şu an ülkedeki insanların çoğunun kafasındaki düşüncenin, ''artık ülkede yaşananlar bir siyaset meselesi değil, bir rejim sorunudur'' olduğuna inanıyor... Fakat yapabilecekleri çok sınırlı... Sıkışmışlık burada... MHP ve BDP ile işbirliği resmi yoldan olamıyor... Cemaatle şimdilik olmasının koşulları yok... Fakat bir yandan da olması şart... Bunun adına da Güç Birliği diyor...

İşte bu noktadan yola çıkarak adaylarını belirliyor... İstanbul'da Mustafa Sarıgül... Daha CHP'li biri elbet bulunurdu... Ancak kaybetmesi kesin olan biriyle seçime girmektense, Cemaat'ten ve MHP'den oy alma olasılığı olan birsiyle kazanma şansını yakalamaya çalışıyor... Yine Ankara'da Mansur Yavaş, Hatay'da Lütfü Savaş bu bakış açısı ile aday yapılıyor...

Bu politika CHP'nin kendisini inkar anlamına gelir mi? İlkesizlik midir? Bence bu kadar sığ düşünmemek gerekir... Ülkede yaşananların bir rejim sorunu olduğuna inanıyorsanız, Gezi Ruhuna inanıyorsanız, Faşizme karşı omuz omuza sloganındaki omuzların, değişik görüşteki insanlar olduğuna inanıyorsanız; bir şans verilmeli bu bakış açısına diyorum ben... 

Galiba hayatımda ilk defa hiç sorgulamadan CHP'ye oy atacağım, sizde atın diyeceğim... Ve ilk defa karşıt seslere susun diyeceğim…  

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..