- Kategori
- Şiir
Kiraz Ağacı
Hacı Osman’da bir bahar sabahı
Açtım penceremi doğaya, ovaya
Penceremde bir kiraz ağacı
Ben dışarıya bakarım o içeriye bakar
Arkada, eski bir İstanbul akar.
- Bre kiraz ağacı, bu güzellik ne
- Soydandır ağam , çok görme
Uzattı bir dalını alnımı okşadı
Hacı Osman’daki kiraz ağacı
Ben uslandım, o uslanmadı.
Gelen geçen çıtırlara el kol sallar
Olmadı mı bir güzel türkü söyler
Halis mulis İstanbul türküsü
“Yemenim pare pare…”
Ah bulamadım ben bu derde çare.
Bir gün olacak ayrı düşeceğiz
O Hacı Osman’daki vadinin başında
Ben kimbilir nerede, hangi Kasım’da
Aklıma aniden gelecek, el sallayacağım
Beni mutlaka ta nereden görecek
Kiraz ağacı hep sevecek
Onun sevdiği bir küçücuk kedicek
Penceremin önünde yaramaz mı yaramaz
Bir el kadar var ancak.
Kiraz ağacı, kiraz ağacı
Ancak ayrılanlarda olur bu sancı.