Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hüseyin Hakkı Kahveci / GM

http://blog.milliyet.com.tr/hhakkikahvecigm

10 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Kırk yıldır devam eden psikolojik savaş

Kırk yıldır devam eden psikolojik savaş
 

Psilojik Savaşın sonunda Yıkıma uğramış bir Dünya


DENİZ BİTTİ

Televizyon hayatımıza girdi. İyi de oldu. Fakat "Kötülüklerin anası içki" diye tabir edilir ya aslında artık kötülüklerin anası televizyon oldu.

Teknoloji olmazsa olmaz. Fakat teknolojiyi üreten ve kontrol edenler için en acımasız silah. Ülkeleri, Ulusları bir cümle ile yok edebilen atom bombasından daha güçlü bir silah.

Başında dedim ya aldık düşmanımızı evimizin baş köşesine koyduk. Sonuç olarak televizyonları evimizin başköşesine koyduğumuz günden bu güne ne dinledik, ne üzüntüler yaşadık. Ama kesinlikle mutluluk yakalama şansımız olmadı.
Her televizyonu açtığımızda karşımıza Kan, Gözyaşı, Ölüm, Terör, Ekonomik kriz haberlerinden başka ne bulduk. Oysa Psikolojik savaşın karşı silahı dezenformasyonu hiç ama hiç kullanmadık. Karşılığında Cumhuriyet ile seslendirdiğimiz "on milyon genç yaratırız her yaştan" ki bunu başarmış bir milletiz. Depresyonda Psikolojisi bozuk bir gençlik yarattık. Bu gençliğide Televizyonun hayatımıza girmesinden sonra yaratmaya başladık.

Herhalde Ulu önder Atatürk bu günleri görseydi o bile bu kadar sağlam temellere oturtulmuş bu milletin bu kadar çaresiz hale düşürenlere İstiklal Mahkemelerinde hesap sorardı....

Sanal mutluluklar insanları sanal olarak mutlu etmeyi başaramadılar. Bu arada batı mutluluk için sanal reçeteleri uyguladı. Ve dünyaya bu reçeteleri hastalığın tedavisi olarak ihrac etti.

Bu günlerde hepimiz Dünya ekonomi piyasalarının çöküşünü seyrediyoruz. Kurbanlık koyunlar gibi sıramızı bekliyoruz. Suçlu arıyoruz kendi içimizde. Kim suçlu? Suçlu bizleriz. Nedeni allah var 1950 yılından bu güne değin kimse bu ülkede seçme şansımız olmadı deme hakkına sahip değil. Onlar sandığı koydu bizde neyi seçtiğimizi bilmeden seçtik. Onun için kimsede ses yok. Çünkü seçen biziz yarın kafayı duvarlara vuruken bunun bir deneme tahtası olmadığını herkes anlayacak ama artık iş işten geçmiştir

Bir Millet ve Ülke düşünelim; 1950 yılından beri deneme yanılma yolu ile kendini idare edecek adamları deniyor. Hala doğru olanını bulamamış fakat bu arada 2. Dünya savaşı geçirmiş dünyanın öteki yüzü kısa sürede doğru yolu bulmuş ve kendini kurtarmış. Düşünün düşünün bi elli sen daha deneme yanılma yolu ile düşünün.Köprünün altından çok sular geldi geçti bu zihniyetle daha da çok geçer.

Ekonomik kriz Dünyayı sallıyor ülkeler para enjekte ederek piyasaları ayakta tutmaya çalışıyorlar.Bu ülkeler hangi ülkeler 2.Dünya savaşını yaşamış, derler ya sıfırı tüketmiş ülkeler ve milletler;Eminin bu krizin sonunda kabak yine bizim gibi" dereyi görmeden paçasını sıvayan" ülkelere patlayacak. Baksanıza piyasaları rahatlatacak bir çözümümüz yok. Dahası piyasaya enjekte edecek paramız yok.

Borç alan emirde alır. Son bir haftada yirmi üç şehidimiz oldu. Allah rahmet eylesin. Onların ağaları babaları onlara çürük raporu alamamıştı. Onların gidebilecek hiç bir yeri ve başka bir ülkede rezidansları yoktu. Sadece bu topraklardan başka onları kucaklıyacak hiç bir yerleri yoktu. İlk sıkıntılı durumda yurtdışında almış oldukları malikanelerine kaçıp sular durulduğunda yine bu milletin sırtından faydalanacaklardan değillerdi.

Ama artık pabuç pahalı. Neden mi? Bu millet bu sefer faydalanmalarına çıkar sahibi olmalarına müsade edecek mi? Sorun burada zaten.

Televizyonların son kırk yılda hayatımıza kattığı acıları bu millet bu ulusun unutması çok zor. İnsanlarımız depresyonda; ne tür korku sorarsan var.Herkes sadece nefes alıp veriyor.

Avrupa ve Amerika hükümetleri istedikleri kadar para enjekte edebiliyorlar piyasaya neden mi? Çok basit bunun aslı zaten kendileri, Dünyada her ülkede ve her türlü ticarette kullanılabilen iki adet para birimi mevcut. Bunlar Amerikan Doları ve Avrupa Avrosu; Peki ya gerisi herhalde TL değildir. İşte burada tıkanıyorum. Gerisi laf salatası ve bal kabağı yani garnitür.

Ne kadar çok hevesliyiz lüks yaşama. Herkesin herkeste gördüğünü gidip almaya, . Ne yaptık önümüzde ki on yılımıza ekonomik olarak ipotek koyduk. Olmayan parayı varmış gibi harcadık. Üretmeden hesabımızı yapmadan yıllar sonrasına borçlar yarattık. Ne için Tatile gitmek için mi; Arabamız olsun diye mi? Ne için in sorusuna biliyorum hiç biriniz cevap veremiyeceksiniz.

Sadece bir veri örnek teşkil etmesi açısından; Bugün Belçika Halkının % 45 i halen Siyah Beyaz televizyon kullanıyor. Peki ya biz???

Dünyanın en zengin topraklarında yaşayan fakru zaruret içindeki insanlarımız!!! Her gelenin ben düzeltecem deyip daha çok dibe çektiği insanlarımız deyim yerindeyse "DENİZ BİTTİ". Bundan sonrası mutlu bir son bizleri beklemiyor. Emin olun bu filmin sonu mutlu bir son değil.

Kalın sağlıcakla ;

Hüseyin Hakkı Kahveci
h.kahveci@yahoo.com

 
Toplam blog
: 11
: 1087
Kayıt tarihi
: 06.09.08
 
 

Profesyonel Yönetici, TV programı yorumcusu , Anayurt Gazetesi politika, Günboyu gazetesi ekonomi..