Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '14

 
Kategori
Anılar
 

Kırık kalem

Mesleğim öğretmenlik olduğu için, siz değerli okuyucularım için öğretmen-öğrenci hatıralarını aktarmaya çalışacağım. Sizleri, bir öğretmen için Öğretmenler Gününün ne anlama geldiğini anlatan anımla baş başa bırakıyorum.

Öğretmenlik mesleğimde yedinci yılımdı. Soğuk bir kasım ayında, bir 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü daha kutluyorduk. Sabah ilk iki dersimizi işlemiş, kalan iki dersimizde de kutlama programımız vardı. O yıl 4.sınıf okutuyordum ve sınıfımda tam 34 öğrencim vardı. Okulumuz taşıma merkezi olduğu için, toplumun hemen hemen her kesiminden öğrencilerim vardı.

Bir gün öncesinden bana  takdim edilecek hediyeler çoktan alınmıştı bile. Maddi durumları iyi olan öğrencilerim hediyelerini vermek için sabırsızlanıyorlardı. Çünkü biraz pahalı hediye almak, gurur kaynağı sayılıyordu kendi aralarında. Her ne kadar öğrencilerime  "Bana vereceğiniz en güzel hediye, dürüst ve başarılı birer birey olmanızdır" desem de onlar bildiklerini yapıyorlardı. Gazete kağıtlarına sarılmış selpak mendilleri, çiçekler, kalemler...Çoktan öğrencilerimin ellerinde yerini almıştı. Kutlama programı yapılmıştı. Öğleden sonra sınıflarımıza girdik. Artık öğrencilerimin heyecanla bekledikleri an gelmişti. Hediyelerini vereceklerdi bana. "Herkes hediyesini masanın üzerine bıraksın. Hediyelerinizin üzerine de isim yazmayın. Hediyelerinizi akşam evde açmak istiyorum" diye uyarmıştım onlara. Ama bazı öğrenciler bu uyarıma itiraz edince  sınıfta verilecekti hediyeler. Masamın üzeri rengarenk kutularla dolmuştu. Öğrencilerim paketleri hemen açmamı istemişlerdi ama ben biraz ağırdan alınca teneffüs saati gelmişti. Teneffüse çıktık. İçeri girdiğimizde sınıf başkanı, Elif'in ağlayarak eve gittiğini söyledi. Hastalanmış olabileceğini düşünerek, hemen babasını aradım. Babası da,  Elif'in hasta olmadığını fakat çok üzgün bir halde ağladığını söylemişti. Çok şaşırmıştım. Öğrencilerim de merak etmeye başlamışlardı Elif'in neden böyle yaptığını. Çok geçmeden masamda duran ve eski bir gazete kağıdına sarılı paketi fark ettim. Bu paket Elif'indi. Merakla paketi açtım. Eski gazete kağıdına sarılmış hediye, yarısı kırılmış bir kurşun kalemdi. Kırık kalemi öğrencilerime göstermeden cebime koydum. Bir de mektup vardı kırık kalemin yanında. Şöyle yazıyordu mektupta:" Öğretmenim,  biliyorum bugün dünyanın en güzel hediyesine layıksınız. İnanın size dünyanın en değerli hediyelerini almayı ne çok istediğimi bilemezsiniz. Bazı arkadaşlarımın sizin için güzel hediyeler aldıklarını gördüm. Onları çok kıskandım öğretmenim. Öğretmenim, benim size takdim edecek bu kırık kurşun kalemden başka bir şeyim yoktu. Bu kalem benim bir haftadır yazı yazdığım kalemimdir. Size layık değil ama, ne olur kabul edin öğretmenim. Herkes hediye alırken çok düşündüm öğretmenime ne vereceğim diye. Param yoktu öğretmenim. Sizden ve arkadaşlarımdan çok utandığım için böyle yapmak zorunda kaldım. Ne olur beni affedin öğretmenim. "

Gözlerimden yağmur misali akmaktaydı yaşlar. Öğrencilerim merak etmişlerdi niçin ağladığımı. Cebimden kırık kalemi çıkarıp elime aldım ve mektubu bir kere daha sesli olarak okudum. Sınıfta göz yaşlarından başka bir ses duyulmuyordu o an. Sınıftaki herkes Elif'in neden ağlayarak eve gittiğini çok iyi anlamıştı. Öğrencilerime şöyle demiştim o gün: " Çocuklar ! Şu gördüğünüz yarısı olmayan kurşun kalem, bu gün benim için en değerli ve en güzel hediyedir ! Bu kalemi ömrüm boyunca saklayacağım."

Hediyenin ne anlama geldiğini ben ve öğrencilerim bir kere daha iyi anlamıştık. Bir 24 Kasım benim için böyle geçmişti. Hala kırk kalemi dolabımda saklarım. Elif mi? Elif, fakir bir ailenin kızıydı. Başarılı , temiz kalpli ve çok anlayışlı bir öğrencimdi. Bu özelliklerinin karşılığını da aldı zaten. Elif şu an bir Edebiyat Öğretmeni. Dilerim aynı duyguları, bir 24 Kasım'da Elif Öğretmen de yaşar. Tün öğretmenlere sonsuz sevgi ve saygılarımla...

( Seyfi ÜLGÜL)

 
Toplam blog
: 17
: 433
Kayıt tarihi
: 23.02.14
 
 

Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. 2013 yılında alan değişikliği yoluyla Türkç..