- Kategori
- Edebiyat
- Okunma Sayısı
- 685
Kimi sevsem sensin

"Sevmek insanın yüreği kadar
Küçükse büyüğünü taşıyamazsın"
Böyle başlıyor şair yazmaya ve yalnızlığı denemek istiyor kendi cümlelerinde. Yaşadıklarından yola çıkarak belki de 'yalnızlığı da dene oldu olacak' diyor. Diyor da derinden derine nasıl yankılanacağını, iyi mi kötü mü olacağını çıkaramıyor ve ağlayası geliyor, ağlayamıyor.
Sonra binlerce umuttan bir umut oluyor, adını unutuyor, yaşadıkları aklına geliyor şairin ve ekliyor:
"İnanmakta geç sevmekte çabuktum."
Nasıl da tarifliyor etrafımızda yaşanan sahte sevgileri değil mi? Her sevginin altında bir inancın olmadığını, inanmanın aslında sanıldığı kadar da kolay olmadığını ve belki de sevgilerin neden bu kadar anlık yaşanıldığını ortaya koyuyor şair.
Sonra şair her aşka sarışınla başlıyor ve esmerle bitiriyor bütün aşk hikayelerini. Nasıl bitireceğini bilmediği, dudakları keskin kırmızı jiletli bir belaya çatıyor ve ekliyor:
"Kimi sevsem sensin/ hayret
Senden nedense vazgeçilemiyor"
Sevmek için geç, ölmek için erken derken tutuluyor bir sevdaya Attila ilhan. Seviyor çoğumuz gibi ama sevildiğini bile fark etmeden. Zehir zemberek ve yürekten seviyor şair.
Sonra sevdiği kadının adını unutuyor şair ve;
"Gözlerindeki mavi kimin gökyüzü
Süheyla değildi başkaydı adın" diye serzenişte bulunuyor. Tanıyamıyor onu. Gülümseyişini soğumuş çiçek ölülerine benzetiyor sevgilinin.
Eski zamanlara özlem duyuyor birden şair, yanardöner bir ayna yeniden ruhum, diyerek.
"Gözlerinin sisinde sevdali bir yolcuyum
Hayal meyal gemiler dumanlı limanlar"
Neydi bir zamanlar derken, kendini suların erken karardığı, ağaçların duman duman olduğu, insanların ölmeye heveslendiği bir mevsimde buluyor şair. Yaşam onun için rayından çıkmıştır artık. Nereye baksa bir eskimişlik duygusu görür.
"Böyle sonbahar mı olur / tadı kalmamış / eylül akşamlarını fena boşaltmışlar / ne o kızlar hani / varla yok arası / bir tebessüm gibi / hayalimizde yaşar"
Kızlar hayallerde kalmışken artık ayaküstü yaşanmaya başlar aşk şairin kitabında. Yanlış bir hayalin şehrinde kalır ve bütün saatler bir anda durur. Çünkü aşk ayaküstü olduğu gibi intihar da cinayet de ayaküstüdür artık. Bundan sonrasında şair tuzparça yerdedir dostlar.
Ve geriye di'li geçmiş bir zaman kalır.
Ve bir yolculuktur ondan sonrası şair için. Katılmak isteyenlere duyurulur.
resim: www.fotokritik.com/ladyluxor
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Kasketli şiirin hüzünbaz, bıçkın, romantik delikanlısı Attila İlhan sabah sabah ne de güzel gitti.Hüzün de olsa (ki başım üstüne...)bu yolculuklara hep çıkar bizi e mi ?
üç nokta 25.04.2007 8:59- Cevap :
- "bana bir şimşek çak/kötü bir tuzaktayım/bilmem ne yapsak/aklımda fikrimde onlar/yaşlı ve genç/erkek ve kadın/korkularıma tutsak" Bu tutsaklık bitene kadar daha çok yollara baş koyacak, daha çok yolculuklara çıkacağız hep beraber.Sevgilerimle... 26.04.2007 19:04
“kimi sevsem sensin / senden ibaret.. hepsini senin adınla çağırıyorum… arkamdan şımarık gülüşüyorlar… getirdikleri yağmur / sende unuttuğum … hani o sımsıcak iri çekirdekli.. senin gibi vahşi öpüşüyorlar.. kimi sevsem sensin / hayret.. in misin cin misin anlamıyorum”.. Öyle olmaz mı ayrılık ya da kaybedişler sonrasındaki serzenişler.. Geç kalmış sevdalar ve daha vakti varken biten aşklar.. İçinde kocaman bir taş bırakırda her dakika çarparak ezikler oluşturur yüreğinde... Çoğumuz yaşadık böyle şeyleri.. Kimi sessizce içinde, kimi çığlık çığlığa dışa vurumda, kimide kelimelerle şiirinde, yazısında.. Şair doğru söylemiş "kimi sevsem sensin" diye.. Yüreğine sağlık. Sevgiler..
Hoşsada 25.04.2007 8:59- Cevap :
- "aydınlığı bu kadar soğutabilmek ne zor/bulutları küçük camlara sığdırabilmek/mahzun yolcuların baktığı pencerelerdeki" Her şeyin bir zorluğu vardır,sevmenin de olduğu gibi. İşte şairin dediği gibi bir de sevmek büyük geliyorsa küçük yüreklere, o daha da zor. Yüreğimizin büyüklüğünde sevgiler yaşamak dileğiyle,teşekkür ediyorum. 26.04.2007 19:09