Kimin yüzü daha kara?

Yerin yüzlerce metre dibinde çalışıp, grizu patlaması sonucu ümitleri ile birlikte hayatlarını da kaybeden 19 işçimiz yattıkları yerden başlarını yukarı kaldırıp bir bakmalılar.

Kimbilir kimlere nasıl gülüyorlardır.

"Sigara içtiler de on'dan öldüler" diyenlere.

"Her bi tedbiri almıştık ama kader" diyenlere...

En çok neye kime gülüyorlar biliyormusunuz?

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesi Bükköy'ünde Madencilik Turizm ve Ticaret AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkan'ı Nurullah Ercan'ın yaptığı açıklamaya. Hakkında soruşturma açılan "Göçük" sahibi, bugün yaptığı açıklama sonucu serbest bırakılmış...

Şaşırdım dersem yalan. Vallahi YALAN!

Nurullah Ercan; "göçük'te hayatını kaybeden işçilerimizin yakınlarına her türlü insani ve sosyal yardımı yapacaklarını" açıklamış ve vicdan'en göç'mekten kurtulmuş.

Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'de işçi yakınlarına "el uzatacaklarına" dair söz verdi sağolsunlar...

Şaşırmadım. Vallahi buna da inandım.

İyi de... Rahmetli madenciler hala neden gülüyor? Yoksa... Yattıkları yerden(!)

"Ölürsem mezarıma gelme, gelmezsin ya..."

"Adımı da anma. Anmazsın ya..."

"Ama sen de ölürsen. Buluşuruz ya... "

"Ohh ya!"

Diyor olmasınlar birilerine...

Eyy madencim! Senin yattığın yer, çalıştığın "ocak" gibi kapkara değil. Geride bıraktıklarının gözü yaşlı olsa da senin yerin cennet oldu.

Oldu da...

Bundan böyle evine ekmek götürecek kim? Gencecik dul kalan eşini saracak, çocuklarını kucaklayacak kim?

Haa... İnsan'i ve sosyal yardım yapacakları saymayı unuttum.

Sayamadım onlara Madencim sayamadım...

Gülriz Yiğit