Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '14

 
Kategori
Dünya
 

Kırım (Kıbrıs) kanamalı AB hastalığı semptomları ve tedavi yöntemi

Kırım (Kıbrıs) kanamalı AB hastalığı semptomları ve tedavi yöntemi
 

AB, Balkanlar ve Doğu Avrupa'ya şöyle bir bakalım. Uzvunu kaybetmeden AB'ye girilememeye başlandı. Dikkat ederseniz Bakanlarda yada Kafkasya'da aynı sıkıntı var. AB, içine alacağı ülkeleri genellikle buduyor sonra içine alıyor. Böylece küçük devletçiklerin AB içinde çenesi kapanıyor. Böylesi hem AB'nin hem de Rusya'nın işine geliyor biraz da.

Mesela Gürcistan. AB'ye ve Batı'ya yaklaştığında bedelini budanarak ödedi. Putin, Abhazya ve Güney Osetya'yı destekledi Gürcü devletinin iki eyaletini ayırdı.

Sırbistan'da da önce halkı Müslüman olan Kosovalıları ayırdılar sonra Sırplara Vize serbestiyeti ve AB'ye adaylık yolu açtılar. Budanmış ve içinde Müslümanı az bir Sırbistan. Kosovalı Müslümanlar ne kadar daha dejenere olup Avrupa kültürüne yaklaşırsa o kadar daha AB'li olacak ama Sırbistan'dan sonra.

Şimdi de Ukrayna, önce Almanya tarafından karıştırıldı sonra da Batı yanlısı Ukrayna yönetimine karşı çıkan Kırım özerk bölgesinin ayrılmasıyla Ukrayna'da küçülecek. Belki sadece Kırımla kalmayacak Ukrayna'nın tüm doğusu ya bağımsız yada Rusya'nın işgaline uğrayacak. Genelde dikkat ederseniz kopan bölgeler Müslümanların yoğun olduğu bölgeler. Abhazya, Osetya, Kırım, Kosova hep Müslüman coğrafyanın toprakları ve içlerinde %20 ila %90 arası Müslüman yerleşimlerinin olduğu kesimler.

KIRIM (Kongo) kanamalı hastalığı.

AB, Rusların budama yaparak diyet almasına ses çıkartmaz istese de çıkartamaz, çıkartsa da bunu PUTİN takmaz.

Olayın AB'ye girmeye çalışan ülkeler yönüyle ne olduğunu gördük.

Peki Almanya?

Ya KIbrıs?

Şimdi buraya bakalım.

Doğu Almanya Batı Almanya ile birleşti. Dikkat edin Almanya büyüdü. AB içinde daha fazla sandalye ve söze sahip oldu.

Kıbrıs Cumhuriyeti'n de neden KKTC'liler Müslüman oldukları halde AB onların birleşmesini istiyor? Madem ki Müslümanları istemiyor?

Cevabı çok basit. KKTC içinde yerleşik KIBRIS'lı Türkler ve Türkiyeli göçmenler arasında ciddi fark var. KKTC'li Türkler kendini Kıbrıslı görüyor, Rumların egemenliğinde yaşamayı daha çok isteyenler var içlerinde, zaten çoğunun İslami duyarlılığı yok olanında islami duyarlılığı Şeyh Nazım Kıbrisi seviyesinde, elbette farklı ve istisnai durumlar olsa da bu genelde ki durum. Ayrıca AB'nin kuzey Kıbrıs'ın stratejik konumuna ve Türkiye'yi kuşatmaya da ihtiyacı var, Orta Doğu'yu da bu sayede kontrol etme ucuz Akdeniz Gaz yataklarından gazı Avrupa'ya taşıma ve Putin'in gazının baskısından kurtulma çabası da var. Zaten önce ingilizleşen ve Batı'yı Türkiye ve Türklerden daha çok seven yerli Kıbrıslı Türklerin AB içinde asimilasyonu kolay olacak.

Siz hiç bir KIBRISLI YERLİ Türk'ün çıkıp' ta "Madem Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi, Madem Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmi dili Yunanca ve Türkçe peki siz neden Türkçeyi AB'nin resmi dili sayma işine yanaşmıyorsunuz? Sizin niyetiniz nedir? nedir bu Türk ve Türkçe düşmanlığı? Gürcistan'dan binlerce Yunan kökenli Güney Kıbrıs'a yerleştirilirken siz hangi yüzle KKTC'ye yerleşmiş bulunan ve Kıbrıs'ın ekonomisine katkısı olan Anadolu Türklerini görüşmelerle geri yollamaya kalkıyorsunuz? Derdiniz adayı Yunanlaştırmak mı?" dediğini duymazsınız.

Ne gariptir ki bunu Türkiye'de de söyleyen yok.

AB, küçülmüş içinden Müslüman ve Rus unsurları ayrılmış bir Ukrayna'yı tercih eder ama Kıbrıs'ta ise Haçlı ruhu bakındır ve ünlü yazar Shakespeare'in yazdığı Othello'nun konusunun geçtiği ve antik çağda binlerce HAÇLININ kanını akıttığı KIBRIS'ı Anadolu'dan kopartmak Helenleştirmek ve Hristiyanlaştırmak en büyük hedeftir.

Kırım konusunda Britanya'nın ve ABD Cumhuriyetçilerinin ise AB'den ton olarak farklı bakışı var. Onlar ne olursa olsun Putin'in gitmesini istiyorlar. Rusya'nın eskiden olduğu gibi Yeltsin döneminde diz çöken ve ayyaşlar tarafından yönetilen Batı sermayesinin dilencisi bir ülke olmasını istiyorlar.

Peki ya Türk siyaseti ne istiyor?

Geleneksel Türk siyaseti normalde Kafkasya ve Karadeniz'de Ruslarla rekabet halindedir. Batı ve NATO yanlısıdır. Geçmişte Britanya, Fransa ve Osmanlı ilk defa beraberce Ruslara karşı Kırım'da savaştığı hazırlanılırsa şimdi köşeye sıkışan eli zayıflayan taraf küresel manada Britanya'dır. Bu durumda Britanya Türk hükümeti dolaysıyla AK Parti'yle istemeye istemeye Rusya'ya karşı ortak politika ve baskı cephesi kurmak isteyecektir. Bunun anlamı şu demek; Britanya ve Türkiye Kırım yüzünden işbirliğine gitmek zorunda kalabilecek.

Peki Başbakan Erdoğan bunu iç siyasette nasıl kazanıma dönüştürecek.

Şayet Başbakan'ın siyaseti dikkatle okuyan ve "Schengen vizesi hakkımız onu alana kadar uğraşacağız" gibi saçma sapan konuşma yaptıran danışmanları akledebilirse bu büyük bir siyasal avantajdır onun için.

Çünkü gerek kasetlerle gerekse daha önce ki yazılarımda açıkladığım kumpaslardan yara alarak çıkan ve metal yorgunluğu arttırılan AK Parti'ye Cemaat tepside sunulabilir, tüm yapının dağıtılmasında Britanya ve ABD destek olabilir. ABD cumhuriyetçilerini Britanyalı stratejistler kolayca ikna ederler her zaman olduğu gibi zira ABD'li cumhuriyetçilerin kafası basmaz stratejiye, neticede Britanya ve Siyonizm'in kulası oldukları için onların ikna edilmesi kolay olur, ANALARI (Kraliçe) her zaman onların atalarıdır lafını dinlerler.

Önümüzdeki günler ilginç günlere gebe ancak ben Başbakan'ı gerçekten avantajlı ve kısmetli görmekteyim.

Yakında rüzgarın ve operasyonların tersine döneceğini ve hesap sorma saatinin geldiğini düşünenlerdenim.

Britanya'nın baskısını Putin'in Kırım işgaline karşı Britanya ABD ve Türkiye ortak tepki cephesi oluştururlarsa Kırım Rusya'ya bağlı Abhazya benzeri bir Cumhuriyet olmaktan çıkarma konusunu revize edecektir...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..