Kimilerine toplum, patates baskı

Baskı altında yaşıyoruz?

“ Başkalarını ya memnun edemezsek baskısı”

Mahalle baskısı gibi bir şey!

Mahallede baskı yok demeyin, takın kolunuza bir Rus hatun, ya da iri kıyım bir zenci gündüz vakti eve götürün bakalım neler oluyor?

Çok abarttım daha normal şeyler bulalım.. Gece müziğin sesini açın mesela, apartmanda köpek besleyin, sürekli havlasın ama... Bakkala yalınayak gidin

“Ölçü bu mu?” Diye içinden geçirenler var...

Ölçü ne peki?

Toplumun koyduğu kurallara uymak zorundayız hepimiz!

Toplum için yaşamalı, toplum için ölmeliyiz!

Toplum kim?

Sen, ben, biz, hepimiz.

Ben de varsam işin içinde, her istediğimi yapabilmeliyim o zaman..

Yapabilir miyim?

Ne istediğime bağlı!

Ne isteyebilirim ki ben?

İki balık daha fazla tutayım, biraz da irice olsun, kova dolsun.

Siz ne isteyebilirsiniz ki?

İstesek ne değişir ki!

Yapamadıktan sonra.....

Yapmayı istediklerimizi düşlemekten, hayalperest bir toplum olduk çıktık sonunda..

Bu kadar insanın kaleme, kâğıda sarılmasının sebebi de bu mu acaba?

Düşlerimizin gerçekleşmeyeceğini anlayınca, yazar olduk hepimiz, senarist olduk...

Gözlerimizi kapatıyoruz kurguluyoruz... Yaşadık zannediyoruz...

Sonra geçiyor.

Bitti, gittiiiiiiii.

Bir ağabeyim “ben yazmam yaşarım” dedi geçen akşam”

“Bende yaşadıklarımı yazarım” dedim, altta kalır mıyım?

“ Ne yaşıyorsun ki yazıyorsun?” diye sordu...

Cevap;

Herkesin yaşayabileceği şeyler...

İş, ev, mahalle, hafta sonu gezileri, bir iki balık hikâyesi, salaş balık meyhaneleri, gözlemler, yan masalarda konuşulanlardan kapmalar, günün yorumları...... Falan filan işte!

“ Çakma yaşıyorsun ” dedi ağabey çıktı işin içinden...

Sonra Bulgaristan’dan bir geceliğine getirttiği hatuna neler yaptığını anlattı..

O anlatırken, “bunları yazsa dehşet okunurdu” diye geçirdim içimden..

Herkes okurdu, yorum yapmazdı.. Yeri geldiğinde eleştirirdi ama bir sonraki yazıyı iple çekerdi.

“Haaa o mu biliyorum ama okumuyorum” derdi....

Anlattıklarından hoşlanıp kendisine de aynısını yapmasını isteyen bayanlardan mesajlar alacağına da eminim..

Gizli kalmak şartıyla tabii...

Gizlilik önemli! Karda yürüyeceksin izini belli etmeyeceksin, yeri geldiğinde ak kaşık olacaksın, açık saçık bir şey söylendiğinde en çok sen kızaracak, en çok tepkiyi sen vereceksin ki, geceyi iki erkekle beraber geçirdiğin anlaşılmasın... Veya iki kadınla neyse işte!

Kimileri toplum için yaşar; yalnız ölür.

Kimilerine toplum, patates baskı