Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Kimlik sorunu

Kimlik sorunu
 

Sürücülerin ehliyeti gidiyor. Ya sizin? Eee, siz de sürücüsünüz. Neyin sürücüsü? Acaba neyin?...


Ara sokaktaki pastaneden çıkmış, vitrinlere bakarak ilerliyordu. Köşedeki büfeden bir gazete alıp kolunun arasına sıkıştırdı. Hızlı adımlarla caddenin karşısına geçip kaldırımda yürümeye başlamıştı. Arkadan birinin seslendiğini duydu. Kırmızı üniformalı üç-dört adam koşarak yanına geldi. Görevli oldukları belliydi. Bir kimlik gösteren görevlilerden biri:

- “Lütfen, kimliğinizi verin.” Dedi. Genç kimliği verdiğinde merakla ne olduğunu sordu. Ama hiç cevap alamadı. Görevlilerden en irisi elindeki sopa ile omzuna dokunarak:

- “Haydi soyun!” Dedi. Genç şaşırmış bir halde söylendi. Ama görevli ısrarlı bir tavırla:

- “Hadi bekletme bizi!” Diye bağırıp sopayı bu sefer gencin kafasına indirdi. Olayı görenler çevrelerine toplanmaya başlamıştı. Genç yardım ister bir tavırda çevresine bakıyordu. Ama çevreden gelenlerin gözleri hiç de beklediği tepkileri vermiyordu. Çaresiz soyunmaya başladı. Görevliler, çıkartılan giysileri alıp tek-tek torbaya dolduruyordu. Gömlek, pantolon, fanila ne varsa çıkarmasını sağladılar. Son parçaya geldiğinde görevli sopa ile işaret ederek:

- “Onu da!” Dedi. Çaresiz çıkardı. Kaldırımda çırılçıplak kalmıştı. Ne olduğunu bile bilmiyordu. Başka bir görevli elindeki çantadan tasma ve zincir çıkardığında gence yaklaştı. Genç geri çekilmek istediğinde iri olan elindeki sopayı göstererek gence mani oldu. Çaresiz, tasmayı boynuna taktırdı. Olayın başından beri, geride, sessizce bekleyen amir konumdaki başka bir görevli:

- “Seni insanlıktan çıkardık. Artık insan değilsin. Seni köpek yaptım. İstersen evcil bir köpek olarak hayatına devam edebilirsin. Haydi bakalım, havla! Becerebilecek misin?” Dediğinde. Genç iyice çileden çıkmak üzereydi. Aynı görevli gencin tavırlarını beğenmediğini göstererek:

- “Sorun çıkarırsan cezalandırılırsın.” Dedi. Genç, kendisine şaka yapıldığına emin bir tavırla direnme gösterince iri görevliden sıkı iki sopa darbesi yedi. Bu darbeler işin ciddiyetini ortaya koyuyordu. Kısık bir sesle:

- “Hevv, hev de hev hevv...” Diyerek oyuna katıldı. Çevrede toplanıp olayı seyredenlerden gülüşme ile karışık uğultulu yorumlar gelmeye başladı:

- “Bundan köpek olmaz!...”, “Hiç köpek görmemiş!”, “Yakıştı mı bu havlama sana!

İri görevli diğerine:

- “Baksana havlamayı bile beceremiyor.” Dediğinde görevlilerin amirini iyice kızmıştı. Zavallı genci bir süre süzdükten sonra iri olan görevliye:

- “Onu domuz yaptım. Atın çamur çukuruna!” Diye bağırdı... Gencin gözleri yuvalarından çıkacak gibi olmuştu. Ama birden kendisini görevlilerin arasında buldu. Kollarından tutan iki görevli tarafından zorla götürülürken, çığlık çığlığa bağırmaktaydı. Arkada kalan amir, bağırarak gence seslendi:

- “Şansını zorlama!... Dua et iyi günüme rastladın. Seni dana yapsam, bir haftaya kalmaz sucuktun!...

* * *

Artık ülkemizde: “Kırmızıda geçenin ehliyeti elinden alınacak.

Şoförlüğü beceremeyenler, araçlarını kullanmalarını sağlayan ehliyeti kaybediyor. Şoförler için durumu anladık da, ya yayaların neyini alacaklar?: İnsanlığını!

‘İnsan’ denilen aracı kullanan şoför; beyindir. O beyine, insanlık ehliyeti doğuştan, otomatik veriliyor. Sınavsız, eğitimsiz, tam yetkili... Beylere mavi, hanımlara pembe.

İnsanlığı alınanlar boşta (türsüz) mü kalacak? Hayır! Birileri onlar için yeni bir tür seçme şansı verecektir elbette...

Beyninizi kullanın: ‘Kırmızı ışıkta geçmeyin!

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..