Kimse endişe dahi duymasın..

"Gazi Mustafa Kemal, karamsarlığın adeta bir karabulut gibi ülkeye çöreklendiği dönemde ne diyor? 'Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O esaret ve zillet kabül etmez'. Evet, dünyanın en güçlü ordularına karşı Kurtuluş savaş'ını başlattığında en büyük güven kaynağı ne top, ne tank ne cephaneydi. Gazi Mustafa Kemal, önce Allah'a, sonra da karakterine esaret yakıştırmadığı bu millete güveniyordu"..

29 Ekim günü Atatürk'ün üstün başarıları konuşulurken, dün eleştiriliyordu.

Sizler buna siyaset sanatı mı dersiniz, siyaset manevrası mı dersiniz, siyasetin pervasızlığı mı dersiniz bilemem ama benim bildiğim Cumhuriyet ve Atatürk üzerinden bir şeyleri inşaa etmektir.

İnşaa, Washington'un Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'dur.

Amerika, Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmek adına Türkiye üzerinde öyle bir strateji geliştirmiş ki, tabiri caizse 'suya sabuna dokunmadan' ve 'yağdan kıl çeker' misali önce taa 46 yılında Köy Enstitülerini kapatmasıyla başlatmış olduğu sorgulama yetisinden uzak 'eğitimi düşük toplum' modelini yaratarak, bugün Cumhuriyet üzerinden tıpkı tiyatro oyunu gibi oynamaya çalışıyor.

Çalışıyor değil, oynuyor!

Bir döneme kadar Atatürk ve Cumhuriyet eleştirilemezken, AB uyum yasaları kapsamına dahil edilerek özgürlükler bağlamında eleştirilere açık tutulmuş ve Washington Atatürk ve Cumhuriyet'i kendi çıkarları doğrultusunda yeri geldiğinde yeriyor ve eleştiriyor, yeri geldiğinde de yüksek rakımlara doğru çekerek Atatürk'ün yüceliğinden ve Cumhuriyet'in faziletlerinden dem vurarak toplumu yönlendirmeye çalışıyor adeta.

'Gerek Cumhuriyet ile ilgili gerekse Atatürk'le ilgili şu patri veya bu parti genel başkanları tarafından şöyle şöyle hamaset yapıldı-yapılıyor' şeklinde söylemde bulunmak istemiyorum. Ülkedeki tüm siyaset manifestoları bir düzlem içerisinde Washington'un ühtesine bağlı oldukları için kendi kendine siyaset üretebilecek ne bir kapasiteleri ne de hareket kabiliyetlerine sahipler.

29 Ekim kutlamalarında gördük.

Siyasi partiler sahipleniyor..

Vatandaş sahipleniyor..

Tamam, Cumhuriyet kutlamaları güzel, sahiplenmek güzel bir şey de, kimsenin korku duymasına gerek olmadığını düşünüyorum.

Korkulmasın, Cumhuriyet kazanımı 100 yıl önce elde edilmiş ve toplumun yüzde doksandokuzunun genlerine kadar içselleştirilmiş bir kavram olduğu herkesçe bilinmekte ve görülmektedir.

Bakmayın siz bazı ulema tiplerin güya Cumhuriyet'e karşı gibi gözüktüklerine!

O tipler en küçük bir haksızlığa uğradıklarında Cumhuriyet'in adaletine sığınacaklarını bildikleri için önemli kararlarında onlar bile Cumhuriyetten yana olurlar!

Washington bile asla Cumhuriyet'e karşı olmadığına ve olmayacağına göre Cumhuriyet'e kimse zarar veremez!

Ben dünyaya geldiğimde de Cumhuriyet vardı, benden önce de vardı, bugün de var, bundan sonra da olacak, benden sonra da sonsuza kadar hep var olacaktır!

Washington bile Cumhuriyet sayesinde Ortadoğu'yu Türkiye üzerinden şekillendirmeye çalıştığına göre kimsenin endişe dahi duymasına gerek yoktur diye düşünuyorum.