Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kırık camlar ardında...

Kırık camlar ardında...
 

Hayat, bazen, bizlere kendini hiç ummadığımız anlarda hatırlatır. Bir balyoz gibi gümmm diye kafamıza iniverir ve bizi çenemizden tutar kendi yüzüne çevirir. Tıpkı bir önceki gün bana yaptığı gibi...

Sıradan bir iş gününü neşeli kahkahalar eşliğinde geçiriyorduk. Arabanın içinde beş kişi birazdan varacağımız tören alanını tümüyle unutmuş kahkahalara boğulmuştuk. Soğuk bir günde arabanın nane şekeri kokan sıcak havasında kah yol kenarındaki tarlaları izliyor kah birbirimize sataşıyorduk. Birden ani bir patlama oldu. Kahkahalarımız bir saniye içinde donup kaldı. Arabanın içindeki o sıcak, nane şekeri kokan havanın yerini sert bir rüzgar ve korkunç bir sessizlik aldı. Gözlerimi açtığımda ön cam yerinde değildi. Kucağımızda, ayaklarımızın altında yüzlerce cam parçası duruyordu.

Şoförümüz hemen arabayı kenara çekti. Bir tehlike ile yüzyüze kaldığınız vakit insanların tepkileri onlar hakkında ne çok şey söylüyor. Kiminin yüzünde donmuş bir ifade, kiminin "tamam sakin olun, endişelenecek bir şey yok" hali, kiminin büyük bir soğukkanlılıkla olaya hakim olup herşeyi eski haline getirme çabaları...

Yüzündeki şaşkın, donmuş ifade yavaş yavaş çözülen bir buz kütlesi gibi erimeye başladığı vakit düşüncelerin de aklındaki yolculuğuna yeniden başlıyor. Bir kaç dakika önce çok ucuz atlattığın olayın aslında "Cam patladı işte" şekilinde geçiştirilecek bir olay olmadığını düşünmeye başlıyorsun mesela. O felaket senaryolarını bir bir sıralamaya başlıyor aklın. Bir cam parçası şoförün gözüne gelebilir ve o da direksiyon hakimiyetini kaybedebilirdi. Başka bir cam parçası herhangi birimizin gözüne gelebilirdi ve şu an bakmakta olduğumuz herşeyi son görüşümüz olabilirdi. Sıyrıksız ve yarı korkmuş bir şekilde atlattığın bu durum, aslında sadece onlarca ihtimalden biriydi. Ve hayat sana olabilecek en iyi ihtimali sunmuştu...

Yolun kenarında soğukta dikilirken tüm bunlar aklımdan geçti ve gülümsedim. Bir taş parçası, parçalanan bir cam ve sıyrıksız atlatılmış bir kaza... Önümde uzanan tarlalara bakarken sessizce fısıldadım hayata: "Evet çok güzel ve değerlisin. Ne kadar kıymetli olduğunu unutuyorum bazen. Ve şu an, beni çenemden tutup kendi yüzüne çevirdiğin şu an, senin ne kadar güzel ve değerli olduğunu yeniden anımsadım..."

RESİM:http://www.deviantart.com

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..