Kim gitsin?

Transfer hatalarıyla başladığımız sezonda, soluk alma dönemi olan devre arasına girmek üzereyiz. Açıklanan resmi tarihe göre 5 Ocak – 2 Şubat arası “Ara Transfer Dönemi” olarak belirlenmiş durumda.

Fenerbahçe’nin devre arasında gerçekleştireceği operasyonla ilgili spekülasyonlar da gazetelerin spor manşetlerinde yerini almaya başladı. Aslında sezon başından bu yana bu tür transfer söylentileriyle karşılaşmaktaydık. Çünkü, basından taraftara işin bu noktaya geleceğini, Aziz Başkan hariç, tahmin etmeyen yok gibiydi.

Şimdi, “Aurelio gönderilmemeliydi ya da yerine daha iyisi alınmalıydı. Alınan Josico, kadroya giremeyip gönderilen Kemal’den iyi değildi. Maldonado elimizde patladı…” gibi serzenişlerden ziyade, ilerisi için çözüm üretme zamanıdır.

Aslında mevcut kadro ile çok daha iyi işler yapılabilirdi ama Aragones’in bu konuda başarılı olamayacağı, en başından belliydi. Özellikle, forvet hattında verim sağlayamadığı Güiza yerine Deivid’i kullanmayıp takımı gol sorununa mahkum etmesi, kabul edilemeyen yanlışındaki gereksiz ısrarıydı. Sezona kötü başlayan ancak ilerleyen haftalarda toparlayan defans hattının önüne Selçuk veya Deniz tek başına ön libero görevini üstlenebilirdi. Hatta Vederson dahi güçlü fiziğiyle bu görevi hakkıyla yerine getirebilirdi. Josico ve Maldonado’nun takıma alınması bile gereksizdi. Şuan ki yapıdan çok farklı olmamakla birlikte yapması gereken sadece Kazım’ı yine sağda oynatıp Güiza’nın yerine Deivid’i monte etmekti.

Şimdi gelelim 27 kişilik resmi kadroda kim kalmalı, kime yol verilmeli. Kurulu takımlarda kıyım yapma taraftarı değilim ama ligin en dibindeki kulüplerde dahi forma şansı bulamayacak kalitesizlikteki oyuncuların üzerinde bu formayı gördükçe bir taraftar olarak kahroluyorum.

Kale: Volkan Demirel, Volkan Babacan, F. Mert Günok.
Defans: Gökhan Gönül, Roberto Carlos, Edu Dracena, Diego Lugano, Önder Turacı, Vederson, Can Arat, Yasin Çakmak.
Orta Alan: Alex de Souza, Colin Kazım, Uğur Boral, Emre Belözoğlu, Claudio Maldonado, Josico, Deniz Barış, Selçuk Şahin, Burak Yılmaz, Gürhan Gürsoy, Ali Bilgin, Tümer Metin
Forvet: Semih Şentürk, Deivid de Souza, Daniel Güiza, İlhan Parlak.

Volkan Demirel: Alternatif aranmaktan vazgeçilip yerine iyi ve istikrarlı bir kaleci alınıp kendisine yol verilmeli. İstikrarsız bir kaleci, ya çok iyi oynuyor ya da çok kötü. Kötü oynadığı her maçta da skora etki ediyor.

Gökhan Gönül: Takımın en temel oyuncularından biri. Özellikle genç ve gelecek vadeden bir oyuncu oluşu vazgeçilmez yanı.

Roberto Carlos: Geldiği günden bu yana Fenerbahçe için reklam malzemesi olmaktan öteye gidemedi. Gitsin demek de mantıksız olur, varsın futbolu bizde bıraksın.

Edu ve Lugano: Daha iyilerini transfer edemeyeceklerse kalmalarında şimdilik bir problem yok. Özellikle Edu, oyuna etki eden hatalara imza atıyor ve geçen sezon kendi kalesine gol atma rekoru kırmıştı ama son zamanlarda iyi bir ikili oluşturuyorlar. Onları, kötü bir orta saha kurgusunun arkasında değerlendirmek de pek objektif olmaz.

Önder: Edu veya Lugano’nun yokluğunda, tecrübesi ve az hata yapan özelliği ile tercih edilmesi gerekirken Can ve Yasin tercihi Aragones’in bariz hataları arasındaydı. Önder, kötü bir oyuncu değil, hatta görev adamıdır. Yedek kulübesine mahkum edilmemeli ya da futbol oynaması için gönderilmeli.

Can ve Yasin: Takım için hiçbir artıları yok, defans kademe anlayışları çok zayıf. Bu forma için yetersizler.

Vederson: Kendisine verilen görevi hakkıyla yerine getirebiliyor. Geçirdiği sakatlık dönemi nedeniyle yeterince yararlanılamadı. Güçlü fiziği ile orta alanda dahi rahatlıkla görev alabilir.

Maldonado ve Josico: Gönderilecekler listesinde en başı çeken 2 isim.

Alex: Artık takımın iskeletini ona göre kurmanın bir mantığı yok. Takıma çok şey kazandırdığı dönemler oldu ancak hedefimiz Avrupa ise dayanağımız Alex olmamalı. Yürüyen oyun sistemimizin en temel halkası. Fizik gücü ve tekniği büyük maçlar için yeterli değil. Gönderilmeli.

Colin Kazım: Tam bir oyun şımarığı ancak çok yetenekli bir oyuncu. Ondan yararlanmayı bilen bir teknik adam nezdinde küçük bir Cristiano Ronaldo dahi olabilir. Takımda kalıp disipline edilmeli.

Uğur Boral: İstikrarsız maçlar da çıkarsa yetenekli bir oyuncu. İyi kurulan bir takımda kendisinden çok daha fazla verim alınabilir.

Deniz ve Selçuk: Vasatı aşamayan iki oyuncu. Takım için yeterli değiller.

Ali ve Gürhan: Gelecek vaat etmeyen oyuncular. Anadolu takımlarında devam edebilirler.

Burak Yılmaz: Fizik gücü ve yeteneğini takımda yeterince yansıtamadı. Gönderilebilir.

Emre ve Tümer: İstikrarsız olan iki oyuncu için de gönderilmeliler demek yerine gelmemelilerdi diyebilirim.

Semih ve Deivid: Takımın en önemli iki mihenk taşı. Taraftar için özel yeri olan oyuncular.

İlhan: Gelecek vadeden bir oyuncu. Kiralama yoluyla ya da maçların son 20 dakikasında şans verilerek kendini geliştirmesine fırsat tanınmalı.

Güiza: İlk fırsatta gönderilmeli. Takıma adapte olamadı ya da henüz kendini gösteremedi gibi bahaneler bile yetersiz. %100 gol pozisyonlarını dahi beceriksizlikle harcayabilen bir yeteneksiz.

Aragones: Son olarak dedemizi, elini öpüp yolcu etmeliyiz. Yoksa maazallah başına bir hal gelse tüm sülalesine biz bakarız.

Fenerbahçe’nin geleceği için vizyonu olan aktif bir teknik adam ile anlaşılmalı.
Şu gelsin demek gibi bir lüksümüz yok ancak Vagner Love gibi aktif bir forveti takımda görmek bizi mutlu ederdi.

Taraftarın derdi yıldız futbolcu değil, biz koşan, mücadele eden bir takım istiyoruz. Umarım devre arasını iyi değerlendiririz.