Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kimi Seçeceğiz sorusunun dayanılmaz çıldırtıcılığı

Biraz önce NTV radyoda bir haber dinledim. Ama çalışırken dinlediğim için tam anlayamamış da olabilirim. Sadece duyduğumu sandığımı yazayım. ".......Bolu dağı tünelinde kar yağışı nedeniyle trafik tek şeride indi......" Evet gerçekten haber bu ise yarın bunun üzerine yazacağım. Ama ben daha bu darbeyi atlatamamışken Milliyet internet gazetesinin ana sayfasında kime oy verilecek sorusunu içeren bir yazı gördüm. Artık dilim yandığı için -ne kötü- artık kim yazdı ne yazdı buraya almıyorum. İsterseniz arar bulursunuz. Ama bu kavram üzerine yeniden yazacağım.

Sayın okurlar bir insanın doğru veya yanlış mutlaka bir hayata bakışı vardır. Bu hayata bakış, sahip olduğu değer yargıları, bu bakışa ve değer yargılarına bağlı olarak sergilediği davranış biçimleri tartışılabilir. Ama sonuçta vardırlar. Eğer hayata bir bakışınız, farklı olaylara yürüttüğünüz ortak bir mantığınız yok ise zaten o zaman başka bir problem var demektir. Bu durumda doğru veya yanlış, paylaşılır ya da paylaşılmaz ama mantıken eğer bir fikriniz var ise nasıl olurda kime oy vereceğiniz konusunda bir tereddüt yaşarsınız. İşte ben bunu anlamıyorum. Şu olabilir, mevcut tüm siyasi partiler sizinle aynı hayata bakışı paylaşmıyordur -ki ben istisnasız hiç biri ile aynı fikirleri paylaşmıyorum- gider boş oy atar yine bir tavır koyarsınız. Ama bakın bu da bir tercihtir.

Şunu anlamamız gerekiyor. Önemli olan önce siyasi piramidin kurumsal olarak en yukarıya yakın bölümlerinde yer alan siyasi partilerin ne dediği ya da demediği değildir. Bizim ne dediğimiz veya demediğimizdir. Bizim tavrımızın ne olduğudur.

Bakın itiraf edelim tamamımıza yakınımız otoyollardan, duble yollardan yana değil mi? Hepimiz belediyecilik anlayışı olarak inşaat faaliyetlerinden yana değilmiyiz. Örneğin Sn. Kılıçdaroğlu' da 80 km metro hattı yapacağını söylemiyor mu? Peki AKP' si de zaten bunu yapmıyor mu? O zaman temel fark nerede? Tamam da biz de zaten metro istemiyormuyuz ? O zaman vatandaş, CHP, AKP arasındaki temel fark nerede? Hangisi-hangimiz yapmak yerine önce İstanbul' un yeni metro hattına ihtiyacı olmayacak hale gelmesi gerektiğini düşünüyor ve bunun için bir fikir/proje belirtiyor? O zaman neden kime oy vereceğimiz sorun olsun ki? İşte size bir sürü alternatif.

Sayın okurlar önce biz tavrımızın ne olduğunu tam belirlemeliyiz. Önce biz hayata nasıl bakıyoruz, biz ülkemizin geleceği için somut olarak hangi projeleri düşünüyoruz. Neden önce kimin hangi projeyi getireceğini düşünüyoruz. Neden bir defa siyasileri -üstelik tam da içimizden çıkan- eleştirmek yerine çıkıp açık açık ben olsaydım diye -doğru, yanlış, saçma, mantıklı- bir şey söylemiyor, yazmıyoruz.

Sürekli bir çaresizlik psikolojisi içindeyiz, yada öyle gözükmeye çalışarak bu ülkenin bu halde olmasındaki sorumluluğumuzu hafifletmeye çalışıyoruz. Oy verecek biri vardı da vermedik mi diyoruz. Allah aşkına oy verecek birisi yoksa gidelim boş oy atalım.

Sayın okurlar bu ülkenin bu halde olmasında en az suçu olanlar gelmiş geçmiş tüm siyasilerdir. Eğer Bolu dağı tünelinden "......ışıl ışıl lunapark gibi....." diye bahsediyorsak o Bolu tünelini de Karadeniz otoyolunu da yaparlar. Yapanıda bu ülkenin % 99.9' unun şikayet etmeğe hakkı yoktur.

Değişmeyecek olanlar -farkında değilmiyiz bilmiyorum ama- aslında biziz.
 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..