Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kiraz ve erik fiyatlarına taktım: Tarihimde bu gün.

Kiraz ve erik fiyatlarına taktım: Tarihimde bu gün.
 

Milliyet'te bir haber okudum: İki kilo erik veya kiraz fiyatı neredeyse bir aylık kira bedeline denk düşüyormuş... Şaşırdım mı? Yooo niye şaşırayım, zaten biliyordum...

Hatta aşağı yukarı nerde yetiştiklerini bile biliyorum... Erik en erken Mut tarafında yetişiyor... Yani Mersin... Sera değil bunlar ancak ağaçların üstü kırağıya karşı örtülü... Kiraz konusunda çok emin değilim ancak Kemalpaşa'da çıkmış olabilir... Yani İzmir...

Çok kolay değil en erken ürünü elde etmek... Çok fazlada yetişmiyor... Yetişenleri korumak için bile elde tüfek ağaç nöbeti tutuluyor... Boru değil 200 kilo olsa 200x200=40.000 TL eder... İyi para bence... Bu çiftçilere bu parayı çok görmüyorum… Aksine helal bu paralar… Tek ‘’vurgunları’’’  bu çünkü… Yılı bu para sayesinde iyi ya da kötü geçirecekler…

 Bu ürünler çok fazla yetişse de yine fark etmez... Bu seferde yine en erken pahalı olacak... Kanun, kural bu; az olan kıymetlidir... Bu iş zamana karşı yarış... Mutlaka en erken ürün olacak...

Kim alır bu kirazı, eriği?  Alan olmasa bu fiyat olmaz değil mi? Demek ki talep var... Kendini kıymetli hissetmesi gerekenlere sunuluyor bence bunlar... Ne kadar ‘’kıymetlisini’’ tadıyor bunları yiyen insanlar... Hatta kendisi yiyip ne kadar farklıyım diyende çoktur…

Ben mi? Ben alıp yemem!

Ben bir ürünün en iyisini, en makul fiyatla aldığımda seviyorum... Üç nedenden dolayı oluyor bu:

-Fahiş fiyatla aldığım malı tüketirken yediğim kazığı düşününce tadım kaçıyor... Bırak zevk almayı zehir oluyor bana...

-Birisi bana sunsa; altında mutlaka bir bit  yeniği arıyorum... Ben bu kadar kıymetli değilim diyorum... Mutlaka bir beklentisi vardır diyorum...

-Birisine sunmak için almayı düşünsüm; yağcılık bu diyorum... Göz boyamak hatta...

İşte ben bu kadar basit bir konuda bile kendimi tıkayabilen bir adamım... Hemen her şeyi kendimle ve düşüncelerimle karşılaştırmadan edemiyorum... Ne zaman rahatlıyorum biliyor musunuz? Nasıl ki kiraz ve eriği normal fiyatlarına inince tüketmeye başladığım gibi; kendi düşüncelerimin olduğu insanlarla birlikte olduğum zaman rahatlıyorum... Küçük cemaatleri oluyor insanların...

Hemen sakıncası ne bunun demeyin; erik ve kiraz piyasada bollaşınca bu seferde fiyatları iyice düşer ya, işte benimle aynı düşüncede olan insan sayısı artınca, yani cemaatteki insan sayısı artınca, bu iş çok ucuzladı deyip kaçıyorum...

Keşke hamile bir kadın olup aş erseydim... Kiraz ve eriği isteme hakkım olduğuna inanıp bu kadar düşünmekten kurtulsaydım...

Tarih'imde bu gün bu konu vardı.

 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..