Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '13

 
Kategori
Dünya
 

Kimine göre diktatör, halkına göre kahraman Hugo Chavez

Kimine göre diktatör, halkına göre kahraman Hugo Chavez
 

Hugo Chavez’in ölümü bütün dünyada sarsıcı bir etki yarattı. Ve ister istemez bana şunu düşündürdü. Dünyada ölümü bütün dünyada bu kadar yas etkisi yaratan kaç lider sayarız? Ve bir liderin bu kadar sevilmesinin sebepleri neler olabilir?

Bunu anlayabilmek için, Hugo Chavez’in siyaset sahnesine çıkma sürecini biraz araştırmak gerekiyordu. 4 Şubat 1992’de bir grup subayın Venezüella’da yönetimi ele geçirme ve Perez yönetimini devirme girişiminin başarısız olmasıyla başlıyor süreç. 45 yaşındaki Yarbay Chavez, teslim olmasının karşılığında televizyon ekranlarında bir açıklama yapmak istemişti. Chavez işte o konuşma sonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konuşması da son derece sadeydi. Ama derin anlamlar içeriyordu. “Sorumluluğu üstüme alıyorum. Amaçlarımıza ulaşamadık, şimdilik…” demişti Hugo Chavez.
 
Bu sözlerle ne demek istediğini tarih gösterecekti. Olaydan sonra Chavez ve 100 subay hapishaneye gönderildi, ancak iki yıl sonra dönemin devlet başkanı Perez'in yolsuzlukları nedeniyle başkanlıktan azledilmesiyle tekrar özgürlüklerine kavuştular. Ancak Chavez’in bu seferki yöntemi ele geçirme yöntemi seçimle olacaktı. Tüm ülkeyi karış karış dolaşarak yürüttüğü seçim çalışmasının sonucunda sandıktan Chavez’in partisi Beşinci Cumhuriyet Hareketi’ne %58 gibi ciddi bir oranda destek çıktı. Chavez’in tutuklanmadan önceki sözlerindeki “şimdilik” kelimesi açıklığa kavuşmuş oldu.
 
Chavez’in ilk icraatı sosyal politikaları arttırmak olacaktı. Ve onu bu kadar değerli yapan bir diğer icraatı ise ABD’nin ülke üzerindeki ağırlığını ortadan kaldıracak girişimlerdi. Petrol şirketlerini kamulaştırmak, yeni sosyal projelere para akıtmak, eğitim ve sağlık hizmetlerine bütçeden ayrılan payı artırmak, Latin Amerika ülkeleriyle birliği geliştirmek gibi politikalar izledi. Bu ülkenin geniş yoksul tabakası tarafından çok destek görüyordu haliyle. Ama yine de doğal olarak zengin kesim için bir endişe hâkimdi. Öte yandan diğer Latin Amerika ülkelerinde de sosyalist çizgideki partiler yönetime geçiyordu. Bu dalga Chavez’in yarattığı etkinin sonucuydu.
 
12 Nisan 2002 tarihinde bir grup muhalif subay yaptıkları darbeyle Chavez'i koltuğundan indirdiklerinde, bu haberi duyan herkes Latin Amerika'daki diğer darbelerle aynı sonucu beklemişti. Herkes tıpkı Şilili lider Allende gibi, Chavez için de her şeyin bittiğini düşünüyordu. Ancak Chavez karşıtlarının bu sevinci, sadece 48 saat sürdü. Gecekondu bölgelerindeki halkın ayaklanmasıyla darbe başarısız oldu. Bunda uluslar arası kamuoyunun yeni hükümete destek vermemesinin ve ordu içinde de Chavez yanlılarının olmasının büyük bir payı vardı elbette.
 
1998 seçimlerinde yüzde 56.20, 2001 seçimlerinde yüzde 59.76, 2006'da yüzde 63 oy aldı.
2007'deki Anayasa referandumunu kıl payı kaybederken, 7 Ekim 2012'deki seçimlerden yüzde 54.42 oyla çıktı. 21. Yüzyıl Sosyalizmi ismini verdiği program kararlılıkla sürüyordu.
 
Dördüncü kez devlet başkanı seçildiği seçimlerden sonra söylediği şu söz, onun liderliği hakkında çok önemli bir ipucu vermekteydi. “Bu onuru hak etmiyorum, ama onu gelecek aylarda ve yıllarda hak etmeyi hedefliyorum.” diyen bir lider, mütevazı ve onurlu bir siyasetçi olduğunu kanıtlamaktaydı. Tüm dünyaya hâkim olma amacıyla saldırılarını sürdüren ABD onun bileğini bükemedi. Ama onu durduran maalesef kanser hastalığı oldu.
 
Onun bu kadar sevilmiş olmasının sebebi, aslında yukarıda yazılanların içinde gizli… Tüm dünya insanlarının özlediği bir lider duruşu, iktidarda oluşunu halka bir lütuf değil, kendine bir lütuf olarak gören devlet adamı anlayışı ve hepsinden de önemlisi çıkarsız bir şekilde dünya üzerindeki ezilen halklara gösterdiği sonsuz destek… Bizim başbakan Amerikan askerlerinin Irak’a saldırılarında askerlere hayır duası ederken, onun ülkesinden ABD büyükelçisini kovması başlı başına bir fark göstergesidir. Ülkesini dışa bağımlı olmaktan kurtararak, sosyal politikalar geliştirerek ve ülkesinin değerlerini sermayenin elinden alıp kamunun hizmetine sunarak, nasıl lider olunacağını ve ülke yönetileceğini göstermişti. Siyaset akademisi arayanlar önce onun siyasetini öğrensin kısacası.
 
2011’de kanser teşhisi konduğunda ülkesini ve komşularını hüzne boğmuştu. Tedavisindeki durum geçtiğimiz yılın sonlarında başarısızlığa sürükleniyordu. Halkı onun için toplu dua ayinleri düzenledi. Ama bu dualar 5 Mart 2013’te gelen ölüm haberinin önüne geçemedi. Ama ölüm sebebi kanser değil, kalp kriziydi.
 
Chavez kimine göre bir diktatör, kimine göre ise bir halk kahramanıydı. Bu karşıt görüşlere rağmen o, kıtasının ve tabii ki dünyanın siyasi olarak şekillenmesinde çok önemli bir kilometre taşı oldu. Sosyalizmin kapitalizmle nasıl baş edebileceğinin göstergesiydi Chavez’in varlığı. O artık bedenen yok. Ancak yarattığı bu dalga hep daim olacak ve artarak devam edecektir.
 
Bu arada Chavez öldü, diye ülkenin zenginleri parti veriyorsa, onun sevilmesi için çok sebep var demektir.
 
Unutmadan, başta sorduğum soruyu tekrarlamak istiyorum. Ölümü bütün dünya halklarını üzecek ve yasa boğacak kaç lider tanıyorsunuz? Buna bağlı olarak da söz konusu ülkenin zenginlerinin ölümüne sevineceği kaç lider var? Ve başka bir soru… Türkiye’dekilerle karşılaştırma yaptığınızda vardığınız sonuç nedir?
 
Toplam blog
: 87
: 1141
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum. Ancak dört yıldır müzikle uğraşmaktayım. Trompet ça..