Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '07

 
Kategori
Eğitim
 

Kılık- kıyafet -2-

Kılık- kıyafet -2-
 

27.04.2007 tarihinde 2007/37 sayılı genelgeyle birlikte, öğrencilerimizin iklim şartları dikkate alınarak, hava sıcaklarından olumsuz etkilenmemeleri nedeniyle, ilköğretim ve ortaöğretimde öğrenim görmekte olan öğrenciler için; kot, streç, tayt gibi giysiler dışındaki, giysiler serbest bırakılmıştır.

1. Bu genelgenin yayınlanmasındaki neden; hava koşullarıdır. Ve öğrencilerimizin sıcak havadan etkilenmemeleri içindir. Yani bu, çocuklarımızın bedensel sağlığı söz konusu olduğu için çıkarılan bir genelgedir. Öğrencilerimizin beden sağlığını düşünerek hareket eden MEB’lığı, onların ruh sağlığını da düşünmelidir. Hangisi önemlidir?

2. Bu genelge; sadece yaz ayları için değil, tüm öğretim yılını kapsaması gerekir. Eğitim ve öğretimin, sağlıklı yürümesi açısından bu gereklidir. Öğretim olarak, hiçbir şey fark etmemektedir. Kışında öğrenci aynı öğrencidir. Yazında öğrenci aynı öğrencidir. Şu anda kalıpların dışına çıkan özgürlükten, yararlanmaya çalışan birkaç öğrenci görülse bile, bu gittikçe azalacaktır. Ama yasak devam ederse, öğrenci hiçbir zaman, şık ve temiz giyinmeyi öğrenemeyecektir.

3. Kılık-kıyafette "Yasak", gençlerimizin, hiçbir zaman iyi giyinmesini öğrenmelerini sağlamayacaktır. Aynı içkinin yasak olması gibidir bu. Yasaklarsan alkol kullanmasını bilmeyen sarhoşlar üretirsin. (İçki içmekte; maalesef ülkemizde yasaktır, sosyal baskı nedeniyle)

4. Bu yüzden şık ve temiz giyinme bir öğrenme sürecidir. Ve, çocuklar görerek öğrenirler, nasihat edilerek veya yasaklayarak değil. Öğrenme, özellikle "Eğitim", insan kendi yanlışını gördüğü zaman, yani hatasını kabullendiği zaman gerçekleşir. Yasaklamalarla değil. Bir gence istediğiniz kadar "Diş fırçalaması" gerektiğini söyleyiniz. Asla sizi dinlemeyecektir. Bunu öğretemezsiniz. Fakat bir kız arkadaşı ona "Dişlerin çok sararmış, Neden fırçalamıyorsun" dediği zaman, gençte bunu kabullendiğinde, diş fırçalama olayı gerçekleşir. Bu bir oto kontroldür. Aynı, kılık-kıyafet gibi.

5. Bunlar; öğretim ve eğitimin kılık-kıyafet ile bağlantısının bulunmadığını açıklayan noktalardır. Daha dünya kadar örnek verilebilir.

Birde diğer yan etkiler vardır ki; bunlar bence daha da vahimdir.

Örneğin, saç kesme olayları. Müdür yardımcısı saçı uzun öğrencinin saçını keserken, kaç öğrencinin onuru, gururu kırılmıştır? Kaç öğrenci belki yaralanmıştır. Değer mi arkadaşlar?

Ya, okula alınmayan öğrenciler ne olacak. Devamsızlıkları, okuldan gittikçe soğumaları, ne olacaktır? Kravatı yok diye sınava alınmayan öğrenciler ne olacak? Kaç öğrenci kılık-kıyafeti öğrenciye yakışmadığı için, hem de bayrak töreninde kalabalığın karşısına çıkarılıp rezil edildi? Kaç öğrenci bu yüzden dayak yedi.? Kaç öğrenci okulu bırakmak zorunda kaldı? Örnekler o kadar fazla ki. Bir istatistiği tutulsaydı, hepimizin başı utancından öne eğilirdi.

"Ben Hur" filmini hatırlarsınız. Saçından güç alarak yarışmayı kazanan bir gencin hikayesidir bu. Az daha saçını kestirmediği için yarışma dışı kalacaktı.

Bu aslında Temel Hak ve Özgürlüklerin kapsamındadır. Kendi vatandaşını adam yerine koymayan zihniyetin, 2007 yılında halen ayak diremesidir. Kime zararı var ki, çocukların serbest giyinmesinin? Bu nasıl bir korkudur böyle? Hiç çocuk veya ergen psikolojisi okumadık mı? Çocuklarımızın ruh sağlığı ile oynamanın, kime yararı var? Yok efendim, dekolte giyineceklermiş, yok mini etek giyineceklermiş. Hâlbuki tam aksine. Bir gelecek yazımızda bu konuyu da görüşlerinize açarız.

Bir çok öğretmen arkadaş, eleştirecektir yazımı. Fakat lütfen teraziye koyunuz. Birde evrensel olarak düşününüz. Dünyada kaç ülke vardır hala ilköğretimde önlük, giyim zorunluluğunu, uygulayan?

Kestirip atılabilir de, "Burası Türkiye, şartlar değişik. O seviyeye gelemedik…" falan Bazıları da, önlük üreten firmaların baskısı yüzünden diyebilir. Düşünelim; Hep şekilcilikten dert yanan bizler değimliyiz. Bence 2007 yılında artık ayıp oluyor. İnsanların, nasıl yaşayacağına hiç kimse karışamaz.

Bizler eğitimci değiliz. Bizler öğretmeniz. Aile öğretememiş giyinmesini. Biz nasıl öğretebiliriz ki. Belki Ana okulnda üst seviyeye çıkabiliriz. Fakat, şık ve temiz giyinmeyi çevre öğretir. Bizlerde öğrenci eğitimi açısından, çevreyi oluştururuz.

Ama elimize bir kırbaç alıp ta şaklatırsak, korkuya dayalı olarak, herkes tek tip giyinir o zaman. Bizde ne güzel idare ederiz, ………..gibi milleti.

Foto: shout7- antre blonc y negro

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..