Kimin valisisin?

Hepimiz devlet işlerine siyasetin karışmasını istemeyiz. Çünkü devlet kurumlarına herkesin işi düşer ve bunların siyasi görüşlerine bakılmaksızın işlerinin yapılması gerekmektedir. Bu yüzden devlete güveniriz. Haklarımızı almak için ona “devlet baba” deriz. Çünkü biliriz ki devletimiz halkı için vardır. Bizi yöneten, hak ve hukukumuzu koruyan yegâne güvencemizdir.

<ı>Ama bakın şimdi olaya;

<ı>Yer: Abant Platformu 22. Toplantısı

<ı>Konusu: Vesayet ve Demokrasi

<ı>Onursal Başkanları: Fethullah Gülen

<ı>Kurucuları: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Düşünce Kuruluşu ve bu kuruluş tarafından 1998 yılından beri yapılan toplantılar…

<ı>Bu toplantının birinci gününde Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu bir konuşma yapıyor;

—DP’nin 1950'de iktidara geldiğinde CHP'yi kapatıp, İnönü'yü de tarihteki huzurlu yere göndermemiş olması en büyük talihsizliktir" diyor.

<ı>Bunu üzerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu büyük tepki gösteriyor ve:

—Valiler siyaset yapamaz” “AK Parti'nin valisi, Ak Parti'nin valisi olarak kalıyorsa, Ak Parti'ye hizmet etmeyi devlete hizmet etmek olarak algılıyorsa o vali o koltuktan inmelidir. O vali bindiği arabaya Türk bayrağını çekemez artık” diyor.

Buna takiben İçişleri Bakanlığı Kırklareli Valisine soruşturma açıyor. Bu konuda bir açıklama yapan Vali:

-"Ben o zaman tarihsel bir değerlendirme yaptım, konuşmamın güncel siyasetle ilgisi yoktur" diyor.

—Valilerin siyasetle meşgul olmadığını belirten Aydoğdu, "Valiler, kanunla kendilerine verilen görevleri yapar, benim sözlerimde tarihsel bir değerlendirmeydi. Sayın Genel Başkana da valilerin siyasi partilerle ilgili söz söylememe konusundaki sözlerine gönülden katılıyorum” diyor ve Medyaya yükleniyor.

Vali:

—Basının bunu tarihsel bağlamından koparıp bu gün için söylenmiş gibi göstermesi bir tepkiye neden oldu”

—Hatırlarsanız çok rahatsızdım ve dağınık konuştuğum için de özür diledim. Ne demek istediğim konuşmamın içinde anlaşılır diye düşündüm ama demek ki anlaşılmamış. Elbette partilerin kapatılmasına karşıyım” diyor.

<ı>

<ı>Yaptığı bu açıklamalara kim ne kadar inanır bilemem ama bildiğim tek bir şey varsa kişi ya söylediği sözlerin arkasında “adam gibi durmalı ya da yiyemeyeceği lokmayı ağzına bile almamalıdır. Birçok siyasetçi gibi lafı söyleyip de sonradan eveleyip gevelemesi onları sadece komik duruma düşürüyor<ı>.

Devletin makamında oturup da herkese aynı derecede davranamayacak kişiler sadece kadrolaşma sistemiyle o koltuklara oturabiliyorlar. Ne kadar devletimiz için çalışıyoruz. Partiler için değil deseler de ağızları mutlaka onları ele veriyor.

<ı>Son günlerde sıkça sorulan bir soru var:

Türkiye’nin ekseni nereye kayıyor? diye…

Türkiye iç siyaset eksenini çoktan kaydırdı ve tamamladı… Şimdi sıra dış politikada diyorum bende…

Vali Cengiz Aydoğdu’nun;

-“Türkiye 1920’ li yıllarda hafızasını kaybetti” demesi tüm gerçekleri önümüze seriyor aslında…

<ı>Demek ki Cumhuriyeti benimseyememiş zihniyetin devamı diye düşünebiliriz bunu!

Zaman ve tarihler hep ileriye gider. Asla geri dönüşümü olmaz. Ne teknoloji sayar yerinde ne de dünya… Hal böyleyken bu cumhuriyeti sindiremeyen ve bu anlayışa sahip çıkanlar ne diye kafaları geriye sarar anlamam!

<ı>Aslında dogmatik düşüncelerle değil de bizzat kendileri araştırarak okuyarak bilgi edinmeye çalışsalar belki bu güzelim ülkenin ve Cumhuriyetin değerini bilecekler ama zahmete girmek istemiyorlar. Kandırılmak ve olagelmiş düşüncelere sahip çıkmak sanırım çok daha kolay!

Ben halktan, sıradan biri olarak diyorum ki:

<ı>—Çok şükür gözlerim görüyor okuyorum, kulaklarım duyuyor, düşünüyorum... Ne demiş Yüce Rabbim Kuran’da;

<ı>

<ı>OKU… ALLAH ADINA, İLİM ADINA OKU…