- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 275
Kim istemez
Bir pazar gunu televizyon seyrederken, Amerika`da yapilan secimlere katilim oraninin yuzde 51 oldugunu ogrendigimde, uzandigim yerden toparlandim. Bu durumun sunum hatasi oldugunu dusunurken, sokak roportajinda vatandasa sorulan soru ve cevaplar asamali olarak yayimlaniyordu. Ilk soru oy kullanacak misiniz idi, genelde cevap hayir oluyordu. Desteklediginiz aday var mi? sorusuna genelde vatandas politikaci ile ilgilenmiyordu. ucuncu soru neden oy kullanmiyorsunuz sorusuna verilen cevap, vatandasin secilecek kisinin ulkeyi iyi yonetecegine inanclari tamdi. Sandiga gitme oranini nasil degerlendiriyorsunuz sorusuna verilen yanit ise sanki agiz birligi yapmiscasina bu durum halkin politikacisina guvendigini gostermiyor mu? idi.
Bu haberi izledigim tarih bundan on yil kadar once idi, Turkiyede yapilan kamuoyu yoklamalari politikacilari guvenilirlik konusunda en alt siralarda gosteriyordu. Bu haber bunun icin dikkatimi cekmisti.
Bizim de politikacimiza guvenimizin tam oldugu gunleri gorecekmiyiz diye dusundum. Ama bunun bir egitim, kultur, durustluk, demokrasinin tam yerlesmis olmasi, vatandasin yonetime tam katilimi ve yalan soyleyen ya da haksiz kazanc temin edenin cezalandirildigi bir ulkede politikaciya guvenin kendiliginden yukselmesi durumu ile bagdastirdim. Umarim birgun biz de sandiga gitmeden, ulkeyi yonetecek kisilere guvenimizi kazaniriz.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
