Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu'nun yanılgısı

Kılıçdaroğlu'nun yanılgısı
 

Giriş

Kılıçdaroğlu'nun dünkü Bursa gezisine ait notları yazarken Bursaspor'a yaptığı ziyaretini unutmuşum. Amacı ne olursa olsun Bursaspor'a yapılan ziyaretin pratikte hiçbir anlamı yoktur. Çünkü böyle toplum katman veya kuruluşlarının iradesi sandığa homojen olarak yansımaz. Öyle olsaydı Fenerbahçeliler'in (blok halinde) oy vereceği bir parti iktidarda olurdu.

Hadi daha ciddi olayım: Eğer kendini Atatürkçü olarak tanımlayanlar herhangi tek bir partide karar kılsaydı iktidar asla başka bir partiye nasip olmazdı. Dahasını da söyleyeyim: Yüzde %99'u Müslüman olarak (Bu yüzde bile "kafa kâğıdı"ndadır sâcede.) belirtilen Türk halkı "Müslüman" insiyakıyla sandığa gitseydi karşısında hangi parti durabilirdi ki...

Nereden mi çıktı bu yazı ve dayanağı ne mi bu yazının? Elbette Kılıçdaroğlu ve onun sözleri. Haber şöyle:

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tüm İşçi Emeklileri Derneği’nin DSİ Konferans ve Toplantı Salonu’nda düzenlenen Genel Kuruluna katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de 9.5 milyon emeklinin olduğunu ifade ederek, 'Bu sayı, eşleriyle beraber 17-18 milyon eder. Yani, kendiniz parti kurup, kendi kendinize oy verseniz, tek başınıza iktidar olursunuz.' diye konuştu." (Hürriyet, 29 Kasım 2010)

Emeklilerin yakınlarıyla birlikte 18 milyonu bulduğu doğru doğru olmasına. Dahası büyük bir kesiminin -bırakın yoksulluk sınırını- "açlık sınırı"nda yaşadığı. Ama Kılıçdaroğlu'nun atladığı, görmezlikten geldiği ya da anlamadığı "emekli kitlesi"nin sâdece "aş" faktörünü ilk sıraya koyarak hareket etmediği. Üstelik CHP ve AKP'ye oy veren seçmenin profiline bakıldığında genelllikle CHP'yi "hâli vakti yerinde", AKP'yi ise "fakir ve/veya ortahalli" (elbette başka faktörler de var) seçmenlerin tercih ettiği görülür.

Son söz: Siyasi partilerin kitleleri homojen görüp onları sandıkta aynı partide buluşturması mümkün değildir. Önemli olan siyasi halkın rağbet edeceği projeler üretebilmesidir. Sâdece laikliğe, sâdece dine, sâdece Atatürkçülük'e, sâdece sosyal statüye yaslanarak (marjinal gruplar dışında) halktan oy almak mümkün değil.

 
Toplam blog
: 300
: 1022
Kayıt tarihi
: 13.06.10
 
 

Tarih, edebiyat, şiir, dil ..