Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Kır yalnızlık zincirlerini

Kır yalnızlık zincirlerini
 

Aldığımız ilk dersti bu hepimizin. Ağlamak ve Acı.. Belkide onun içindirki gülmek zor ağlamak kolaydır. Gülücüklerimizden çok gözyaşlarımız fazladır hayatımızın basamak taşlarında.. Düştükçe damlalar basamaklarımıza, kaygan bir hal alır bastığımız yerler.. Ne kadar dirensekte; bastığımız yerler gözlerimizden akan yaşlarla kayganlaşır ve ayakta durmak için daha çok emek sarfeder, yorgunluklarımız artar. Sonra çökeriz o basamaklara.. Ayakta durmak zor, oturmaksa hayatı avuçlarının içinden kaçırmaktır.
An gelir zamanın en durağan dilimlerinde kalırız. Hiçbir şey hareket etmez etrafımızda. Belkide he rşey hareket eder bizse kaldığımız yerde bakarız yanımızdan geçenlere.. Elimizi uzatmak isteriz "Benide alın yanınıza.. Götürün zamanın cıvıl cıvıl olduğu dilimlere.." demek istercesine.. Oysa onlar kendi dilimlerinin hareketindedir.. Hiçbiri bizi görmez, duymaz, anlamaz.. Yapayalnızızdır o zaman diliminde.. Sessiz, renksiz, cansız, yanlız...

Kimbilir kaç şehirde yalnız dolaştık, kaç şehirde yağmuru gördük, çiçekli yerleri, karlı ağaçları, yapayalnız ve kimbilir nerelerde öpüşen çiftlere, el ele tutuşanlara, aşkına sahip çıkanlara, o neşeli gülüşlere ve aşklara kıskanarak değil, hatta imrenerek bile değil, ama kendi yalnızlığımızı biraz daha fazla içimiz ezilerek baktık. Ne çok aşk şarkısını kimseyle paylaşmadan yalnız dinledik.En kötüsüde sevdiğinin olupta yinede hayatı yalnız yaşaman kabus gibi.Benim kanımca bütün yalnızlar şunu bilmeli yalnızlığın içinde hep bir umut beklenir ve o umut mutlaka bir gün gerçekleşir.

Her sevgi beraberinde hayalleri umutları getirir.Sonu ayrılık olunca başlar isyanlar, pişmanlıklar ve yerini yalnızlıklara bırakır, böylece günler gelir geçer.Sonra birgün bir bakmışız yine sevginin güzel eli dokunmuş yüreğimize, izin bile isteme zahmetine bulunmadan, belki yine sonu ayrılık, belki de yaşanmış yanlış ilişkiler sonunda, bu kez mutluluk.Yaşanıp biten kötü ilişkiler bizleri dahada çıkmaza sürükler, karşımıza her çıkanı, hayatımızdan çıkardığımızla kıyaslarız.Ona güvenemeyiz, ruhumuzu tam teslim edemeyiz.Yine acabalar karşımıza çıkıverir.Her son yeni bir başlangıç oysa, yeni umutlar ve taptaze hayaller.Yanlızlığımız yok olmuştur.Gün gelir ki tüm acıları unutup, birine güvenme cesaretini buluruz.Bir yanda mantığımız korkakça hayır derken diğer yanda kalbimiz evet der.Şayet hayır’a yenik düşersek, beklide hayatın bize sunmuş olduğu gerçek mutluluk fırsatını elimizden kaçırırız, kimbilir belki de yeni bir acıya daha başlamadan hoşçakal deriz. Duvarlarımızı yıkmalıyız evet deme gücünü bulmalıyız kendimizde.

Sevmek, sevmek, sevmek…Korkmadan, oyunlar oynamadan, yüreğini ortaya koyarak sevmek.Seni seviyorum demenin değerini bilerek, anlamını hissederek, aldatmadan, sevmenin anlamını hissederek, yaşayarak söyleyebilmek.Herzaman söylerim söylediğinde için titremeli, duyanında içini titretmeli.ben ve sen bu iki kelimeyi biz yapmaktır.

Aşk emek harcayan, değer verenlerindir.Aşkı böyle hissederek yaşamayanlar zaten kaybetmiş ve gitmişlerdir.Onlar için üzülmeye, ağlamaya, anılarla yaşamaya değmeyecektir.Hayat kutsal kitapta anlatıldığı gibi kat kattır.Onun içindir ki giden gitmiştir…..

 
Toplam blog
: 53
: 2313
Kayıt tarihi
: 30.01.07
 
 

Hayat herşeye rağmen o kadar güzel ve sevgi doludur ki. Benim için hayat kimi sevdiğim ve kimi in..