Kim daha çok seviyor

MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR

Hatırladınız değil mi bu meşhur cümleyi? Evet hatırladınızzz. Şimdi ne alakası var diyorsunuz değil mi içinizden?. Bakın şimdi alakalı yerlerine hep birden bir göz geçirelim Sevgi bu cümlenin nakış nakış içinde gizlimi değimli.

Yıl 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edilmiş. Millet bitkin. Kazandığı zaferlerin mutluluğunu yaşayamayacak kadar çaresi kalmış, her karışında damla damla kanı akmış.

Analar evlatlarını, kadınlarımız kocalarını sıralamışlar toprağın altına. Urfa’dan İbrahimler, İzmir’den Tahsinler, Anten’den sütçü imamlar bir olmuş yatmışlar koyun koyuna. İstiklal marşlarına isim vermişler toplanıp Mehmetçik olmuşlar al bayrağa rengini vermişler kanları ile. Hem de hiç gözlerini kırpmadan. Bir büyük insanın önderliğinde adını Türk milleti koymuş sen Atatürk’sün demiş.

Silahları bırakmışlar sonra bu sefer muasır medeniyet seviyesi için omuz vermişler bir birine.

Amaç büyük Türkiye.

Şimdi sizlere sesleniyorum bizlere sesleniyorum büyük Türkiye’nin büyük evlatları ya da ismi büyük de büyüklükten nasibini alalamış bizler.

Milliyetçiliği mehter marşlarında arayanlar, sosyalizmi meydanlarda halkla simit yiyip akşamında entel barlarda viski içenler sizlere...

Ya da yakasına Atatürk rozeti takarak ben Atatürkçüyüm diyenler sizlere...

Hepinize ve hepimize sesleniyorum.

Hangimiz seviyoruz ya bu vatanı onlar kadar?

Hangimiz hee.?

Hangimiz bir tuğla koyduk bu medeniyete ideolojik kavramlardan boğulmaktan?
Hangi birimiz fikirler üretti ülkenin geleceği için, hangi birimiz ya ne olursa olsun bizim eğitime ihtiyacımız var diye okuyan beyinlerin yetişmesi için bir fikir yumağı olduk?

Olduysak ne kadar sağlam kalabildik çözülmeden tap taze beyinlere neleri dikte ettik bilmeden.

Neler öğrendi gelen nesil bizlerden. En büyüklerimiz meydanlarda ahkâm keserken, en küçüklerimizde şakşakcılak yapmakla vakit geçirmedik mi?

Aman yaaa bak bak bizlere. Neler verdiler bunların peşinden gidelim diye

Hiç sormadan sorgulamadan geleceğimizi nasıl sattık hiç düşünmediniz mi?

Banene yaaa demeyin toplumlar layık oldukları şekilde yönetirler Biz mi düzelteceğiz diyorsunuz değil mi?
Evet, biz düzelteceğiz.

Nasıl Çanakkale’de tüm arkadaşları ölen kendisi yaralı halde 250 kiloluk
top mermisini kucağına alıp topa yerleştiren ve koskoca İngiliz gemisini yerle bir eden Seyit Çavuş gibi bizlerde tonlarca ağırlığında olsa da bir kuş tüyü hafifliğinde olsa da ilimi. teknolojiyi bulduğumuz yerde hiç çekinmeden üşenmeden alıp taze beyinlere vereceğiz.

E hadi ne duruyorsunuz sizin Koca Seyit' den neyiniz eksik!..