Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

Kim hain? Kim kahraman?

Kim hain? Kim kahraman?
 

Herkesin haini kendisinde kalsın. İşte benim en büyük kahramanım...


Bizim gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde, insanı en kolay etiketleme biçimi; kişiyi hain ya da kahraman ilan etmektir.

Gerçekte, hainlikle kahramanlığı çok ince bir çizgi ayırır. O çizginin adıysa, bende, kişisel niyet olarak kayıtlı... İnsanın hain olmasına da, kahraman ilan edilmesine de, son tahlilde, niyetinin niteliği neden olur çünkü.

İyi niyet, her zaman kahramanlıkla ödüllendirilemese de; kötü niyetin eninde sonunda varacağı yer; hainliktir. Kimi zaman vatan hainliği olur bunun adı; kimi zamansa, hain kalpli insan olmak...

İnsan bazen, yanlışlığı en bariz olanı savunmayı bile davaya inanmışlığı yüzünden sürdürebilir, terk edemeyebilir. Ruhu, tavrı, davranışı sıradanlığa değil; eylem adamı olmaya yatkın olan, bazen fazla heyecanlı, bazen doğuştan ateşlidir. Duygusallığını yenemediğinden, soğukkanlı bir akılcılığı, akılla yoğrulmuş güçlü bir sağduyuyu kişisel hamuruyla harmanlayamayabilir; akil insan olamayabilir.

Ancak, birazdan vereceğim ölçü, bir kişinin hain mi, kahraman mı olduğu konusunda size çok sağlam ipuçları verir.

Etten ve kemikten yaratılmış insanoğlu; anlık, günlük, aylık tutum, davranış ve düşüncelerinde yanılabilir. Tüm iyi niyetine rağmen, iyinin değil, kötünün yolundan gidebilir. Ancak bir insanın, hain mi, kahraman mı olduğuna gerçekten karar vermen gerektiğinde; bunu sağlıklı bir biçimde yapabilecek asgari 25 yaşam yılını da geride bıraktıysan eğer; yapman gereken tek şey, malum kişinin 5'er, 10 ar yıllık zaman dilimlerinde yaptıklarının ülke hayrına mı, şerrine mi hizmet ettiğini anlamaktır yalnızca. Başka hiçbir şey değil...

Bu ölçüyü; ister ülkenin en güçlü siyasi kişiliğine uygula, ister en değerli sanatçısına, bilimadamına; ister aydın, entelektüel kimlikli olsun; ister en sıradan kişi, söz konusu olan; uzun vadeli zaman aralıklarında yapacağın her değerlendirme, kişinin hain mi, kahraman mı olduğu konusunda vereceği bilgilerle yolunu aydınlatır; vicdanınını sonsuz ve sınırsız bir huzura kavuşturur.

Bir insanın; hain mi kahraman mı olduğu konusunda son sözü elbete o ülkenin ulusal tarihi ve insanlık tarihi söyler. Ancak en azından, geçici de olsa, kendinizi tatmin edebilecek kadar güçlü bir kanıya varmak istediğinizde; herhangi bir kişi ya da kişilik hakkında, size önerim; söz konusu kişiyi 5 yıldan az olmamak üzere geniş zaman aralıklarında nesnel ve duygusal tartılarınıza vurmanızdır.

Ama öyle, ama böyle... Baştan önyargılı ya da art niyetli değilseniz eğer; hem duygusal, hem düşünsel tartıya çıkardığınız; hem nesnel, hem de soyut kavram ve düşüncelerinizle ölçüye vurduğunuz, gözden geçirdiğiniz kişi; eninde sonunda hamurunu eleverir.

Hiçbir gerçek, sonsuza kadar saklanamaz çünkü. Hain ya da kahraman olması; hiç farketmez aslında. İnsan, mayasını elbet eleverir; o mayayı saklayabilmek için, on yüz milyon marifete sahip olsa da hem de!...

Kim hain? Kim kahraman? Zaman tünelinde yapılan yolculukta anlaşılır. Zaman, her niyetin en şaşmaz turnusol kağıdıdır çünkü. İnsan, yaşadığı her an, yaptığı her davranışıyla hainliğe mi kahramanlığa mı meyilli olduğunun kopyalarını verir.

Haini ya da kahramanı anlayabilmek, birbirinden ayırabilmek, ancak ve sadece kişinin niyetini fark edebilmekle mümkündür. İnsanın hain olmasına da, kahraman ilan edilmesine de, son tahlilde, niyetinin niteliği neden olur çünkü.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..