Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '14

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kimi acınacak, kimi tapılacak; oysa insanlar arasında büyük fark yok, olması da doğru değil

Kimi acınacak, kimi tapılacak; oysa insanlar arasında büyük fark yok, olması da doğru değil
 

Tabi başınızda Kerim Korkut yok ki kralınıza bu nedir desin, dilencinizi kabul etmesin. Adamlar bir şekilde çok para sahibi oluyorlar ve az parası olanların yanında havalı yürüyorlar, arabalarının çamurunu üzerimize sıçratıyorlar. Ya da mevkii ya da şöhret sahibi. Veya güçlü, daha zeki, daha güzel vs.

Bu, hayatın kanunuysa oturalım oturduğumuz yerde; devrim baba haklarımız olduğundan falan bahsediyor, kafamız karışıyor. Siz istediğiniz kadar konuşun, şöyle ya da böyle olmamız farklılık olarak algılanmıyor; aşağı ya da yukarı şeklinde değerlendiriliyor. Kim ne derse desin maşı fazla olan benden üstün; isterse diğer her şeyi eksik olsun; bazı görevler önemli ve üstün, bazı işler meslekler daha saygın. Biz Ağaç Hareketi düzeninde “yardımcı” kavramını kaldırdık. Biri size işi mesleği gereği yardım ediyor olsa dahi yardımcınız değil farklı bir meslek olarak tanımlanacak. Mesela hemşire, hastabakıcı doktorun yardımcısı değildir.

Tanrı insanların şekillerini, yeteneklerini farklı yaratmış olabilir; ama yaptıkları iş, yaşayış ve davranışları nedeniyle bazı insanlar diğerlerinden daha önemli ve değerli demiş olamaz. Bizim düzenimizde öylesine meslek imaj eşitlemesi yapacağız ki fabrikanın müdürü ile temizlikçisini birbirinden ayıramayacaksınız.

Başbakanın toplum nazarında itibarı atıyorum bir çobana göre 20–30 kat fazladır. Çobanın önüne üç koyun katarsanız, başbakana da 25 bin lira maaş verirseniz (hele de böyle bizim gibi trilyoner başbakanlar olursa) üstelik bir de cahil yalakalar arkasından yürürse çoban başbakanın önünde eğilir. Öyle ya bilgisi farklı, giyimi farklı.  Çobanlık nedir ki, başbakan dediğin koca ülkeyi yönetir. Çobanın önünde üç koyun değil de bin başlık sürü olursa, başbakan da böyle nerden kazandığı belli olmayan trilyoner değil, üstelik maaşı da öyle 25 bin değil 6–7 bin lira olursa ve de ayrıca çobanın giyim ve yaşantı imajı yenilenirse, cahil yalakalar da bira eğitilir bilgi ve kültür sahibi edilirse çobanla başbakan arasında fazla fark kalmaz, iki farklı meslek mensubu olurlar; çoban başbakanın önünde eğilmez. Örneğin ben hayatım boyunca bugüne kadar bir başbakanın önünde eğilmedim ve de arkasından yürümedim. İnsanların Ağaç Hareketi düzenine siyasi bir kurtuluş yolu olarak sarılmalarının nedeni işte budur.

Bu ayrım Tanrı’ya da kullarına da yakışmıyor. Farklı özelliklerde olmak, farklı görevlerde olmak normal. Normal olmayan bu farklılıkların üstünlük olarak kullanılması. Atıyorum bir genel müdür ile işçisi arasında bu istenmeyen durum ne yapsanız vardır ve önlenemez. Tek çare görevlerin imajını eşitlemek. İşçi sözünün kaldırılarak meslek ve sanat mensuplarına yeni görev tanımlaması yapılması, yapılan iş ne olursa olsun, işi, işle ilgili giyimi, kullandığı araç gereç, yaptığı işin saygın bir ad altında yapılması, bu işi yapabilmek için de belli bir eğitim ve kültürün/yetişkinliğin/uzmanlığın gerektiği gibi çok sayıda ayrıntının düzenlenmesi işçi dediğimiz kimseyle genel müdürü maaşları arasında da çok büyük uçurum olmamak kaydıyla birbirine yaklaştıracaktır. Genel müdür gelince ayağa kalkma, odasına girerken kapısını çalma gibi yağmacık saygı kalıpları da olmamalı tabii ki de.

Ağaç Hareketi devleti bu ayrımları ortadan kaldırmak için elinden geleni yapacak da insanlara da bu konuda görev düşüyor. Sibel Can şarkıcıdır. Çok beğendiğiniz için sevginizi, ilginizi, hayranlığınızı gösterirsiniz ama öyle çok büyük erişilmez gibi görerek önünde eğilmenize gerek yoktur. Bu yaptığınız davranış bence Sibel Can büyük olduğu için değil siz küçük olduğunuz ya da kendinizi küçük gördüğünüz içindir. İşte burada konuyu abartan cahil yalakalara toplumsal dışlama uygulanacak, bu kişiler yaptıkları bu kölece davranış nedeniyle ayıplanıp kınanacaktır. Bu tür kimseler sizden üstün değil sadece farklıdırlar; önlerinde eğilmeniz gerekmez.

Literatürümüzü bilim kaynaklı düzenlemeli, din, töre ve toplumsal kaynaklı söylemleri hayatımızdan çıkarmalıyız. Çünkü bu yapılar yukarıda şikâyet ettiğimiz ayrımcılığın kaynağı maalesef.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..