Kimim? Kendim!

Bu sabah uyandığımda her zaman yaptığım gibi YOUTUBE’da gezinirken eski müzik aşkım Nelly Furtado’nun Say It Right şarksını TIMBALAND’ın ritminde dinlerken şöyle bir hayatına göz attım. Kanadalı imiş. Portekiz asıllı.

 

Ben bu şarkıda yerimde bile olsam yaylana, yaylana dans ediyorum. Evet, dans etmek, 1.5 yaşımdan beridir yaptığım bir şey. Hatta yıllarca başkaları için şov amaçlı dans etmiştim. Şimdi bunu yapmak için yaşlandım ve hayatta yavaşladım. Daha çok çocuklarımla yaptığım bir eylem. İkisi de dans etmekten çok hoşlanıyor. Farklı stilleri var. Biz ise kardeşim Mert ile yıllarca birbirimize yakın stillerde dans ettik.

 

Tam dans parçası MANEATER(ERKEK YİYİCİ) ile kendimden geçiyorum.

 

https://www.youtube.com/watch?v=PLolag3YSYU&list=RDEMxAf7sXpsC6bt5YyV19P0zA&index=3

 

Tabi TIMBALAND’ın ritmleri olmaksızın NELLY proteste bile kayan daha çok doğa duyarlı bir KIZILDERİLİye dönüşebiliyor. Hatta Portekizce söylerken daha bir anadilli ve protest ya da; Amerikan rüyasından uzaklıştıkça daha bir kendi ve özgün olabiliyor.

 

Geçenlerde gençten, yaşlıdan herkese hayatta en zor şey nedir diye sormuştum. Sadece birkaç kişi cevabı bildi. Peki, cevap nedir: KENDİN OLMAK!

 

Adım ister, Indie, ister TAZZİK, ister ANDY, ister ERIC, ister de ANIL olsun, I am MYSELF; yani ben kendimim.

 

Sadece olaya BİREY olmak açısından bakmamak lazım. Birey olmak birinci aşama. Bireyi nasıl mı tanımlıyorum?

 

Birey yaşamsal amaçlarını belirlemiş, bu dünyaya hangi amaçla geldiğini, ne isteyip, ne istemediğini bilen, kendini tanımlayan ve seven kimse. Kaç kişi tanıyorsunuz böyle?

 

Birey olmak yeterli mi? Kendini tanımak açısından en önemli aşama. Ancak birey olmak yaşamsal amaçların tanımlı olmasına rağmen ona ulaşmak anlamına gelmiyor. Yani bir birey KENDİ KADERİNİ NASIL çizecek? Alın size en kazık soru. Çünkü resmen KADERİNİ eline almaktan bahsediyoruz; kısaca yaşamak veya yaşamayı bilmekten!

 

Aslında size yazdığım bireysel blogların tüm amacı bu sorunun cevabını verebilmekti. Bugün bu sorunun cevabını biliyorum ama size anlatmak istemiyorum. Çünkü herkesin kaderi kendine ve kendi elinde ve herkesin kendi yoğurt yiyiş tarzı olmalı.

 

Ve amaçladığınız kişi olduğunuz zaman sizin isminizin arkasına KEMAL kelimesi ekleniyor ve kemale eriyorsunuz böylelikle. Ve bu durumda doğa ve evrenle birleşip VARLIĞINIZI YOK SAYACAK kadar önemsemiyorsunuz kendinizi. Ne yaparsanız yapın” BEN KİMİM Kİ” diye soruyorsunuz. Ve göreceli olarak koca bir evren için ne ifade ediyorum diye soruyorsunuz. Cevap: HİÇBİR ŞEY!

 

Ve nereye gidiyorsunuz? HİÇBİR YERE!

 

Nerdesiniz? Buradayım.

 

Hangi anda? Şu anda.

 

Kimsiniz? İNSAN.

 

En önem verdiğiniz şey? Sevgi.

 

Mutluluk? AİLE.

 

Yaşam? Harika, mucize.

 

Milliyetçilik? Toplumu ve tüm insanlığı sevmek.

 

Aşk? Sevmek.

 

Neredesin? Buradayım...