Kılıçdaroğlu'nun sorumluluğu artıyor

Öncelikle belirtmeliyim ki beni böyle bir yazı yazmaya yönelten gündelikçi bir işçinin davranışı oldu. Bu işçi elli yaşın üzerinde ve asla sola oy vermemiş, CHP aklından dahi geçmemiş birisi. Belli ki bugün de CHP’ye oy vermeyi düşünmüyor. Ama CHP’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidar olmasını gönülden istiyor. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu iktidar olabilir ve verdiği sözleri yerine getirebilirse önümüzdeki seçimde tereddütsüz CHP seçmeni olmaya şimdiden niyetli. 

Türkiye’de bu durumda olan milyonlarca insan olduğunu düşünüyorum. Yıllardır korkutularak, öcüler yaratılarak, kamplara ayrılarak, yasaklar konularak yönetilen bir ülkede bu tip insanların yetişmesi gayet doğal. Bir düşünsenize çocukluğunuzu ve gençliğinizi. Hangimiz nasibimizi almadık bu durumdan? Hangimiz korkutulmadık? Yapma, “Allah yakar” Yapma, “cin çarpar” O faşisttir. Olmadı o sosyal faşisttir. O komünisttir. Yetmedi o kızıl komünisttir. O dinsizdir. Şeriatçıdır. Bölücüdür. Alevidir. Sünnidir. Türktür. Kürttür. Dış mihrakların işidir. İç ve dış mihrakların işidir. Yunan düşmandır. Suriye’nin Hatay’da gözü vardır. Rusya’nın sıcak denizlere inmek tarihi emelidir. Amerikan emperyalizmi, İngiliz kışkırtması, Humeyni rejimi… Bu ülkede düşünmek yasaklandı, okumak yasaklandı, yazmak yasaklandı. Şişlendik, fişlendik. Niçin, neden diye soramadık. Tez, anti-tez üzerinde duramadık, sentez yapamadık. Geldik bu güne. Tayyip Erdoğan korkutmacaya devam ediyor. “CHP camileri yasakladı” diyor. Bu halk “Anadolu işgali devam etseydi ülkede cami diye bir şey kalacak mıydı?” sorusunu sorabilmeye başladığı an korkudan beslenenlerin sonu gelecek. Her şeye rağmen o tarih de giderek yaklaşıyor. Değişim istemi toplumda yankı buluyor. Ülkemizin her yöresinde Kılıçdaroğlu’na gösterilen ilgiyi ben böyle okuyorum. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğu bin kat daha artıyor. O güven kaybetmemek, verdiği sözleri yerine getirmek, ülkenin insanlarını kaynaştırmak, barıştırmak zorunda. Bunu başarabilirse Türkiye uzun süre sosyal demokratların yönetiminde kalacak, Türkiye’nin ikinci bir Kemal’i olacak gibi.