Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu'nun yumruğu ve CHP Derin Devleti'nin çöküşü...

Kılıçdaroğlu'nun yumruğu ve CHP Derin Devleti'nin çöküşü...
 

03.11.2010 tarihi Türk siyasi tarihi için çok önemli…

Birincisi : 12 Eylül yönetiminin beslemesi ile semiren ‘dini siyasete’ alet edenlerin iktidara geldikleri tarih olarak tarihin tozlu raflarında yerini aldı.

İkincisi : CHP Derin Devletinin çöküşü olarak tarihteki yerini alıyor…

Evet, yepyeni bir CHP ve onun kurmayları halk yığınlarını arkalarına alıp iktidara yürüyebilecekler mi? Hep birlikte izleyip göreceğiz.

CHP’de neler oluyor ona bir bakalım.

CHP’de bu zamana kadar yaşanan tüm olumsuzlukların başı olarak görülen ve bu herkes tarafından bilinse de, bir türlü gündeme getirilemeyen Önder Sav ve Saz arkadaşları…

Partiye egemen olan menfaat çetelerinin ağır basması nedeniyle bir türlü yükselemeyen oylar, belli bir bant aralığında sıkışıp kaldı.

Partiyi bu şekilde yıllardan beri idare eden Önder Sav ve ekibinin dün itibarı ile tavsiye edilmesinden sonra, bölünecek mi? Yoksa arkasına halk yığınlarını alıp, iktidara doğru yürüyebilecek mi?

CHP’de dün yaşananlar göz önüne getirildiğinde, yarım asırdan beri partiye hizmet ettiğini söyleyen ve oturduğu koktuktan yıllardan beri kalkmayan Önder Sav ve çevresinde oluşturduğu Parti egemen kişilerin, koltuklarını bırakmamak için nasıl direndiklerini, hukuku nasıl kendi çıkarlarına göre yorumladıklarını gördük.

Tamam, hukuk yorum işidir! Ancak bu yorum kişisel menfaate de dayandırılamaz. Eğer hukuk kişiselleştirilirse, o zaman bu hukuktan ziyade biraz ‘guguk’ olur.

Evet, Önder Sav ve saz arkadaşları, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu, hukuk bilmemekle suçlayıp, disiplin suçu işlemekle itham ederek işe başladılar. O zaman niye parti tüzüğünü işletip, hemen ‘Disiplin Kurulu’na sevk ederek, partiden ihraç etmeye kalmazlar(!) anlamış değilim!

Daha sonra, partinin kendi malları olduğunu, partiye oy verenlerin kendi seçmenleri olduğunu(!) belirtip, partiyi Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakmayacaklarını, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinden gelen saldırıları püskürteceklerini(!) tam bir savaş ağzıyla söyleyip, mallarına(!) sahip çıktıklarını gösterdiler!

Parti tüzüğünü görmezden gelip, Parti Meclisini Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Oktay’ın başkanlığında toplayıp, kendi istekleri doğrultusunda kararlar almaya zorladılar. Ve alınan kararları (Hiçbir geçerliliği olmamasına rağmen) aynı Genel Başkan yardımcısı aracılığı ile halka duyurdular.

CHP’deki bu gelişmelere en fazla ilgi Yandaş medya ve onun bilinen yazar ve yorumcularından gösterildi. Her biri ağzı sulanarak, CHP’nin iktidar alternatif i olmaktan uzaklaştığını ballandıra ballandıra halka anlattılar.

Parti tüzüğünde açıkça belirtilmesine rağmen, Önder Sav ve saz arkadaşlarının vuruşarak çekilme taktiği partiye büyük zarar vermiştir. Parti bu aşamadan sonra bölünmeye doğru gider mi? Bekleyip göreceğiz. Ancak yarım asırdan beri siyasetin içinde bulunanlar, yorganı yastığı toplayıp, emeklilik için kendilerine tahsis edilen yeni yerleşim birimine doğru hareket etmelidirler.

Seçime bu kadar kısa bir süre kalmışken, ‘Küçük olsun, ama benim olsun’ mantığı ile hareket eden ve her aşamada partinin önüne set çekmeye çalışanlar, bir bir partiden gönderilmelidir. 21. Asra gelinmişken, hala 1940 yılların mantığı ile parti yönetmek ve iktidar yüzü göremeden ömürlerini tamamlayan bu kişilerin, partililere ağabeylilik yapmalarına bile izin verilmemelidir.

En kısa sürede partinin seçim çalışmalarına başlaması için, kenardan kıyıdan buldukları televizyon ekranlarına çıkanlar, parti yönetimini eleştirmek yerine destek olmalılar.

Eğer Önder Sav ve saz arkadaşları kendilerine güveniyorlarsa, kursunlar yeni bir parti, alsınlar boylarının ölçüsünü…

Eksen kayması, söylem farklılığı gibi eften püften konuları bahane ederek, koltuklarını sıkı sıkıya sarılanlar, her ne kadar Kemal Sunal’ın ‘Koltuk Kavgası’ filmini hatırlatsa da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yumruğu ile yerlerinden oynadılar. Bu arada altlarındaki koltuk çekildiği için tepe taklak yere düştüler!

İşte bu kargaşanın nedeni kaybedilen bu koltuk!

Son söz olarak “CHP’nin içindeki Derin Devlet” çökmüştür!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..