Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kimlik duygusu

Kimlik duygusu
 

Bir insanın duygu, düşünce, dürtü, içgüdü, yetenek, tutum, davranış, tutku ve arzuları kişiliğini oluşturan başlıca öğeler arasındadır. Benliğimiz(ego) ise, kendimiz hakkında sahip olduğumuz değerlendirmelerdir. İnsanoğlunun bütün hayatı; “ benim amacım ne?”, “yeteneklerim, olanaklarım ve sınırlarım neler?”, “değer yargılarım, inançlarım, düşüncelerim ve duygularım neler?” gibi sorulara yanıt aramakla geçer. Yaşamın temel amacı bu sorulara cevap bulmak için gösterilen çabalardan ibarettir. Bizler düşünce, duygu, tutum ve davranışlarımızı çözümleyerek kim olduğumuzu keşfeder ve doğamızdan kaynaklanan güçlü özelliklerimizi ortaya çıkartırız. Böylelikle de toplum içerisinde saygın , statü sahibi bir insan haline geliriz. 

Davranışlarımız yani duygusal tepkilerimiz, kişiliğimizin ve yaşam biçimimizin belirlenmesinde büyük rol oynarlar. Duygusal tepkilerimizin(davranış) temelinde ise içgüdülerimiz ve dürtülerimiz yatar. İçgüdülerimiz ve dürtülerimiz, bedensel bir eksikliğin giderilmesi için bizleri davranışa sürükleyen gerilimler yaratırlar. Bu gerilim, ihtiyaç duyulan gereksinimin giderilmesine yönelik davranışların ortaya çıkmasını sağlar. Örneğin acıktığımızda yemek yeriz, üşüdüğümüzde kalın giyiniriz, uykumuz geldiğinde uyuruz. Maslowun piramidinde, bu ihtiyaçlar hiyerarşik bir biçimde sıralanmışlardır. Piramidin 1. basamağında fizyolojik ihtiyaçlar (yeme, içme, nefes, cinsellik , uyku), 2. basamağında güvenlik ihtiyacı( vucut, sağlık, barınma, mülkiyet edinme), 3 . basamağında ait olma ihtiyacı ( sevgi, arkadaşlık, aile, toplum), 4. Basamağında saygınlık ihtiyacı ( saygı görme, statü sahibi olma, toplum içinde sayılma) ve son basamağında da kendini gerçekleştirme ihtiyacı (yaratıcılık, kendini varlama, iş) yer alır. Bir alt basamakta yer alan gereksimim doyurulmadıkça insan bir üst basamaktaki ihtiyaca doyum aramaya kalkışmaz. Başka bir deyişle, insanın bir üst basamaktaki gereksinime yönelebilmesi için bir alt basamaktaki ihtiyacın doyurulmuş olması gerekmektedir. Örneğin, kişi güvenliği tehdit altındayken, bilgi edinmeye ve dünya görüşünü geliştirmeye çalışmaz. Şu günlerde, somalide açlık ve sefalet içinde yaşayan insanlara bakarak ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. 

Davranışlarımızı ve ya duygusal tepkilerimizi belirleyen ikinci unsur ise sahip olduğumuz bilgi birikimidir. Çünkü, bilgi birikimimiz, bizlere, otomatik tepki veriş biçimlerimizi sorgulama ve akıl süzgecinden geçirme imkanını verir. Bizler akılcı bir sorgulama becerisi geliştirebilmişsek eğer, geniş kitleleri koşullandıran düşünce ve inanç sistemleri ile değil, kendi geliştirdiğimiz değerler sistemi doğrultusunda hareket ederiz. Böylelikle de, kitlelerle özdeşleşmez, aksine kendi özgün kimliğimizi oluşturmaya çalışırız. 

İnsanların benzer koşullar altında, benzer davranışlar sergilemelerinin en temel nedeni dayatılan, empoze edilen düşünce ve davranışları sorgulamadan benimsemeleridir. Bizler, toplumsallaşma sürecine karışmamızdan itibaren kültürel ve sosyal nice dayatmaya maruz kalırız. Büyüdükçe, eğer beynimize yeni bilgi girişi olmazsa, deneyimlerimiz bu dayatmalar doğrultusunda oluşturulur. Bu yüzden kişi, kendi doğasına alabildiğine uzaklaşır, kendi yeteneklerini ve olanaklarını tanıyamaz ve bilemez. Kendisine dair farkındalık düzeyi zayıftır. Sistemi sorgulama becerisi ya da şansı sıfırdır.. İradesi, başka otoritelerin ipoteğindedir. Evden işe, işten eve geldiği bir hayat sürer. Bu durumda, mutlu olabilmek, can sıkıntısını yok edebilmek için sürekli dışsal doyumlar arar. Alışveriş, teknoloji, seks, yeme, içme, alkol, uyuşturucu gibi çeşitli uyaranlarla geçici hazlar peşinde koşar. 

Kısacası, kültürel dayatmalara maruz kalan bir insanın, yetenekleri keşfedilememiş olarak derinlerde saklı kalır. Aslında, herkes bu dünyaya eşsiz bir yetenekle gelir. Gerçekleştirmesi gereken, yüce bir yazgısı vardır. Ne var ki, kendisine aidiyet ve kimlik duygusu veren bildik hayatından kopmaktansa, otoriteye boyun eğmeyi tercih eder. Bu yüzden, benliğindeki üstün özellikleri tanımasının mümkün olmadığı, orta karar bir hayat sürer. 

Size bahsedilmiş yeteneği keşfetmek için avuçlarınızın içine bakmayı ihmal etmeyin lütfen . 

 
Toplam blog
: 42
: 1612
Kayıt tarihi
: 05.04.11
 
 

Uludağ Üni. İktisat Mezunuyum. Muhasebecilik, bankacılık gibi muhtelif mesleklerde çalıştıktan so..