- Kategori
- Şiir
Kınayanların kınamasından korkmayanlar
(Laf eğlencesi ile, insanı oyalayıp yaşama müdahale edenlere)
Laf eğlencesi ile, insanı oyalayıp yaşama müdahale edenleri
Zalimleri
Seyrediyorum yine ruhum ve ben şaşkınlıkla
Laf eğlencesi ile, insanı oyalayıp yaşama müdahale edenlere
Despot ithilallerle yaşama müdahale eden
İnsanları
Despotça yapılan müdahaleleri
Anlamadan mana veremeden anlamsızca
Sömürüyü ve zulmü artırarak kendi
Karşıtlarının bunu ürettiğini ileri sürer
Bu süreç de Kapitalimin aleyhine,
Sosyalizmin ise lehine işlemektedir diye söyler
Utanmazca sırıtarak gözlerimizin içine bakarak
Muhalif düşmanıninsan olma zorunluluğu yoktur diye öter
Daha da ileriye gider arsızca
Bunlar İnsan ile insan, insan ile doğa,
İnsan ile kendisi, insan ile doğa,
İnsan ile toplum,
Arada kalan insan ve erkek ile kadın
Arasındaki anlaşmazlıklardır diye zırvalar
Mevcut güçlerin arasındaki dengenin bozulması,
İç ve dış çelişkilerin derinleşmesi ve şiddetlenmesi
Aslında olmayan, tasarlanmış olan o an ideal olmayan
Toplum yok oluşa gidiyormuşçasına etkisi uyandıran şekli sunarız
Kendi ideallerimizi gerçekleştirmek için
Dar bir vaka boyutudur diyerekten insanları yaşamına müdahale eder
Unutur edepsizce insan
Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz hadisini
Hata etmek, doğrudan sapmak fikrini hemen nasıl benimser
Gizli hata olup bunu bilmeyenler
İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, bilgisizce (hissettirmeden)
Allah yolundan insanları
Saptırmak ve o yolu eğlence yerine tutmak için
Laf eğlencesi, insanı oyalayıp işinden alıkoyan sözlerle,
Tarihsiz kılıksız efsanelerle, güldürücü lakırdılarla, gevezelikler ve nağmelerle
Despot ithilallerle yaşama müdahale ederler
(lehvel-hadîs'e) müşteri çıkar insanları yoldan çıkarırlar
İşte bunlara şiddetli bir azap vardır.
Tarihimizde şanlı tarihimizde
Sıkıntı ve darda kalan
Müslümanların dualarını işitenler
Rahmanın yardımı ile yardımda bulunan
Allahü telânın sevgili kulları, Salih Müslümanlar nerede?
Onlar ki nerede bir eziyet zülüm varsa
Gece gündüz yola düşerdi hak edenin hakkını verirdi.
Gel gör ki şimdi elzem bir durum var
Parça parça olmuş düşüncelerimiz anlık duygularımız
Sadakat gibi erdemler yerin dibine girmiştir
Sanki siz gittikten sonra
Nur saçardı hep mübarek yüzünüz gönlünüz
Heyhat ki Heyhat ne acı ne elem yaşanıyor şimdi
Ortalık kaldı leş kargalarına.
Ortalık sanki cahiliye devri aynı film ellerinde
Ruhlarımıza seslenen Kuranın ayeti ile alay edenler
Küfür dillerinde
Ağaca, güneşe, yıldıza kullukta bulunanlar
Kendi elleri ile yaptıkları helvadan yapılmış
Şekiller yaparak put diye- hâşâ -
O putu Allah ile aralarında aracı görenler-
Puta tapanlar sonra acıkınca yiyenler
Her yönü ile cahilliye batağına saplanmış
Vahşileşmiş buhran içindeki o insanlar
Gelmiş etrafımızı sarmışçasına
Dişsiz olanın hayatı yok diyen Ebu cehiller zuhur etmişçesine
Duayı isteği sadece Allahtan istenmesi gerekirken
Putlaştırdığı nesnelerde arayan zavallılar ordusu zalimler ordusu
Etrafta cirit atıyor.
Sormaz mı Rahman
Allahü Teâlâ, kıyamette, ilâhlık makamında tecelli buyurup,
Yedi kat gökleri sağ kudret eline alıp buyurur ki:
"Ey alçak dünya! Senin içinde rablık davası edenler
Ve ahmakların rab tanıdıkları acizler nerededir?
Ve senin güzellik ve letafetinle aldattığın ve ahreti unutturduğun
Kimseler nerededir?" (İmâm-ı Gazâlî)diye
Aman Allah'ım tövbe sen bizi koru!
Bu duruma düşmekten, Merhametinle Rahmetinle.
Unutma ey insan Rahman bir ayeti celilisinde mealen:
Ey iman edenler! Dinden çıkarsanız,
Allahü Teâlâ, sizin yerinize başkalarını getirir.
Onları sever.
Onlar da Allahü telâyı severler.
Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere
Karşı şiddetlidirler.
Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir
levm edenin levminden(kınayanların kınamasından)
Korkmazlar. (Mâide sûresi: 54)
MEHMET ALUÇ