Kimi Arıyoruz?

Tam da bir çözümleme yapıyordum, yazın katıldığım I. Taş Heykel Sempozyumundaki söyleşileri ki,
yolun * diğer* yarısı arkadaşımızdan ebe olduğum haberini aldığım. Anlaşılan o ki söyleşi çözümlemem kalacak ama ben bir fotoğraf koyup buradan dostlara selam edeyim yine de. Yakında pek yakında yazacağım orada izlediğim eşsiz sanat etkinliklerini, heykelleri ...

Ebe denir değil mi? Öylesine yazdım aslında. Celal Beyi bulmam da annesi sayesinde oldu. Yani bi mini blog toplantısında duymuştum.

Şimdi bilmecemize geçiyorum.

Kim olduğumuzu sorgulayan bloğunu okuduğumda, acaba Heidegger'in Varlık ve Zaman adlı eseri de böyle bir düşünce ile mi yazılmış dedirten yazarımız.

Pek çok konuda, kategoride yazar bloglarını. Şiir de yazar bloglarına serpiştirir, şiirsel yazılar da. Rüyalarda ve masalsı dağlarda gezinir düş gezgini olarak arasıra. Şimdi gördüm ki şiir kategorisindeki blogları bir değil bir kaç şiir kitabına sığar ancak.

Şiirlerinde alman güzeller olsa da Anadolu'dan vazgeçemez ve türküler yakar bizim ellere.

Giriş kapısında tüccar olamayacakların kesinlikle okutulması konusunda buyruk tableti bulunan bir meyvesi ile ünlenmiş bir eskizaman kentinde doğmuş sanıyorum. Öyle çıkardım.

Bizden çok gençtir ama torun sahibi olmuş, ömürlü olsunlar, sevgili eşi ile mutlu emekliliği yaşayan değerli bir arkadaşımızdır.

En çok okunan bloğu, sıkı durun, yaklaşık 2 yıl önce yazdığı eğitim kategorisindeki bloğu, acayip hit yapmış ve okunma sayısı on bini geçmiş, yirmi binlere merdiven dayamıştır.

Dedik ya ya pek çok kategoride yazar.
Tarih , eğitim, aile, felsefe, anı, edebiyat,annelergünü, haber, coğrafya, çevre bilinci ... o kadar çok bloğu vardır ki sayısı Yedi Uyurların uyuduğu yıllardan bile fazladır.

Sergilere, etkinliklere katılmayı sever, duyduklarını gördüklerini ve söyleşileri okurlarıyla paylaşır. Yaşadığı yere de bağlıdır aslında.

Fotoğraf çekmeyi de sever, çektirmeyi de, öyle çıkarsadım. Elvis Presley mi yoksa Johny Holiday miydi fotoları var onların yanında ha bir de Marlyn Monreo ile.

Yani arkadaşımız çok gezmiştir ve çok da okur anladığım kadarıyla ve bu durumda pek çok bloğu, galerisi vardır.

Ve rastlantı ile çektiği fotoğraf karelerine ben de girmişim bi ara görür gibi olmuştum bloglarında. Düşünüyorum da acaba Fransa'da müze bahçesinde miydik fotolarda yoksa, Madam'ın müzesinde mi karşılaşmışız? Ama çıkaramam. Belki de bir blog fotoğrafında varımdır. Pek uzun zaman geçmedi ama biliyorsunuz işte memleket meseleleri... kafam karışık.

Memleket ..mesele... deyince hatırladım. Siyaset blogları da vardır.

İnsanları sonsuzluğa uğurlama fobisini de, çok acı ama yaşayarak yenmiştir sevgili babasını kaybettiği zaman. Buradan rahmet dileyelim arkadaşımızın babasına ve, tüm yitirdiğimiz babalara va analara...

Tıpkı Çehov' un dediği gibi, sahnede bir tüfek varsa mutlaka patlamalıdır oyunun bir yerinde. Arkadaşımız da tüfek fotoğrafı olan bloğu, önemli bir cinayete değinir. Bir daha okunmasında yarar vardır.

Çatı üzerinde karga, saksağan cinsinden yazılan bloglara, iş oluversin çuvallar da doludoluversin cinsinden bloglara da pek iyi gözle bakmaz. Bu durumda benim börek tarifesinden bahsettiğim bloğu da kara listeye almış olabilir ama sessiz bir muhalefeti vardır.

Gerçekten okunası blogları olan arkadaşımızın bazı bloglarının ilk anda okunma oranının düşük olması günlük tartışma ve çekişmelere katılmadığının göstergesidir ama zaman içinde değer bilen okurları çeker kendine.

Anlayacağınız biraz evet biraz muhalefet yapar sessizce, ama kimseyi incittiğine şahit olmadım. Son derece duyarlı bir arkadaşımızdır.

Töre cinayetlerine, taşlarla öldürme olayı haberlerine ilk tepkiyi koyanlardandır .

çatçut Amarikalara gidenlere de deyecekleri vardır elbet.

Burada keselim isterseniz. Sevgili eşi ve arkadaşımıza mutluluk dolu bol gezmeli dingin yaşamlar dileyerek...

Ah kurallar kurallar neydi şimdi? Bilenler arasında 20 ci kişi mi? Keşke 20 kişi gerçekten okusa ne de mutlu olurum ve 20 arkadaşımız da çözüverse bilmecemi. Bakalım artık. sağlıcakla kalın.

HAYDİ ARKADAŞLAR NEREDESİNİZ ???????????

-

YANIT:

tarihi 2008 9 24


"Kimi arıyoruz?" yarışmamızda değerli şair Erdoğan Şahin Bey'i sormuştuk.
Kendisine selam, sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz bu sayfadan. Bol şiirli ve fotoğraflı nice bloglara...


http://blog.milliyet.com.tr/erdogansahin


Hakan Şahin, Y Kenan, Neşe Evrim , tijhal adlı arkadaşlarımız doğru yanıtlamışlardır. Aslında Çiğdem Açabey de bilmiştir ancak Erdoğan Şahin arkadaşımızın kızı olduğu için nasıl değerlendireceğimi bilemedim.

Çünkü... çünkü blogdaki fotografta da görülmekteydi arkadaşımız Erdoğan Bey, Didim I Taş Heykel Sempozyumunda, blogçu olduğumuzu bilmeden ve haliyle tanışmadan önce oluşan bir rastlantı...

Erdoğan Beyin Kızı olması Çiğdem Hanımın bu yarışmada bilmiş olma gerçeğini de değiştirmez. Şimdi ben ebe olma konusunu, yarışmada bilen bu beş arkadaşın aralarında anlaşarak karara bağlamasından yanayım. Çünkü kurallara uyamadım. 20 doğruyu beklemek çok zaman alacaktı! .

Katılan emek veren bu bilmeceye zaman ayıran ve katılamayan herkese sevgi ve saygılarımla iyi bayramlar ve tatiller diliyorum.