Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Kimdir o güzel, sarışın kadın; inan bilmiyorum.

Kimdir o güzel, sarışın kadın; inan bilmiyorum.
 

Yüzü değil ama; ruhu aynen böyle biri...


Kimdir o güzel sarışın kadın; inan bilmiyorum. Bir adını biliyorum. O da bende saklı kalsın.

Gözlerinde gördüğüm fırlamalığın; yoktur kötü bir yanı... Tek bildiğim, işini dosdoğru, insanca yaptığı...

Ne anasını bilirim, ne babasını... Ne evliliğini bilirim, ne bekarlığını... Var mıdır çocuğu yoksa kendinden mi gelir olgunluğu; vallahi onu da bilmiyorum. Bir adını biliyorum. O da bende saklı kalsın.

Her an cıvıtabileceği, sapıtabileceği bir ortamda; yüzünde hep o aynı sade gülümsemeyle çalışır. Her daim işinde gücünde, her daim kendi halinde takılır.

Yanımdan rüzgar gibi geçerken duyarım kokusunu, hissederim duygusunu... Bilmem ki, onca pozitif enerjiyi her an, her dakika zerre eksiltmeden acep nasıl o narin bünyede korur?

Sadeliği apayrı bir güzellik katıyor ona; öyle çok da iddialı bir fiziği olmasa da... Hani "Sende şeytan tüyü mü var ne!" diye takılırız ya birilerine... İşte bu kız, işte bu kadın da bu tüyleri taşıyor olmalı bünyesinde!...

Fiziğine, boyuna posuna baktığımda; yaşını başını da kestiremiyorum işin doğrusu!... " Daha 22 yaşındayım." dese de inanırım; " Ne münasebet ayol! Ben 32 yaşında, aslan parçası bir oğlu olan kadınım..." dese de sözlerini onaylarım!

Ondaki çekiciliğin adı, şehvet değil, erotizm değil, işve cilve desem, o hiç değil... Belki de çok uzun zamandır hiçbir kadında görmediğim sadeliği, kendi halindeliği aklımı başımdan alır.

Ben her ne kadar, hiçbir şeyi belli etmiyor gibi takılsam da; kendi halimde!... Gözlerindeki o cin bakış var ya! O cin bakış... Bence o da, o cin bakışlar da her şeyin farkında... Neylersin ki, serde biraz efendilik, çokça da delikanlılık var. Bozamam ki duruşumu. Aha tam da bugün, sahicikten Don Juan olasım var ammaaa! O damardan yürürsem... Hatun kişiyi görememe ihtimali de var!

Ne dedin sen? Şeytan azapta mı gerek? Girme günahıma kız! O kadar da çapkın, o kadar da hovarda değilim ki ben! Acık kadınların ruhundan anlarım. Hepsi o. Yoktur başka da bir günahım...

Öyleyse boşver sen oğlum; durup durup düşünmeyi şimdi. Takıl kendi halinde... At bakalım oltayı denize... Biraz da akışına bırak hayatını... Olma mı! Her şeyi de sen bilecek, sen çözecek değilsin ya!... Bakalım hangi denizden çıkacak kısmetin?

Rast gele! deyip; öylesine beklemek gelse de içinden... Kim bilir, belki de beklediğin o denizde, ha bire adımlayıp durduğun, volta üstüne volta attığın o koyda, o kıyıda, o sahilde gönlüne göre verir yaradan!...

Vira Bismillah! deyip, çık bakalım yoluna...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..