- Kategori
- Psikoloji
Kimi Zaman
İnsan yorgundur, hayale sığınır kimi zaman.
İnsan umutsuzdur, hayali sıkar çoğu zaman.
Öyle kendinden emindir,
Şu şu olsun da sonra hallederiz bunu şunu der durur.
Yarınlar cebindedir sanki
Unutmuştur ömür elbisesinin yıpranmış, delik deşik olmuş cebini.
Sanki hallettiği her şey kendine biraz daha yaklaştırır gibi
Haz duyar bitenlerden, onlarla eksildiğini unutarak.
İnsan biraz da aptaldır,
Sona bırakır çoğu zaman kendini...
Değişmeyecek olanı kabullenmek mecburiyeti, paramparça ediyor ruh dengesini.
Bozulan ruh hali, dilin tetiğini bozuyor.
Böyle durumlarda kırılmamak/kırmamak için sükût en gerekli tedbir olsa da, dile ağır geliyor solan ve artık yeşermeyecek olan umut yoksunluğu.
Leb’den dökülmeyen kelâm, kaleme akıyor.
"Hayat, umudun kadar" denir.
Onu kaybedince ne kalıyor ki geriye.
Sadece hayatın mekanik senfonisi, artık çekilmez olan saatin tik-takları.
Kader mi denmeli çekilen çileye, mahkûmiyet mi bilinmez
Lakin yaşam alelade bir forma giriyor,
Herkes gibi oluyor insan,
Mekanik sesler arasında tek tip bir mamul gibi...