Kimliklendirmek, yaftalama isteğinin bir ürünüdür..

Genetik olarak getirilenlere, edinimlerle eklenenlerin toplamı olarak tanımlanabilecek olan kavramın içine baktığımızda dışsal kimliği tanımladığını görürsünüz. Dışsal kimliklerinizi değiştirmeniz veya değiştirme isteme hakkınız bulunmamaktadır. Bu kimlik bilgilerini siz kendiniz oluşturmadığınız için kendinizde değiştiremezsiniz. Dışsal kimliğin altını dolduran içsel kimliğiniz de ise değişiklik yapma hakkına sahipsinizdir.

İnsanları kimliklemek, kategoriye sokmak istemenin en belirgin şeklidir. Kimliklerden hareket ederek onların duruşlarını görüşlerini kanalize etmek ve bu yolla istenilen davranış örüntülerini çıkartmanın en kolay yoludur. Devletlerin insanlara verdiği kimliklere baktığımızda, özel noktaları işaret eden bir argüman bulamazsınız. Ana adı, baba adı, doğum yeri doğum tarihi, uyruğu, medeni durumu gibi bunların hepsi bir kategorinin ürünüdür.

Kimlik yaftalama çabasıdır insanları. Yaftalandığınızda eder olarak belirlenmişsiniz demektir. İçini siz dolduramazsınız , doldurmanıza müsaade edilmez.

Aslında size kimlik diye sunulanlara baktığınızda ya toplumsal normlar veya statülerden ibaret olacağınızı görürsünüz.

Ademden olma havvadan doğma fi senesinin fi ayının fi gününde doğma cinsi latifi insan cinsinin birisi toplumsal kurumunun bir parçası veya değil doğduğu coğrafyada anne veya babadan aktarımlı bir genetiğe sahip olan beşer. Genel kimlik tanımı bu şekilde yapılabilir. Bir devlet dairesine dilekçe vermiş gibi kendi kimliğinizi oluşturmaktır bu.

Kimlikleri insanları tanıtır mı?

Kendi içsel dünyalarında var olmayı beceremeyen insanın dışsal algılamalarla oluşturulan kimlik örüntüsüne sıkı sıkıya bağlı olmasının sebebi belki içsel dünyasında zayıf nahif ve kırılgan yapısının bir sonucudur.

Kimliklenmek insanoğlunun bireyden çıkarılarak biz olma ediniminin bir parçasıdır.

İçine koyduğunuz kimlik kalıbınızın size ait olan veya sizin seçtiğini hiçbir yönünü bulamazsınız. Seçim hakkınız olmadan iştirakiniz sonucu oluşmuştur.

Kimliklerinizi atmaya çalışırken benliklerinizle kazandıklarınızı atmanız mümkündür.

Hangi kimlik örüntüsü ederi fazlaysa o an için bireyin ona sarıldığını görürsünüz. Burada da bireyin seçiciliğinden söz etmek mümkün değildir. Bu noktayı da belirleyen etken toplumdur.

O halde kimliklenmek bireyin toplum tarafından algılanma biçiminin bir ürünüdür. Bu şekilde toplumu oluşturan grupların birine sokulması daha kolaydır.

Sanallamak için bir kimlik edinimi yapmaya çalışırsak:

Göz rengi:

Kulak boyutu:

Kafa tası ölçüsü:

RNA dizilişi:

Tenin rengi:

Bunların cevaplarıyla da bir kimlik örüntüsü oluşturabiliriz. Peki günümüzde bunların cevaplarıyla verilen kimlik geçerli olur mu?

Toplum tarafından kabul görürse bu kimlik bilgileri de geçerlidir. Belirleyici yine toplumdur.

İçsel kimliklemek için insanları kategorize etme çabalarını bir sonucu psikolojideki kişilik tipolojileridir. İnsanlar birbirlerini anlamlandırmanın en kolay yolu olarak kategoriyi gördüğünden tüm bilim dalları kategoriler üzerine kurulmuştur. Kategoriye konulamayana bir grup içine alınması için gazlarda olduğu gibi asal gazlar kümesi oluşturulmuştur.

Yaftalarınızla yaşayınız ölmüşken bile bu yaftalar size gerekli olacaktır.