Kılık Kıyafet serbestliği

Mili Eğitim Bakanı, okullarda saç uzatmaya karışılmaması, bu nedenle öğrencilere uzaklaştırma cezası verilmemesi ve haftanın 1 günü okula serbest kıyafet ile gelinebilmesi için düzenlemeler yapabileceklerini söylemiş. Bence çok yerinde ve güzel bir düşünce. Tebrik ederim. Her zaman böyle çağdaş uygulamalara yönelmek lazım. Etraftan duyuyoruz serbest kıyafet konusu zaten bazı özel okullarda uygulanıyor, neden tüm okullarda haftanın bir günü uygulanmasın ki? Hem bu çocuklarda sosyalliği de artıracağı gibi çocukların özgüvenini de geliştirecektir.

Saç uzunluğu problemi yüzünden öğrencilerin rencide olması da tarihe karışacaktır. Bence bu düzenlemeler yerinde düzenlemeler olacaktır. Çocuklar böylece okulun bir zorunluluk, ailelerin onları devlete teslim ettiği zorunlu bir mekan olarak algılamalarının da önüne geçilecektir. Çocuklar, okulun kendileri için bir hayatı öğrenme mekanı olduğunu anlayacaklardır. Çocuk okulu bir sıkıntı, hapishane olarak algılamamalıdır. Okul ile hayat sürekli kaynaştırılmalıdır. Çocuk kafasının içindeki prangalardan kurtulmalı, somut şeyler yapmayı, girişimci olmayı öğrenmelidir. Mesela hatırlıyorum ilkokulda öğrenciyken bizi halk kütüphanelerine getirirlerdi, ağaç dikme şenliklerine getirirlerdi. Orta okul, lisede bir iki kez camiye, fabrikaya getirmişlerdi. Bunlar en azından bana okumayı, bilgiyi, yeşili sevmeyi, emeğe saygıyı, maneviyata önem vermeyi filan öğretti. Çocukların genç yaşta böyle ortamları bilmesi, öğrenmesi kalıcı bir şekilde hayatı onlara öğretecektir. Yine okula girişlerde zamanında uzun saçlarımız nedeniyle az sıkıntı yaşamamıştık. Oysa, televizyonlardan dünya çocuklarının böyle bir saç problemi olmadığını çok iyi görüyorduk ama ülkedeki hayat buna maalesef izin vermiyordu. Tamam disiplini de okulda öğrenmemiz lazım ama bunun yapılış şekli de çok önemli.

Şimdi öğrencileri bana göre hayatın canlı olduğu tüm mekanlara getirmek lazım. Mesela adliye binalarına, hastanelere, pazar yerlerine, çarşılara, fabrikalara vbg. Ürün yetiştirmeyi, somut eserler ortaya koymayı çocuklara okulda öğretmeliyiz, benimsetmeliyiz. Okullarda hayat hariç her türlü bilgi veriliyor ama bunların pek fazla ileride çocuklara faydası olmuyor. Oysa ki bilgi kullanıldıkça değerlenir. Bu ülkede bir zamanlar Köy Enstitüleri diye bir şey varmış. Oradan mezun olanların hayata ne kadar artı kattıklarını tarih kitapları yazıyor. Bu tecrübelerden de yararlanmak bence harika olur. Okul ile hayat iç içe olmalı. Teori ile pratik birlikte yapılmalı.

--**--

Okulda serbest kıyafet sinyali

Bakan Dinçer: "Saçı uzun diye hiçbir çocuğu okuldan uzaklaştırmayınız."

BAHAR ATAKAN / Milliyet -81 bin 600 eğitim yöneticisine yönelik hazırlanan videolar MEB’in resmi internet sitesine yüklendi. Eğitim yöneticilerine projeler, değişiklikler ve 12 yıllık kademeli eğitimle ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “öğrencilerin kılık kıyafetinde serbest uygulamalara gidilebileceğinin” sinyalini verdi

Dinçer, özetle şunları kaydetti:
“Önümüzdeki yıl okul açılışından itibaren hiçbir çocuğumuzu kılık kıyafeti sebebiyle aşağılamayınız. Onları geri göndermeyiniz. Saçı uzun diye hiçbir çocuğu okuldan uzaklaştırmayınız. Öğretmenlerinin ve öğrencilerinin yanında onların saçını keserek rencide etmeyiniz. İçinde bulunduğumuz toplum anlayışı ve yaşadığımız iklim sebebiyle hiç de doğru olmadığını görmelisiniz. Yeni iklim yaratmaya, çocuklarımıza da saygı göstermeye ihtiyacımız var. Onlar da biraz kendilerini gerçekleştirsinler. Bırakın saçlarını uzatsınlar, bazen farklı bir şey giysinler. Belki gerekirse özel gün olarak yapabilirsiniz. Haftanın bir günü serbest kıyafet uygulayarak durumu gözleyebilir, yeni hava yaratabilirsiniz. Çocuklarımızın okula aidiyetlerini artıracağını düşünüyorum. Genel anlamıyla kılık kıyafet yönetmeliğine uymayı size tavsiye ediyorken, özel anlamıyla aslında çocuklarımızın yaptığı ufak tefek kaçamaklara ve benzeri husulara göz yummanızın aslında siz büyükler için daha iyi bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum.”

Kayıt parası alandan hesap soracağım

Okullarda bağış alınmasını yasaklamadığını dile getiren Dinçer, zaman zaman eğitim yöneticilerine sert mesajlar da verdi. Dinçer, “Kayıt zamanı bağış alınmasını yasakladım. Kayıt zamanı bağış alan hem okul aile birliği yöneticileri hem de okul yöneticilerinden hesap soracağımı bilmenizi istiyorum. Kayıttan sonra ilerleyen zaman içinde velileri toplayıp okulunuzun derdini anlatıp bağış alabilirsiniz. Kayıt zamanı usulsüz şekilde makama dayalı gücünüzü kullanarak hiç kimseden para alamazsınız. Kapıcı ailelerden 500-1000 lira alındığını görüyorum ve soruşturma açıyorum. Bunu sizler değil okul aile birliği alacak. Kayıt zamanı bağış parası alan okul sayısı 3 bin civarında. 42 bin 500 okulumuz var. 39-40 bin okulda kayıt zamanı bağış alınmıyorken, 3 bin okulda kayıt parası alınmasının eğitim sistemini geliştirmeye ne katkısı olacak? Okul müdürleri tüccar, müteahhit veya servis sağlayıcısı değildir.