Kim mutlu olacak?

Haber şöyle... Fatih terim, köşe yazarımız Hasan Cemal'in, ''Fatih Hoca, sizce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı'' sorusunu ''Ben futbola siyasetin karışmasını tercih edenlerden değilim, ama bir Türk vatandaşı olarak bu soruya cevap vermek zorundayım. Bugün kanunlarımız Tayyip bey'in köşke çıkmasını engellemiyor. Bugün kanun tartışılıyor, iyi veya kötü diye. Önce Tayip bey'in kendisi ister mi? çıkmayı ya da çıkmamayı. Onun düşünceleri de önemli. Ben herkesin mutlu olmasından yanayım. Çıkan da mutlu olmalı halk da mutlu olmalı'' şeklinde cevapladı.

Hasan Cemal bu soruyu Fatih Terim’e niye sordu? Ne amaçla sordu, aldığı cevapla da acaba rahatladı mı? Aslına bakarsanız Fatih Hoca çok diplomatik bir cevap vermiş ve verdiği cevap da Allah için “Cuk” oturmuş. Bana göre cevabın şurası çok ilginç; “...Önce Tayip beyin kendisi ister mi? çıkmayı ya da çıkmamayı. Onun düşünceleri de önemli. Ben herkesin mutlu olmasından yanayım. Çıkan da mutlu olmalı halk da mutlu olmalı'' Bu cevap Başbakan’a bu güne kadar yapılan öneri ve uyarıların adeta özeti... Bir başka deyişle, bir “Spor adamından” bile çok ilginç bir siyasi cevap.

Başbakan, oturup on kez düşünmeli... “Ben” demeli “Çankaya köşküne çıkmayı ne kadar istiyorum, neden istiyorum, oraya çıktığımda ne kadar mutlu olacağım” demeli... Arkasından “Hadi ben düşündüm taşındım kendim mutlu olmak için Çankaya’ya taşındım. Peki, tek başına benim ve çevremin ‘mutlu’ olması yeterli mi?” diye düşünmeli. Arkasından bizi de düşünmeli ve “Ben Çankaya’ya çıktığım zaman İbrahim PEKBAY da mutlu olacak mı” demeli...

AKP’nin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimde aldığı oy oranı % 34, 43 ve geriye kalan oy yüzdesi de 65, 57 kadar. Yani, bu ülkede 3 Kasım 2002 tarihi değişmediyse %65, 57 kadar İbrahim PEKBAY var. Bir de 12 Mart 2003 tarihinden bu yana yönetimde bulunduğunu ve o günden bu yana yaptığı icraatlar nedeniyle 34, 43 oranının oralarda kalmadığını düşünürsek... Eğer bu güne kadar gösterdiği tavırları ile halen arkasında “Mutlu çoğunluk” yaratabilmiş ise, bizim de diyeceğimiz bir şey olmaz, olamaz da. Çünkü bizler demokrasiyi “Araç” olarak değil ülkemizde “Amaç” olarak kabul edenlerdeniz, bir yedi yıl çekeriz. Ama Başbakan bir kez daha Fatih Hoca’nın cevabındaki uyarıyı dikkate almalı bence. “...Ben herkesin mutlu olmasından yanayım. Çıkan da mutlu olmalı halk da mutlu olmalı'' söylemindeki gibi…

26 MART 2007