Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Kim kime karşıdır? (2)

Kim kime karşıdır? (2)
 

İmam ve cemaat


Bölüm 2

Devam edelim:

- Bu ülkede yıllardır tartışılan ve her fırsatta üzerine gidilen inanç, sünni islâm değil midir?

- Evet!

- Partileri, "lâiklik karşıtı eylemlerin odağı" diye dava edilenler aynı kategoriden kimseler değil midir?

- Evet!

- İlköğrenim 8 yıla çıkartılırken, 12 yaş altı çocuklara camiilerdeki "yaz kurslarını" yasaklayan kanuna onay veren vekillerin çoğu sünni değil miydi?

- Evet!

- Mecburi din derslerinin kaldırılmasını isteyenlere destek veren ehl-i devlet ve ehl-i kalemin bir kısmı sünni müslüman değil midir?

- Evet!

- Okula mescid açan müdürü, namaz kılan öğretmen ve öğrencileri haber yapan muhabirlerle çalıştıkları medya patronlarının ekseriyeti sünni müslüman değil midir?

- Evet!

- Birilerinin eline silah verip, kurban seçtiklerini (yargıçlar dahil) katlettiren, sonra da suçu dindarların üzerine yıkan derin yapı sünni değil midir?

- Evet!

- Sıvas'ta alevileri öldürten, Başbağlar'da akşam namazı kılanları kurşuna dizdirten gizli oluşumun akıl hocaları da sünni değil midir?

- Evet!

- Çatışmada hayatını kaybeden askerlere, "şehit" ünvanını veren, fakat cuma ve bayram namazı kılan ya da oruç tutan subayları, "irticai tutumları!" nedeniyle ordudan atan Yüksek Askeri Şura üyeleri (yani TSK mensupları) sünni müslüman değil midir?

- Evet!

- Her fırsatta küçümsenen, okulda hademe, hastenede temizlikçi, bankada çaycı olmak dışında bir göreve yakıştırılamayan, hele hele zenginleşmesine ve eski mahallesinden çıkıp lüks semtlerde boy göstermesine asla tahammül edilemeyen başörtülü hanımların yüzüne "Karafatmalar haydi İran'a! Türkiye lâiktir, lâik kalacak!" diye bağıranlar(ın en azından bir kısmı) sünni müslüman değil midir?

- Evet!

Görüldüğü üzere sünni bürokratlar, sünni ilericiler, sünni lâikler ve sünni askerler, sünni dindarları tutmuyor, onları savunmuyor. Savunmak bir tarafa onlara, "her görüldüğü yerde ezilmeli" modunda bakıyor.

Peki o zaman biz neyi tartışıyoruz? Galiba devlet bünyesindeki sayımızı. İnsan hak ve hürriyetlerini tanımadıktan, demokrasiyi sindiremedikten ve adaletle hükmedemedikten sonra, yöneticilerin dinsel ve mezhepsel kimliğinin ve bürokrasideki miktarının ne önemi var ki? İdamına karar verilmişse, celladın sünni ya da alevi olması neyi değiştirir?

Mehmet Moğultay'ın yıllar öncesinden bir konuşmasını hatırlıyorum. Adalet Bakanlığı yaptığı dönemle ilgili şikâyetler bağlamında açıklama yaparken, "Tabi ki, beşbin partiliyi işe aldım. Onları almayıp ta MHP'lileri mi alacaktım!" dediğini hiç unutmuyorum.

Demek ki, bir devlet kurumunda az bulunanlar, başka birinde çok olabiliyor. Moğultay işi biraz abartmış, yargıdaki görevli sayısını mevcut alevi nüfusuyla oranlanamayacak biçimde artırmış. Bu durum, bir kısım davaların neden hep sünni kesimin aleyhine olacak biçimde sonuçlandığını da açıklıyor gibi. Bunda iddialı değilim. Yanılıyor olabilirim.

Son söz: Milleti temsil edemeyen yasamanın, hakkaniyete uygun hizmet götüremeyen yürütmenin, adil kararlar veremeyen yargının şu veya bu mezhebin mensuplarınca temsil edilmesinin benim açımdan zerrece kıymeti yoktur. Devlet yönetiminde esas olan bir kesimin temsili değildir. Adaletle ve hakkaniyetle hükmetmektir.

"Sen ben kavgası, " toplumsal huzura katkıda bulunmaz. Ancak, ideolojik örgütlenmenin, sonra da kendi ebedi iktidarını ilân etmenin yolunu açar.

Yoksa, hepimizin içinde yatan asıl niyet bu mu?

Not: Burada diyanetten bahsetmedim. Bildiğim kadarıyla lâik yönetimlerde devlet din işlerine karışmıyor. Bizdekinin karışma nedeni, islâmın sünni tarafını ihya etmek değildir. Onu kontrol altında tutmaktır.

(1) Emre Aköz/ Sabah 30.07.2009

Resim: www.uydukurdu.com/forum/showthread.php/ulkemi...

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..