Kiralık konut işkencesi!

Evi olmayan herkesin en büyük dertlerinden biri olan kiralık konut zaman zaman işkenceye dönüşüyor. Yurt dışında bazı ülkelerde devlet kiracılara yönelik teşvikler uygularken, ülkemizde ise hem konutların niteliksiz olması hem de fiyatlarda belli bir standardın bulunmaması kiracıları büyük sıkıntılara sokuyor. Bir de ev sahiplerinin konutlarını ciddi bir gelir kapısı olarak görmeleri işi daha da zorlaştırıyor. En temel ihtiyaçlarımızdan biri olan barınmada kiralık bir ev arıyorsak çok basit isteklerimiz bile genelde karşılıksız kalıyor ve çoğu zaman bizi idare edebilecek evlerde oturuyoruz. Kiralık ev aramaya başlayan bir kişinin ilk isteği uygun fiyat olurken, ardından iş yerine ya da merkezi noktalara yakınlık ve evin genel nitelikleri geliyor. Burada çoğunlukla 'şehrin içinde konforlu olmayan eski bir evde mi, yoksa şehir dışında yeni konforlu bir evde mi otursak' diye tereddütte kalıyoruz. Hem konforlu hem de merkezi noktalardaki kiralar el yakıyor. Şehrin dışına çıktığımızda büyük zaman kaybımız olurken, çektiğimiz trafik işkencesi de evin konforunu pek yaşamamıza imkan tanımıyor.

Konut kiralarken ne yapmalı?

Öncelikle bu gereksinim için ne kadar bütçe ayıracağımızı belirlememiz gerekiyor. Bizi sıkıntıya sokacak yüksek fiyatlı konutlardan kaçınmak en doğru karar olacaktır. Bunun yanı sıra bir evi kiralama ve taşınma masrafları düşünüldüğünde en az 1-2 yıl, hatta daha uzun süre oturabilecek konutlar tercih edilmeli. Çünkü taşınma masrafı, emlakçı komisyonu derken binlerce YTL sadece bu iş için harcanıyor. Şehir içi ya da şehir dışı tercihinde ise bir daha asla geri getiremeyeceğimiz zaman düşünülerek merkezlere ya da işyerimize yakın yerler öncelikle tercih edilebilir. Buralarda yüksek fiyatlar olmasına rağmen, yapılacak araştırmalar sonucunda hem ihtiyacımızı karşılayacak, hem de bütçemizi zorlamayacak konutlar bulabiliriz. Kaldı ki, şehir içi ve dışı fiyat açısından çok da farklı değil ise verilecek yol paraları da hesaba katılarak şehir içi tercih edilmelidir. Bir de konutların bazı eksikliklerini de yapabileceğimiz pratik çözümlerle ortadan kaldırabiliriz. Piyasada çok fazla bulunmamasına rağmen sahibinden kiraya verilen konutlar da bizi biraz daha rahatlatacaktır.

Yapılan araştırmalar Türkiye'de gelir durumuna göre toplumun çok büyük bir çoğunluğunun ev alabilecek durumda olmadığını gösterse de, gelişen gayrimenkul sektörü ve bu doğrultuda yapılacak yeni yüz binlerce konut ile arzda yaşanan sıkıntı giderilebilir ve bu şekilde genel fiyat dengesi sağlanabilir. Bundan başka ise yasalaşmasına rağmen henüz işlerlik kazanmayan mortgage sisteminin devreye girmesi konut kredisi faizlerinin düşmesi ile konut alımında daha kolay finansman sağlanabilir. Ayrıca, devletin de toplumun ihtiyaçlarını gözeten bir politikaya soyunması ile vereceği çeşitli teşvikler ile konut alımı desteklenebilir. Uzun yıllardır kirada oturan, yeni evini değiştiren ve bu iş için maddi ve manevi büyük bir sıkıntıya giren bir kişi olarak sorunun büyüklüğünün ve toplumda oluşturduğu tahribatın farkındayım. Zaten hayatımızın büyük bir çoğunluğu çalışmakla geçiyor. Kazandığımız paranın da büyük bölümünün kiraya gitmesi yaşam sınırlarımızı iyice daraltıyor. Son sözüm evi olup da gözü doymayanlara: Allah doyursun!