Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '11

 
Kategori
Deneme
 

Kim kurban? Kim katil?

13 şehit, Norveç'de bir manyağın terörist eylemi falan derken yazıdan uzak kaldım ne yazık ki. Böyle olaylar yaşanırken kültürel birşeyler çiziktirmek içimi rahatsız ediyor. 

Malum, bir pop-aydın olmak değil amacım. 

Şimdi... 

Bu tip olaylar öncelikle katiller ile kurbanlar arasındaki ilişkinin temel yapısını düşündürtüyor bana, çünkü bu tipte bir ilişki temelinde patojenik bir özellik taşır ve kişisel ilişkilerimizden toplumsal olaylara bu böyledir. 

Bir hikaye vardır, bilen bilir, bir zamanlar kurban olmuş birisi, ileride mutlaka katili ile yüzleşecektir. 

Gördüğüm kadarıyla bu yüzleşme genellikle iki biçimde oluyor ve bu yüzleşme biçimleri o eski kurbanın karakterinin ne idiği ile ne olacağının şekillenmesinde büyük bir rol oynuyor. 

Şöyle ki... 

Ya katilinin üzerinden yeni bir ahlaki yaklaşım kurarak yeni bir tür erdeme, saf haliyle yeni bir tür varoluşa (kurban olmadan önceki doğal halinin daha gelişkin bir biçimine) ulaşır, ya da katiliyle yüzleşmeyi onu kendisine model almakla karıştırır ki, sonuç bu seçenekte tam bir felakettir, neden derseniz, çünkü kurbanın kurbanlığı değişmez! 

Varsın ve bu seçenek üzerinde duralım. 

Kurban bir zamanlar katili olanın rolüne soyunduğunda, istem ve bilinç dışı olarak (katilliğe soyunan birisinde paralel olarak bilincin azalacağından) yeni kurban eski kurbanın olmadığı ise vah eski kurbanın haline! 

Evet vah, çünkü işte bu durumda kurban, hala kurban kalışını kutsayabilir. 

Ve evet, en acılısından okkalı bir kına da yakabilir, hatta kurbanlığa da derin ve içten bir ağıt da çığırabilir; çünkü hala kurbanlığından kurtulamamıştır, kendisini kurban düzeyine indirmiştir gene. 

Ey sevgili okur, zaten böylesi bir kurban, inandığı olamayan ve inanmadığı olan bir kimse değil midir? 

Evet, salt Norveçli manyak üstüne azıcık kafa patlatsak bunu anlarız. 

Ve bu durum hayattaki her olayda algımızı güçlendirmeye yarayabilir. 

Katil ile kurban arasındaki ilişkinin bir diğer belirleyici etmeni kaçış da, ama 'özgürlükten' kaçış da aranmalı. 

Psikanalizin baba isimlerinden Erich Fromm insanın özgürlükten neden kaçtığını muhteşem açıklar. 

Katil ve kurban ilişkisini temelden deşmek için Fromm'a tekrardan bir göz atacağım. 

Çünkü insanın inanmadığı olmasının ve inandığı olamamasının arkasında işte bu 'özgürlükten kaçışın' patojenik etmenleri rol oynuyor bana kalırsa. 

Ve bu da en derininden bir tür nevroz belirtisi olsa gerek. 

 
Toplam blog
: 47
: 1149
Kayıt tarihi
: 24.11.10
 
 

Praksise düşünceden varan bir romancı, kültür eleştirmeni, otodidakt bir feylesof, yaşam gözlemci..