Kırgınlığım, kaygılarım

Güzel ülkemin son 10 yılda nerden nereye geldiğini görüp yaşadıkca, üzülüyor, kırılıyorum. Geleceğinden kaygı duyuyorum. Bireysel düşünsem 60 yılı geçen yaşım nedeniyle bir korkum kaygım olamaz. Fakat geride bırakacağımız cocuklarımız, gençlerimiz, yetişkin insanlarımız adına korku ve kaygı duyuyorum. Çünkü ülkemin Başbakanı bir söylediğini daha sonra tam aksini  söyleme, söylerken hatipliğini iyi kullanmakta ve etkili olmaktadır. Etkili olmadığı anlarda, elinde dininden başka tutunacak bir şeyi olmayan halkımı dinini kullanarak etkilemekte peşinden sürükleyerek bence felakete sürüklemektedir.

Bence imralı görüşmeleri büyük hatadır ve milletimi küçük düşürmektir. Acaba  bu görüşmenin nedeni söylendiği gibi terör örgütünün içimizdeki siyasi uzantılarının oylarıyla başkanlık sistemini yasalaştırmak ve başkan seçilmek için midir? Katillerle görüşmelerin yapıldığı bir ortamda hakiki teröristlerin af edilmesi planı yapılırken içeride tutulan ve kamuoyunun büyük bölümünün düşüncesi sandığım, suçsuz yere tutuklanan terör örgütü kurma suçlamalarıyla suçlanan eski genel kurmay başkanı, gazeteciler, bilim adamları, milletvekilleri neden hala tutukludur, apo denen katilin af olmasına bu insanların karşı durma ve etkili olma ihtimali nedeniyle mi tutkludurlar? Balyoz davası gerekceli kararında hakimlerimiz kanaat oluşturmuştur diye ceza verdiklerini yazmışlardır. Suçlar kanaatle mi delillerlemi verilir takdir milletimindir. 

İçimde taşıdığım hüzün, üzüntü ve nedenler çok olmasına rağmen kırgılıklarım ve kaygılarımın esas nedeni yukarıda yazdığım fikirlerimdir.

Saygılarımla      

16/01/2013