- Kategori
- Siyaset
Kime Müstehak? Kemalistlere mi, Liberallere mi?
- 1970’li yıllardan beri bu ülkenin başına bir karabasan gibi çökmüş olan Deniz Baykal’ın siyasi ihtirasları sonrasında, Mustafa Kemal’in partisi CHP’nin hiçbir zaman kendine gelemediğini gördük mü? Gördük… 12 Eylül sonrasında kapatılan CHP’nin yerine kurulmuş olan önce SODEP, sonra SHP olan partiye siyasi yasakları kalktıktan sonra giren Deniz Baykal ve hempaları, bu partiye tek bir gün olsun gün yüzü gösterdiler mi? Her kurultay kaybı sonrasında, devrisi gün yeniden hizip başılığı yapmadılar mı? SHP içerisinde genel başkanlık düşü kaybolan Deniz Baykal ve hempaları apar topar CHP’yi açıp, yaptıkları ilk kurultay da Deniz Baykal genel başkanlığa kendisini seçtirmedi mi? Seçtirdi… Ve sonrasında SHP’nin kapatılıp CHP’ye katılması için türlü ayak oyunları yapmadılar mı? SHP’yi kapattırmadan önce, 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nin önünü açacak şekilde Deniz Bakyal ve hempaları adaylar çıkarmadılar mı? Bu gün gelinen nokta da Recep Tayyip Erdoğan’a en büyük kıyak bu çevreden yapılmadı mı?
- Peki ya, Deniz Baykal’la mücadele edemeyen, kendisine yeri geldiğinde Sosyal Demokrat diyen, yeri geldiğinde Kemalist diyen ama en azından daha samimi bir siyasetçi çevresi yok muydu? Bu siyasetçilerin isimlerini saymaya gerek yoktur, bu isimlerin hepsi Deniz Baykal’ın gazabına uğradı mı? Uğradı… Ve dönelim 2000’li yıllara doğru… Bülent Ecevit DSP ile iktidar koltuğuna oturmadı mı? Sonrasında DSP parçalanıp, YTP denen bir parti kurulmadı mı? Bu partiye önce destek verenler, sonra desteğini çeken çevreler, İsmail Cem’i yüzüstü bırakmadılar mı? İsmail Cem yol arkadaşları tarafından yarı yolda bırakılınca kanser hastalığına yakalanma süreci yaşamadı mı? Ve halen türlü şekillerde CHP içerisinde ayak oyunları yapılmıyor mu? Bu parti içerisinde demokratik tartışmadan ziyade, sürekli birbirlerinin kuyularını kazan siyasetçiler yok mu? Hiçbir yerde olmadığı kadar hem de…
- Dikkat buyurunuz… 1970’li yıllardan beri kısa bir özetini geçtiğimiz ve kendisini Kemalist olarak konumlandırmış, yeri gelmiş kendilerine sosyal demokrat demiş bu çevrenin içine düştüğü duruma…
- Bu çevre yeri gelmiş asker gölgesinde siyaset yapmış… Bu çevre yeri gelmiş yargının ardına sığınmış… Ve bu ülkede asker ve yargı odaklı birçok faşizan baskı uygulamalarını görmezden gelmiş…
- Peki ya biz ne demişiz?
- “Bu ülkede asker ve yargı sorunu ciddi bir sorundur” demişiz.
- Bu ciddi sorun nedir?
- Bu sorunu çok defa yazdık. Özetle; Askeri darbeler, faili meçhuller, işkence, gözaltında ölümler, suçluların aklanması, devlet odaklı suç örgütlerinin yargı marifetiyle üstlerinin örtülmesi…
- Şu saydıklarımızdan dolayı bu ülkede ne kadar korkunç cinayetler işlendi. Birçok insan kolluk güçlerinin gözetiminde kaybedildi.
- Bu gün Recep Tayyip Erdoğan iktidarda ve tek adamlık mücadelesine girişmiş durumda… Toplumun yaşam biçimine doğru adım adım müdahale edecek bir tavır içerisinde Recep Tayyip Erdoğan…
- Geçtiğimiz yılki Anayasa değişiklik referandumunda “Yetmez ama Evet” diyenlere, Kemalist çevreler ateş püskürmekte.
- “Efendim size müstehaktır. Siz zamanında Yetmez ama Evet demediniz mi?” diyerek ver yansın ediyorlar.
- Kendilerine tekrar hatırlatalım… Doğru düzgün siyaset yapsaydınız… Birbirinizin ayağını kaydırma çabalarından vazgeçseydiniz… Deniz Baykal isimli siyasetçiye kendinizi mahkûm etmeseydiniz… Askeri vesayete ve yargı vesayetine destek vermeden, adam gibi sosyal demokrat bir politika izlemenin çabasına girişseydiniz…
- Kendilerine Kemalist diyenler, hem Kemalist hem solcu diyenler, hem Kemalistiz, hem sosyal demokratız diyenler... Ortalığa yapmış olduğunuz onca pisliği görmeden Yetmez ama Evet diyenlere neden ateş püskürüyorsunuz? Eğer bu gün Recep Tayyip Erdoğan gibi bir isim iktidara sıkı sıkıya yapışmışsa, bunda esas sorumlu olanların şu yukarıda tarifini yapmaya çalıştığımız çevreler olduğu gün gibi ortadayken, neden bu kendisini bilmez çevreler liberallere taş atar ki?
- Ha pardon… Bizim U. Kesici Hocaya göre, yukarıda tarifini yapmaya çalıştığımız çevreler “İnönü Atatürkçüsüdür”. Valla Ufuk Hoca, senin istediğin türden Kemalist, Mustafa Kemalci birey, siyasetçi torna tesfiyeyle üretiliyor olsaydı emin ol senin mutluluğun için onu da yapardık.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..