Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '07

 
Kategori
Aile
 

Kırk yedi

Kırk yedi
 

Benden bir yıl sonra doğmuş, aynı evde. O zamanlar doğum için hastaneye gidilmezmiş, köyde. Bugün kuzenimle konuşuyorduk, biz üçümüz aynı evde doğduk diye (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=13341). Aysel 27 Mayıs 1960 günü doğmuş, ülke tarihimizin önemli günlerinden biri. Belki Gürsel olacakken Aysel olmuş adı, kardeşlerin adları uyumlu olsun diye. Bugün Ankara'da kızkardeşim için toplandık, aileden gelebilen herkesle. Kırk yedi oldu bugün (Şimdi kızacak bana kadınların yaşları söylenir mi diye).

Birkaç sokak uzakta yani çok yakın otururuz ve sık sık görüşürüz. Bazen Mehmet’le (Aysel’in eşi) heyecanla tartışırız çoğunlukla siyasi konularda, çoğunlukla aynı görüşlere sahip olsak da. Eğer seslerimiz yükselirse Aysel kızar bize ve diğer odaya gider. Biz de kızdırdık diye sesimizi azaltırız ama az sonra yine unuturuz. O da bilir o tartışmanın orada biteceğini, ama yine de kızar bize. Bugün kalabalıkta tartıştığımızı duydu mu acaba

Geçenlerde üniversite yıllarımızdan bir şakayı anlatmıştım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=37919). Eski mektupları yeniymiş gibi posta kutusuna atıp nasıl küstürdüğümü. Yazılarımın sadık okurlarındandır, birkaç gün sonra okumuş bu yazımı ve okuyunca anımsadığını söyledi. Şakayı biraz “eşek şakası” haline getiren ben olduğum için unutamamış olmalıyım.

İnebolu’daki evdeki çocukluk günlerimizden hiç unutamadığım bir anım üç kişilikti, kardeşlerim Aysel, Altan ve benim olduğum (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=17106). Yatarken ışığı kimin söndüreceği çekişmesini nasıl uzun bir iple çözdüğümüzü anlatmıştım. Bugün 7 yıldır olduğu gibi bir eksiğimiz vardı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=10466). Bir eksiğimiz vardı ama üç temsilcisi bizimleydi.

27 Mart günü benim 48 yılımı anlattığım yazıma (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32570) yorum yazmıştı “Nice yıllara sevgili Aydın abim, aylardır Milliyet blog da yazıyorsun, ben de seni izliyorum. Yazdığın yazılar beni hep çok duygulandırıyor. Yazdıklarının çoğu benim de yaşadıklarım. Bazıları da benimle paylaştıkların. O kadar güzel yazıyorsun ki sana birşeyler yazmak bana hep zor geldi. Ama bugün ne olursa olsun yazacağım dedim. Çünkü bugün senin doğum günün. Sana uzun, sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum. İyi ki varsın. Seni çok seviyorum. Aysel Tiryaki Karacan 27.03.2007”

Ben de yanıtlamıştım: “Sevgili Aysel, yazdıklarımla bizi anlatmaya çalışırken, bir kentin tarihini, yaşamını, geleneklerini anlatmaya çalışıyorum. Hepsi bir araya gelince birşeylerin biriktiğini gördüm, bu da bana cesaret verdi, yazmayı sürdüreceğim. Teşekkürler güzel sözlerin ve dileklerin için. Sevgiler.”

Şimdiye kadar 600’e yakın blog yazdım. Yaşadığım yerleri, yılları yazarken yakınlarım bu öykülerde yerini alıyor. Bu yazımı yazmadan bu yazılarımda neler yazmışım diye aradım. Bir Hababam Sınıfı anısı takıldı gözüme. Şimdi sinema olmayan Akün Sinemasının ilk filmi olan Hababam Sınıfı’nı izledikten sonra İnebolu’ya gelince heyecanla anlatmıştı, Ankara’yı, sinemayı ve filmi (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=18949).

Annem, babam, kardeşlerim, yeğenlerim, amcam, kuzenlerim, bugün güzel olan hep birlikte olmak ve herkesi mutlu görmekti. Nice yıllara sevgili Aysel...

Ankara, 27 Mayıs 2007

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..