Kırk yılın yansımalarında Süleyman Demirel

“Dünya Hz. Süleyman’a bile kalmadı” diyorlar. Dünyanın kuruluşundan bu yana kimler geldi, kimler geçti. 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’de artık yok aramızda. Yolu açık ve aydınlık olsun. Onunla birlikte siyaset dünyamızda mücadele eden Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit, Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Turgut Özal’a kavuştu…

Bu saygıdeğer devlet adamlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum. İçtiğimiz suda, yediğimiz ekmekte, bizleri aydınlatan elektrikte, barajlarımızda, dağlarımızda, ormanlarımızda kentten kente Trakya’dan Van’a kadar bizleri ulaştıran özlem yüklü yollarda, deniz ve limanlarda cümlesinin parmak ve ayak izleri vardır. Onların çaba ve hizmetlerini hiçbir zaman yadsınamayız İşte Süleyman Demirel de bu değerlerimizden biri idi.

Geçen gün televizyonlarımızdan kötü bir haberle uyandık. 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel Ankara’da tedavi gördüğü bir hastanede vefat etti. Demirel 13 Mayıs günü rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırmıştı. Nefes darlığı ve solunum yetmezliği sonucunda 91 yaşında iken aramızdan ayrıldı. Değerli hayat arkadaşını Nazmiye Demirel’i de iki yıl önce kaybetmişti. ( 27 Mayıs 2013). Bundan dolayı son iki yılda yalnız kalmıştı. Bir sözünde  “Nazmiye Hanım benim kolum, kanadım idi” diyordu…

Süleyman Demirel Türk siyasi hayatında büyük bir lider ve o denli çalışkan, mücadeleyi seven yorulmayan bir devlet adamı idi. Hayatı çalkantılarla geçti. İnişli, çıkışlı yaşamı siyasetle özdeşleşti,”Çoban Sülo” Barajlar Kralı, Su müdürü“ diye anıldı. Ünlü fötr şapkasıyla meydanlarda heyecanla yürüdü, halkını, vatandaşlarını selamladı. Hiç bir kimseyi hor görmedi. Kibirli değildi, insanlara tepeden bakmıyordu. Gerçek anlamıyla bir halk adamı idi. Halkın inançlarına son derece saygılı idi. 10 yıl 5 ay başbakanlık ve 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı, 38 yaşında iken siyaset dünyasına atıldı. Darbelere, muhtıralara ve siyasi yasaklara cesaretle göğüs gerdi. Tüm bunlara rağmen milletin gücüne inandı. Hiç yorulmadan mücadele etti,  6 kere gidip 7 kere gelmeyi başarı. Parti başkanı oldu, milletvekili oldu uzun yıllar başbakanlık yaptı ve en sonunda Cumhurbaşkanı olarak hayatını noktaladı.

1 Kasım 1924 yılında Isparta’nın İslâmköy’de dünyaya merhaba dedi. İstanbul Teknik Üniversitesinden İnşaat mühendisi olarak mezun oldu.1948 ‘de Nazmiye Demirel ile  evlendi. Çocukları olmadı.31 yaşında iken Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. 27 Mayıs 1960 darbesiyle bu görevinden ayrıldı. Askerlikten sonra bir ara Amerika’ya gitti. Darbeciler tarafından kapatılan DP‘nin yerine bir grup arkadaşıyla birlikte AP ‘ni kurdu. AP’ nin kurucusu Ragıp Gümüşpala’nın ölümünden sonra AP ‘nin genel başkanı oldu.(1964). 1965 seçimlerinde yüzde 52,8 oyla tek başına iktidar oldu. Bu onun bir dönüm noktası idi. TBMM de hükümeti kurarak 41 yaşında iken başbakan oldu. 1970 yılında yapılan bir askeri muhtırayla şapkasını alıp gitti. Lakin ünlü şapkasını kimseye kaptırmadı. Bu şapkayla özdeşleşti. 1973 te AP bir daha kurdu.31 Mart 1975 te Demirel liderliğinde AP, MSP, MHP ve Cumhuriyetçi Güven Partisiyle 1. Milliyetçi Cephe Hükümetini kurdu.12 Eylül 1980’de Evren Paşa bir darbe yaptı. Türkiye sağ, sol çatışması yaşandı, ekonomik  krizler yaşandı. Süleyman Demirel yasak günlerini yaşadı. “Zincirbozan” diye anıldı. Hamzakoy’a gönderildi. 1983 ‘te seçimlerin yapılmasına karar verildi. BTP kurdu. Bu parti de Kenan Evren tarafından kapatıldı. Demirel yasaklı olarak Çanakkale‘de Zincirbozan’a gönderildi. Tüm bunlara karşın  S. Demirel Siyaset sahnesinden hiç ayrılmadı. “ Yollar yürümekle aşınmaz, demokrasilerde çare tükenmez, dün dündür, bugün bu gündür “diyordu. Siyasetten ayrılmayan 1987 lerde DYP kuruldu ve  bu partinin başına geçti. ( 24 Eylül 1987). Aynı yıl yapılan seçimlerde Isparta milletvekili olarak meclise girdi. 17 Nisan 1993 ‘te 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’in ani ölünden sonra Demirel hiç beklenmediği bir anda kendisine Cumhurbaşkanlığı yolu açıldı. SHP’nin ve MHP’nin desteğiyle Cumhurbaşkanı oldu. 16 Mayıs 1993’ten 16 Mayıs 2000’  ne kadar 9.Cumhurbaşkanı olarak görevine devam etti.

Süleyman Demirel bir halk adamı idi. Barajlar Kralı olarak hep anıldı. Çok zeki ve çalışkandı, siyaset ve politika yolunda yılmayan bir karaktere sahipti. 13 Haziran 2015 günü vefat etti, 19 Haziran 2015 Cuma günü Koca camiinde kılınan Cuma namazından sonra baba memleketi olan Isparta İslâmköyê getirildi. Bu yazılı yazdığım sırada Süleyman Demirel 20  Haziran 2015 cumartesi  günü öğle namazından sonra dualarla   İslam köyündeki  anıt mezarına  toprağa verilecek…Şanlıurfa’dan, Konya’dan, Adana, Çukurova’dan, Bursa’dan ve Bilecik’ten onu sevenler tarafından mezarına verilmek üzere toprak getirenler vardı. Hatta Mekke’den zemzem suyunu getirenler bile vardı.

Eğrisiyle, doğrusuyla günahı ve sevabı ile Süleyman Demirel yakın bir çağa, Türk siyaset dünyasına unutulmayan imzalar attı. Allah gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, milletimize başsağlığı diliyorum...          

Abdülkadir  GÜLER 

20 Haziran 2015-  SÖKE