Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Kim kaybediyor, ne kazanacağız

Kim kaybediyor, ne kazanacağız
 

abartılı


Bir süre daha, belki uzunca bir süre ulusal gündeme kafa yoracağız.Bizim işimiz değil ama mecburuz … Mesnetsiz ifadeler, hareketler, suçlamalar, örtbas etmeler, demagojik savunmalar havada uçuşurken ve orada olanlar hiç ayırımsız hepimizi etkileyeceği belli iken yerimizde duramayız …

Yargıya intikal eden olaylar üzerine değil de uygulama şekli üzerine duracağım…

Böyle zamanlarda hiçbir menfaat düşünmeden üst düzey insanların ortamı karmaşadan kurtaracak girişimlerinin neler olması gerektiğinden bahsedeceğim…

Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur’un, eski 1. Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon’un, gözaltına alınış şeklilerine itirazım var…

Hala “Allah’tan sonra kime en çok güven duyasınız” diye sorsanız bana hiç tereddütsüz “Paşalarıma” derim…

Tarihimiz boyunca bu vatan için canını verenler arasında sivil kurmaylardan çok askeri kurmaylar vardır. O nedenle içimde bir derin çizginin kazınmaya başladığını fark ediyorum.

Kafamda yaratılan “acaba” sorusuna cevap arıyorum.Aslında bana bu cevabı birilerinin hemen ama hiç vakit kaybetmeden vermesi lazım.Paşaları apar topar toplayan zihniyetten kuşku duyuyorum açıkçası…Ne kazandırır bize, böyle davranmak kime ne kazandırır…

Hukukta pazu göstermek yok ki, ilgili maddeler var… Bu durumdan inanılmaz acılar çekiyorum…Ruhum eziliyor, sanki birileri Malazgirt’ ı, Sakarya’yı düşlerimden çıkarmaya çalışıyor…

Üst akıl diye baktığımız siyası önderler, sivil kurmaylar ne bekliyorlar, neden devreye girmiyorlar. Parti kapatma davasından tutunda Paşalarımızın tutuklanmasına kadar geçen süreçte neden akıl almaz yanlış yorumlar yaparak gerilimi tırmandırıyorlar, yükselen ateşi düşürecek girişimlerde bulunmadılar…Bu ülkenin menfaatlerini kendi menfaatlerinin önüne alacak bir Allah’ın kulu yok mu? Ne kazanacağız bu kaostan…

Gafa bakın Allah aşkına. Koskoca CHP lideri “bu Tayip Erdoğa’nın davasıdır” diyebiliyor…

Yeminle söylüyorum benim köyümde Fadime hala bu kadar basit bir söz etmez…

Böyle zamanlarda halkın çektiği ruh acısını fark eden lider insanlar siyasi rant düşünmeden

Olayların raydan çıkmamasına çalışır. Var olan rayları söken insandan bu ülkeye fayda gelir mi Allah aşkına…

Ülkede AB’ dayatması demokratik açılımları kanunlaştıran elbette Siyasi iktidardır.Bu anlamda kişi hak ve hürriyetlerinin geliştirilmesi, hukukun üstünlüğü gibi temel kavramların uygulamaya alınması elbette hükümetin başında bulunan Tayip Erdoğa’nın işidir...

Bu arada hiçbir şey saklı kalmayacak, ülkede gizli kapaklı hiçbir şey kalmayacak demek bugün olanlara bir işaret olarak kabul edilebilir ama bu emri Tayip Erdoğan verdi demek tümden hukuk sitemimizi alaya almak demektir.Demokrasimizi ayaklar altına almak demektir, yargımızı, yargı bağımsızlığımızı yok saymak demektir…Kan üzerine, göz yaşı üzerine, halkın çektiği ızdıraplar üzerine siyasi rant dansları etmek gerçekten inanılmaz ümitsizliğe sürüklüyor beni…

Başbakan yerin beş yüz metre altında madencilerle maden çıkardı, yemek yedi “işimin başındayım” dedi…Yapacak pek fazla bir şeyi yok…Ama kabul edelim ki Medeniyetler İttifakının iki başkanından biridir, Orta doğuda, Afganistan’da, Balkanlar’da, Pakistan’da

Sözü dinlenen şahsiyeti kabul gören bir liderdir.Bütün bu çevreler artık meselelerini evimizde, İstanbul’da çözmeye çalışmaktadırlar. Bu sadece R.Tayyip Erdoğa’nın değil, yükselen değer Türk Milletine duyulan güvenin ifadesidir…

Belki de bu sıra dışı fonksiyonlar üstlenmenin ürküttüğü çevrelerin Türkiye’de başlattığı bir oyundur bütün bunlar…

O nedenle diyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanı nerde?…Aklım selim siyasiler nerde? Ülkenin bağırsakları düzeliyor diyenler konuşacağına, “bu Tayip Erdoğanın Davasıdır” diyenler konuşacağına üst akıllar neden konuşmuyor? Neden bir sağduyulu ses duyamıyoruz.

Milletimiz bütün olanlardan muzdariptir, Kapatmadan da, tutuklamalardan da…Çünkü bir ayağı eksik başlatılan bu hareketlerin asli amacı demokrasi ve hukuk değildir…Bu çok başka bir hesaptır…

Bir taşla on kuş vurmak buna derler işte…

Sevgi ve saygılarımla

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..