Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kimse kirli eliyle ruhuma dokunmasın

Kimse kirli eliyle ruhuma dokunmasın
 

Int.


İnsanın bir yaşam felsefesi olmalıdır. Bunun yanında çalışmalıdır ve içten olmalıdır.

Güzel bakmalı,

Güzel görmeli,

Güzel düşünmeli,

           ve

Güzel yaşamalıdır.

İnsanın en başta gelen görevi, kendi kendisine karşı mücadele içinde olması ve savaşmasıdır. Erdem, ruhu her türlü tutku ve istekten kurtarmakla elde edilir. Bu aşamaya gelen kişi bilge ve iyidir.

Eskiyi bırakmak ile yeniyi başlatmak arasında bir karmaşa ve boşluk dönemi yaşanır. İnsanlar genelde bu dönemde kendilerini kaybolmuş hisseder ve o kaybolmuşluğu, bir şeyin yanlış olduğunu gösteren başka bir işaret olarak algılanır. Geçmişi bırakamadığımız takdirde, geleceğe adım atamayız.

Bazı bakış açılarına göre; öfke, acı ve üzüntüyü dışarı vermek evrene toksin salgılamaktan, olumsuz yani negatif enerji ile dolmaktan farksızdır. Bu sıkıntılarımızı içimize atacağız anlamına gelmez.Tabii ki yaşadığımız olumsuzlukları birileriyle paylaşacağız, dertleşeceğiz, fikir alışverişinde bulunacağız fakat sohbetin sonunda hep birlikte acıyı içimize çekip, yaşanmış olan her neyse kabul ederek, dışarıya iyi dileklerimizi verdiğimizde kendimizi daha rahat ve güvende hissedeceğiz. İçimizdeki sıkıntıları atmış olacağız.

 Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Olasılıklar yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içinde ki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile belki değiştiremeyiz. 'Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı' - ‘Böyle yapsaydım şu olacaktı ‘gibi keşkelerle kendimizi doldurmaya hiç gerek yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmel olarak görülebilir.

 İçimizde düşünüp bir başlangıç yapıyorsak, doğru an gelmiş demektir. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, kendimizi buna hazır olarak görüyorsak o da başlamaya hazırdır.

Düşündüklerimizi yaşıyorsak, düşündüklerimiz bizi biz yapıyor ise, olumsuzluklarla dolu bir bilinçaltı ile başarıya ve mutluluğa ulaşmamızın ne kadar imkansız olduğu çok açıktır. Olumlu düşünce kalıplarının doğrudan bilinçaltı tarafından edinilmesi, bireyin arzu ettiği pozitif değişimi kısa sürede kalıcı olarak değiştirmesi bir mucize değildir. Beynin mucizevi gücünü, bireyin lehine çevirmektir.

Farkındalık çoğu işin yarısıdır bunu elde ettikten sonrası yaplan çalışmalar kendiliğinden geliyor ki.. ben bu süreçte kuantum düşünce yaklaşımından faydalandığımı söyleyebilirim. Her ne kadar çevremdeki insanlar biraz şüphe ile yaklaşsalar sonuçta hepimiz sadece düşüncelerimizle var ettiğimiz kendi gerçeklerimizde yaşamlarımızı yaşadığımızı bir şekilde inkar edemeyiz. Kendimizin farkındalığıyla Kuantum düşünceye geçebiliriz.

Kuantum sözlük anlamı olarak "Bir dalganın olası değerlerinin alt değer kümelerinden biri" anlamına gelmektedir. Kuantum, atom düzeyindeki, hatta atomdan daha küçük parçacıkların fizik kurallarını tanımlamakta kullanılır
Kelime anlamı “MİKTAR” dır.

İlk defa duyanlar ve öğrenmek isteyenler için Kuantum düşünce'nin ne olduğu hakkında bilgi verebilirim. Kuantum düşünce; Üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok vesvese, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir.

Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir.

Kuantum Düşünce, sağlıklı ve güçlü bir beden için de uygun bir zemin hazırlar. Bizim düşünce ve kabullenişlerimiz direkt olarak bedene etki yapar. Bedenimiz aslında bir enerji okyanusundan başka bir şey değildir. Korku,kaygı,öfke, suçluluk duyguları bütün hücrelerimizin beslendiği enerjide azalmalar yol açar.

 

Bitmiş olan bir şey sonlanmıştır artık. Hayatımızda bir şey sona eriyorsa, bu bizim gelişimimize destek olacaktır. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğumuz bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak ve yolumuza devam etmek çok daha iyidir.

 
Toplam blog
: 137
: 2242
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

05 Ekim Ankara doğumluyum. Okumayı, yazmayı, insanları dinlemeyi seviyorum. Kişisel blogumda her ..