Kimliği belirsiz bir subay

Bir ıslak imza, kuru imza tartışması almış başını gidiyor. Detayı bu yazıyı okuma zahmetine katlanan kişi zaten biliyordur , ilgilenmiştir. Bugünkü gazetelerde yine bu kimliği belirsiz bir subay ile ilgili bir haber vardı..

" Kimliği belirsiz bir subay tarafından ...." haberin* gerisini okumuşsunuzdur.Sanırım pek çok gazetede yer almıştır.. Konu kimliği belirsiz SUBAY'ın savcılığa gönderdiği yeni 2. mektupla, ilk ihbar mektubunda yaptığı yanlışı düzeltmesi.

Şimdi imza yaşmış, kuruymuş, ilk ihbar mektubunda hata varmış onlara hiç girmeden bu ihbarı yapan kişiyi betimlemek için kullanılan sözcüklere bakalım istedim:

"Kimliği belirsiz bir subay"

Şimdi gelin de sormayın madem ki kimliği belirsiz, o zaman subay olduğu nereden belli?

"Kimliği belirsiz" demek ne anlama gelir. İlk mektubunda yanlış bilgi veren üstelik kimliği de belirsiz kişinin gönderdiği kağıtlarve mektuplar ne kadar geçerlidir, ne kadar itibar görecektir , onu da göreceğiz.

Kibar anlamıyla söyleyecek olursak bu kişinin NİSAN BİİİİİİRRRR şakası yapmadığından nasıl emin olunacak?

İşte tam da bunun için diyoruz ki adalet sisteminde şefaflık da, son derece yaşamsal bir konudur.

Aşağıda linkini verdiğim METAMORFOZ adlı bloğumda böylesi bir konunun önemini vurgulamıştım.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=148158

Haber kaynağı Cumhuriyet Gazetesi 6 Kasım 2009 Cuma " İhbar değil düzeltme mektubu " adlı haberden.

Not: Bazı teknik nedenlerle eski bir bloğumda kullandığım fotoyu kullanma durumunda kaldım.

http://ezgi-umut.blogspot.com/2009/11/kopek-balklarnn-ekonomisi-olunca-ne.html